24.02.2025 - 02:27 | Son Güncellenme:
AURA İstanbul 2025 Bahar Dönemi Sertifika Programı, mimari ve kentsel tasarım sürecini hem teorik hem de pratik düzeyde ele almak, disiplinler arası bakış açısı geliştirmek ve kendi özel ilgi alanları üzerinde çalışma olanağı bulmak isteyen genç meslek insanlarına kapılarını açıyor.
Programa mimari, iç mimari ve kentsel ölçekte araştırma ve proje üretmek isteyen, tüm disiplinlerden lisans mezunları başvuruda bulunabiliyor. Sertifika Programına başvurmak için gerekli olan lisans derecesi; mimarlık, şehir ve bölge planlama, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı, endüstri ürünleri tasarımı, plastik sanatlar gibi mimarlık, tasarım ve mühendislik fakültelerinden olabileceği gibi sosyoloji, antropoloji, edebiyat, ekonomi gibi sosyal bilimler bölümlerinden mezun olmuş ve mimarlık/şehircilik üzerine çalışmak isteyen herkesi kapsıyor.
Bahar Dönemi boyunca stüdyo görüşmeleri, tüm seminer, konferans ve etkinlikler AURA İstanbul’un Beşiktaş’taki ofisinde yüz yüze gerçekleşecek. Başvurular arasından seçilecek tüm katılımcılar ücretsiz olarak programda yer alma hakkı kazanacak.
Programın omurgasını oluşturan Araştırma Tabanlı Tasarım Stüdyosu, geleneksel mimari stüdyo pratiklerinin sınırlarını aşarak, güncel kentsel sorunlara disiplinler arası bakış açısıyla yaklaşıyor. Katılımcıların bireysel ilgi alanı ve deneyimleri doğrultusunda belirleyecekleri projeler, "Heterotopya: Bir Kent Hikayesi” teması altında, DS Mimarlık Kurucu Ortağı Y.Mimar ve Peyzaj Mimarı Doç. Dr. Deniz Aslan ve Landworks Kurucu Ortağı Y.Mimar Elif Çelik danışmanlığında geliştirilecek.
S.O.S. İstanbul Açık Fikir Projesi Yarışması Sonuçlandı
İstanbulSMD, bu yıl İstanbul Planlama Ajansı (İPA) desteğiyle onuncusu düzenlenen “Kartal – Geçici Barınma Senaryoları” başlıklı “S.O.S. İstanbul - Mimarlık Öğrencilerine Açık Fikir Projesi Yarışması”na, ülke genelindeki üniversitelerden 97 projeyle rekor sayıda başvuru oldu. Jüri üyelerinin titiz değerlendirmeleri sonucu ödül almaya hak kazanan 11 projenin sahiplerine ödülleri, İPA’da gerçekleştirilen kolokyumun ardından düzenlenen törenle takdim edildi.
S.O.S. İstanbul 2024: Kartal-Geçici Barınma Senaryoları yarışmasının katılımcıları, İstanbul’un çözüm gerektiren en önemli gündem maddelerinden biri olan “doğal afet riski” ve bununla ilişkili olarak son dönemde güncel bir tartışma ve yapım faaliyeti olarak öne çıkan “kentsel dönüşüm” meselesinin çözümüne yönelik İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne vizyon kazandıracak çarpıcı projeler geliştirdi.
S.O.S. İstanbul 2024’te birinci ödül MEF Üniversitesi’nden Tugay Tuncay Can, Sude Turan ve Kayra Suner’e; ikinci ödül Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Melek Sude Sayar ve Emine Sezgin’e, Aksaray Üniversitesi’nden Hatice Arslan’a ve Abdullah Gül Üniversitesi’nden Arzu Üçler’e takdim edildi. Üçüncülük ödülü ise Trakya Üniversitesi’nden Melike Adem Shaban, Şükrü Köse, Osman Kılınç, Helin Gündem, Yunus Emre Ermiş, Veli Tırın, Halit Akman ve Ahmet Sevgi’nin oldu. Yarışmada ayrıca 3 adet mansiyon, 5 adet de teşvik ödülü verildi.
Kraliyet Altın Madalyası SANAA’nın…
The Royal Institute of British Architects (RIBA), SANAA‘nın kurucuları, Japon mimarlar Kazuyo Sejima ve Ryue Nishizawa’nın 2025 Kraliyet Altın Madalyası’nı alacaklarını duyurdu. İngiltere kralı adına verilen madalya, RIBA tarafından SANAA’nın sade, aydınlık ve rafine tasarım yoluyla çağdaş mimariyi şekillendirmeye katkısına karşı bir onurlandırma olarak takdim edildi.
2025 RIBA Onur Komitesi’ne göre SANAA’nın çalışmaları “farklı yerlerdeki insanlarda yankı uyandıran evrensel bir mimarlık dili” oluşturulmasına yardımcı oluyor. Aslında RIBA, uygulamanın yenilikçilik ve yerel çevreye duyarlılığı dengelediğini belirterek yaklaşımlarının mimarinin nasıl hem işlevsel hem de zarif olabileceğini gösterdiğini ve giderek karmaşıklaşan bir dünyada sakinlik duygusu sağladığını belirtiyor.
SANAA kapsayıcılık ve erişilebilirliğe verdiği önemle de tanınıyor. RIBA, SANAA’nın şeffaflık ve doğal ışık kullanarak çevresiyle bütünleşen ve insan ilişkilerini güçlendiren mekanlar yarattığını vurguluyor. Birçok ülkede projeler yürüten SANAA’nın portföyünde çeşitli kültürel ve kurumsal tasarımlar bulunuyor.
Dünyaya Uzanmak
Özge Enginöz ve Gözde Mulla’nın çalışmalarını, Kasa Galeri’de Gamze Öztürk’ün küratörlüğünde bir araya getiren “Dünyaya Uzanmak” başlıklı sergi, 30 Ocak-14 Mart 2025 tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor.
Sergi, insan ve dünya arasında süregelen çok katmanlı ilişkiden ilham alıyor. Dünyaya uzanmak kavramı, bir varlığın kendi sınırlarını aşarak çevresiyle bağ kurmasını ve dünyayla birliğini ifade ediyor. Bu ilişkiler ağının olanaklarını ev üzerinden araştırmayı amaçlayan sergi, izleyiciyi bu çerçevede Özge Enginöz ve Gözde Mulla arasında gelişen diyaloğu keşfetmeye davet ediyor.
Canlı ve cansız varlıkları olağan bağlamlarının dışında buluşturan Özge Enginöz, nesnelerin kabul gören anlamlarını sorguladığı çalışmalarında sıklıkla ev mevhumunu irdeliyor. Hasar kavramına odaklanan Enginöz, yanma, yok olma, bozulma ya da kül olma süreçleri çerçevesinde dünyayla ve birbirimizle ilişkilenme biçimlerimizi sorguluyor.
Her evi yaşantının izlerini barındıran bir araştırma alanı olarak gören Gözde Mulla, kâğıt ve kalemi pek çok olasılıkla buluşturarak bir mekân olarak evin imkânlarını anlamaya çalışıyor. Mulla, mekânın belleği ile siyasal, toplumsal ve kültürel olguların mekândaki yansımalarını boşluk ve eşik kavramları üzerinden ele alıyor.
Serginin anlatısı, Kasa Galeri’nin mekânsal kurgusu etrafında şekilleniyor. Birbirine bağlanan odalarda, evin kuruluşuna, kurulmaya devam edişine ve tamamlanmayan tabiatına, son olarak tüm bu edimlerden geriye kalanlara ilişkin bir izlek sunuluyor.
Salt Sanatsal Araştırma ve Üretim Destek Programı
Araştırma ve üretimi teşvik eden bir platform oluşturmak amacıyla BBVA Vakfı iş birliğinde hayata geçirilen Salt Sanatsal Araştırma ve Üretim Destek Programı 2025 yılında da devam ediyor. Sanat, mimarlık, tasarım, kent ve toplum çalışmaları alanlarında üretim yapan Türkiyeli sanatçı ve araştırmacılara yönelik programda iki ayrı fon yer alıyor: Sanatsal Araştırma Fonu ile Üretim Fonu.
Sanatsal Araştırma Fonu ile günümüzün toplumsal ve ekolojik meselelerine odaklanan disiplinlerarası bir araştırma projesine destek sağlanacak. Üretim Fonu ise hareketli görüntünün dinamik ve çok yönlü niteliğiyle ilişki kuran, güncel toplumsal ve ekolojik meselelere odaklı bir üretimi destekleyecek. Her iki fon kapsamında da sanat, tasarım, teknoloji ve ekolojinin kesişimindeki güncel ve kritik konuların ele alınması teşvik ediliyor.
2025 yılı başvuruları 7 Nisan’a dek devam edecek. Başvuru ve değerlendirme sürecinin ardından seçilen projeler 7 Mayıs’ta duyurulacak. Seçilen projelerin her birine 20.000 Euro’luk fon desteği sağlanacak. Program kapsamında üretilen işler ile araştırma çıktıları, 2026’da Salt Galata’da gerçekleştirilecek sergide sunulacak. Üretilen işlerin ve araştırma çıktılarının sergilenmesine ilişkin ek masraflar ile isteğe bağlı olarak Madrid’e (İspanya) yapılacak bir seyahate ilişkin masraflar da karşılanacak.
WEFA Uluslararası İnsani Yardım Organizasyonu
Kuruluşundan bu yana başta Afrika ülkeleri olmak üzere toplam 16 ülkede 66 adet kalıcı eser projesini tamamlamış bir uluslararası insani yardım organizasyonu olan WEFA, Türkiye Temsilciliği’nde ilk yılını kutlarken ilgili disiplinlerin öğrencilerine yönelik bir “Tasarım Fikri Yarışması” düzenliyor. Bugüne kadar birçok farklı bölgede mimari kalıcı eserler inşa etmiş olan WEFA, kendi mimari dilini oluşturabilmek için başladığı çalışmalar kapsamında her kategorideki kalıcı eserlerin girişi için kullanılabilecek bir “Kapı/Giriş Takı” tasarımı ile öğrencilere hem kurumu tanıma hem de kurumsal kimliğinde bir iz bırakma fırsatını sunmayı hedefliyor. Yarışmada başvuru yapan projelerin tasarımın yerele adapte edilebilmesi, avlu girişi, kompleks girişi (tak) gibi farklı fonksiyonlara uygulanabilir olması değerlendirme sürecinde önemli bir etki alanı oluşturacak. Tasarım kurumsal kimliğin bir parçası olacağından WEFA’nın geçmişine ve çalışma alanlarına hitap etmesi beklenecek. Yarışma için belirli bir alan sınırı bulunmamakla birlikte, katılımcıların tasarımlarını Afrika kıtası ülkelerinden birine uygun şekilde geliştirmesi bekleniyor. Bölgesel bağlamda yerel malzemelerin ve yapım yöntemlerinin dikkate alınması da önemseniyor. Bireysel katılımlarda yarışma yalnızca mimarlık bölümü öğrencilerine açıkken ekip katılımlarında, ekipte en az bir mimarlık öğrencisi bulunması kaydıyla, endüstriyel tasarım, mimarlık, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı ve grafik tasarım bölümlerinde öğrenim gören lisans öğrencilerinin katılımı da mümkün olacak.
Marmara Mimarlık Günleri
Tasarım Atölyesi Kadıköy, 5 Mart’ta gerçekleştirilecek “Marmara Mimarlık Günleri” etkinliği kapsamında Göktuğ Köseahmet’i konuşmacı olarak ağırlayacak. “Konut Piyasasında bir Fenomen olarak Yabancılar” başlığıyla gerçekleşecek konuşmada 2000’ler sonrasında hızla yükselen ve konut piyasasının önemli bir dinamiği haline gelen yabancı konut alıcılarının zaman içinde nasıl geliştiği ve değiştiğine dair zamansal bir anlatı sunulurken, yabancıların konut edinimlerinin konut sektörü ve kentler üzerinde oluşturduğu etkiler ve yarattığı değişiklikleri de ele alınacak.
Özellikle, 2000’ler sonrasında ülkemizin ana ekonomik sektörü haline gelen inşaat faaliyetleri içinde, kentsel yapılaşmış alanların yaklaşık %80’ini kapsayan konut alanlarının üretimi oldukça önemli hale geldi. Çünkü konutun ana işlevi, insanların temel bir ihtiyacı olan barınma ihtiyacını gidermek olduğu kadar günümüzde önemli bir yatırım aracı olmak da konutun önemli fonksiyonlarından. Bunlara ek olarak 2016 yılında konut edinimi yoluyla yabancıların vatandaşlık elde etmesine ilişkin yapılan düzenleme ile konutun barınma veya yatırım aracı olma gibi işlevlerine yenisi eklendi.
Çeşitli uygulamalar ve düzenlemelerle yabancıların konut edinimi yalnızca ekonomik bir sonuç üretmiyor, kentlerin fiziksel ve toplumsal yapıları üzerinde de önemli etkiler oluşturuyor. Konut piyasası üzerinde talebi şekillendiren yabancılar, aynı zamanda üretilen konutların biçimini ve özelliklerini de etkiliyor. Aynı zamanda yer seçim kararları ile belirli konut bölgelerinde sosyo-mekansal ayrışmaya sebebiyet vermeleri gibi negatif; kültürel çeşitlilik oluşturma gibi pozitif sosyal etkiler oluşturuyor.
Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekanı Fikir Projesi Yarışması
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığı tarafından açılan Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekanı Fikir Projesi Yarışması için son proje teslim tarihi 28 Nisan 2025 olarak duyuruldu.
Kent belleğinde önemli bir yeri olan ve etrafında konumlanan kullanımlardan dolayı yarışma için anlam barındıran Çankaya Botanik Bahçesi’nin hemen çeperinde tasarlanacak Dışişleri Şehitleri Anıtı ve Anı Mekanı ülkemiz için canlarını feda eden kahramanlarımızı anma ve onlara saygı duruşunda bulunma amacı taşıyor. Anıt, sadece bir hatıra değil, aynı zamanda ülkenin bağımsızlığı uğruna mücadele edenlerin anısını yaşatma görevi üstlenecek. Bu bağlamda, botanik bahçesi ile anıtın konumu, doğa ile bütünleşik bir anı mekanı yaratırken ziyaretçilere derin bir düşünsel deneyim sunma potansiyeli taşıyor. Bu alan, ziyaretçileri bir yandan doğanın dinginliğiyle buluştururken, diğer yandan şehitlerimize duyacağımız sonsuz saygının da simge mekanı işlevi görecek.
Tasarlanacak anıt ve anı mekanında şartname ekinde sunulan şehitlerimizin isimlerinin yer alması bekleniyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak seçtiği, Dışişleri Bakanlığı’nın bulunduğu Ankara’nın kalbinde inşa edilecek söz konusu anıt ve anı mekanı ayrıca önem arz ediyor.
Engin Türker ((E) Büyükelçi / Sanatçı), Erdal Duman (Sanatçı), Filiz Yenişehirlioğlu (Arkeolog ve Sanat Tarihçisi), Lale Özgenel (Mimar) ve Oktan Nalbaltoğlu’nun
(Peyzaj Mimarı, Jüri Başkanı) jüri üyeliğini yapacağı yarışmada birinci, ikinci ve üçüncü projelere eşdeğer ödül olarak 500.000 TL, mansiyon ödülü olarak da seçilecek projelerin her birine 250.000 TL ödül takdim edilecek.
Memleketin İktisadi Binası
İş Bankası binalarının tarihini ve ulusal belleğimizde bıraktıkları güçlü izleri anlatan Memleketin İktisadi Binası-Türkiye İş Bankası Tarihine Mimari Bir Bakış kitabı, arşivlerden görseller eşliğinde asırlık bir mimari birikimi de ortaya koyuyor.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında “memleketin iktisadi binası” olarak betimlenen Türkiye İş Bankası, ülkenin dört bir yanına yayılan şube ağıyla sadece iktisadi ve toplumsal kalkınma mücadelesi vermekle kalmayıp bulunduğu kentlerde Cumhuriyet’in modern yüzünü binalarıyla temsil etti.
Mimar Seda Özen Bilgili’nin kaleme aldığı Memleketin İktisadi Binası-Türkiye İş Bankası Tarihine Mimari Bir Bakış kitabı, kurulduğu 1924 yılından bu yana bankanın sahip olduğu binalarla edindiği mimari birikimi analiz ediyor. Giulio Mongeri, Hüseyin Hüsnü Tümer, Arif Hikmet Koyunoğlu, Arif Hikmet Holtay, Nezih Eldem gibi isimlerin ürünleri olan İş Bankası binalarının tarihini, kurumsal ve mimari özellikleriyle anlatan bu kitap, yetmişe yakın örnek sunuyor. Yerel ve ulusal arşivlerden çok sayıda plan, çizim, harita, fotoğraf ve belge aracılığıyla İş Bankası’nın Türkiye tarihindeki rolüne, mimariyi merkezde tutarak bakıyor.
“Türkiye İş Bankası binalarının mimarlık tarihimizdeki yeri, yalnızca birer yapı olmanın ötesine geçerek ekonomik, kültürel ve toplumsal bağlamlarda önemli bir temsil mekanizması oluşturmasından gelir,” diyen Seda Özen Bilgili, bankanın mimari mirasının, Türkiye’nin modernleşme sürecindeki mimari eğilimleri yansıtırken, aynı zamanda yerel kimliği uluslararası bir üslupla harmanlayan bir anlayışı barındırdığını belirtiyor.
Mimarlığa Katkı Onur Ödülü
İstanbulSMD tarafından verilen “Mimarlığa Katkı Onur Ödülü”nü bu yıl Sevinç Hadi ve Erkut Şahinbaş kazandı. Ödül alan isimler, Ali Hızıroğlu başkanlığındaki İstanbulSMD 11. Dönem Yönetim Kurulu ve dernek üyelerinin katılımlarıyla belirlendi. Ödüller, 15 Ocak tarihinde, İstanbulSMD “MASA Buluşmaları” kapsamında düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Bu yıl ödülün kazananları Sevinç Hadi ve Erkut Şahinbaş olarak açıklandı.
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği - İstanbulSMD, 2012 yılından bu yana her iki yılda bir, mimarlık kültürünün geliştirilmesi, kurumlaşması ve yüceltilmesi amacıyla oluşturduğu ödül programı kapsamında “Mimarlığa Katkı Ödülü” veriyor. Ödüller, İstanbulSMD Yönetim Kurulu önderliğinde dernek üyelerinin geniş katılımıyla belirleniyor. Ödül programı kapsamında daha önce ödül alan isimler arasında; Doğan Kuban (2012), Doğan Hasol (2014), Doğan Tekeli (2016), Levent Aksüt (2018), Yaşar Marulyalı (2018), Ersen Gürsel (2020), Hayzuran Hasol (2022) ve Cafer Bozkurt (2022) yer alıyor. İstanbulSMD tarafından verilen ödüllerin ismi, derneğin 2022 yılındaki 20. yılı kutlamalarından itibaren “Mimarlığa Katkı Onur Ödülü” olarak değiştirildi.
4. Ulusal Yaratıcı ve Eleştirel Düşünce Kongresi
Ankara Bilim Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'nin düzenlediği 4. Ulusal Yaratıcı ve Eleştirel Düşünce Kongresi, 20-21 Mayıs 2025 tarihlerinde Ankara Bilim Üniversitesi Maltepe Yerleşkesi'nde gerçekleşecek. Bu yıl, “Yapay Zekâ” ana teması etrafında eleştirel ve yaratıcı düşüncenin çok yönlü boyutlarını keşfetmek amacıyla disiplinler arası bir zeminde gerçekleşecek olan kongre mimarlık, iç mimarlık, endüstriyel tasarım, kentsel tasarım ve diğer yaratıcı disiplinlere yönelik oturumları içerecek.
Tasarım odaklı oturumlarda yapay zekanın mimarlık, iç mimarlık, kentsel tasarım, sergi ve müze tasarımı, endüstriyel tasarım gibi alanlardaki rolü ele alınacak. Konferans kapsamında, yapay zeka ile şekillenen yeni tasarım yöntemleri, parametrik ve üretken tasarım süreçleri, dijital üretim teknolojileri, kültürel mirasın dijital korunması, yapay zeka destekli mimari görselleştirme ve eğitim gibi konular akademik ve sektörel bakış açılarıyla tartışmaya açılacak. Araştırma makaleleri, vaka analizleri, atölye çalışmaları ve panel tartışmaları ile katılımın sağlanabileceği kongreye bildiri özeti gönderimleri için son başvuru tarihi 1 Nisan 2025 olarak belirlendi. Kabul edilen bildirilerin ve programın ilanı ise 30 Nisan 2025’te gerçekleşecek.
“… ve Mimarlık” Serisinin 10 Kitabı
Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) tarafından düzenlenen "... ve Mimarlık" Serisinin 10 Kitabı etkinliği 13 Şubat 2025 tarihinde TSMD Mimarlık Merkezi’nde gerçekleşti.
"... ve Mimarlık" serisindeki kitapların yazarı Celal Abdi Güzer ve diğer katkı sunanların katılımlarıyla gerçekleşen etkinlikte mimarlığın sinema, sanat, çocuk, edebiyat, eleştiri gibi alanlarla olan kesişimleri incelenerek, mimarlığın farklı disiplinlerden nasıl etkilendiği ve onları nasıl dönüştürdüğü keşfedildi.
Mimarlığın diğer alanlarla etkileşimini daha geniş kitlelere sunmayı ve mimarlık eleştirisinin kültürel birikimini artırmayı amaçlayan serideki her kitap, farklı bir bakış açısıyla mimarlığı ele alarak, alandaki tartışmalara yeni bir derinlik kazandırıyor. Mimarlığın sanat, tarih, kent ve diğer disiplinlerle güçlü bir ilişki içinde olduğunun vurgulandığı kitaplardan “Sinema ve Mimarlık”, “Sanat ve Mimarlık”, “Çocuk ve Mimarlık”, “Eleştiri ve Mimarlık” ve “Edebiyat ve Mimarlık” etkinlikte tanıtılırken gelecekte yayımlanacak “Tarih ve Mimarlık”, “Kent ve Mimarlık”, “Medya ve Mimarlık” gibi başlıklar da kitap serisini genişletmeye devam edecek.
Seri içinde öne çıkarılan mimarlık başlığı kentleşmeden tasarıma farklı ölçekleri ve ilişkili disiplinleri içeren genel bir üst başlık olarak kullanılıyor. Kitapların yazarları öncelikle ilgili konuda çalışmalarıyla bilinen akademisyenlerden, Celal Abdi Güzer’in tez çalışmalarına katıldığı lisans ve doktora öğrencilerinden, konu ile ilgili birikim ve duyarlılıkları olan uzmanlardan ve uygulama alanından gelen kişilerden oluşuyor.