26.06.2023 - 03:55 | Son Güncellenme:
Tasarıma yaklaşımınızı ve temel prensiplerinizi nasıl özetlersiniz?
Designist olarak tasarımın sanat, tasarımcının ise sanatçı olduğunu düşünüyoruz. Amacı ne olursa olsun, tasarım yeni bir şeyler üretmek demektir. Tasarım belirli araştırma ve planlamalar sonucunda oluşur. Tasarımın amacı bazen icat etmek, bazen yenilemek, bazen geliştirmektir. Yenilikler takip edildiğinde tasarımlara renk ve yeni boyut katar; bu sayede tasarım aslında uçsuz bucaksız sonu olmayan bir keşif dünyasıdır. Tasarım yaklaşımımız projeden projeye farklılık gösteriyor, çünkü her proje kendi özelinde bir dünya ve biz eşsiz dünyalar yaratmak istiyoruz. Bir otel projesini tasarlarken, projenin bulunduğu coğrafyanın tarihi ve kültürel bağlamını inceleyerek ilgimizi çeken ve bize ilham veren detaylar arıyoruz. Sonra bu detaylardan başlattığımız hikaye ile tasarımı kurgulamaya başlıyoruz. Kurulduğumuz 2007 yılından bu yana bir ekip olarak yurtiçinde ve yurtdışında farklı çaplarda ve kategorilerde birçok değerli projeye imza attık.
Otel projeleri portföyünüzde önemli bir yer kaplıyor...
Ofisimiz, daha çok turizm sektöründe faaliyet gösteren uluslararası zincir oteller ve butik oteller için projelendirme çalışmaları yürütmekte. Aslına bakarsanız otel projeleri bir bakıma küçük birer şehir gibidir. Aynı çatı altında farklı konseptleri, farklı mekanları barındırır. Bir otel projesi lobi, bar, lounge, alakart restoranlar, odalar, süitler, toplantı odaları, spa ve tüm ıslak mekanlar, kuaför, gece kulübü ve oyun salonu gibi farklı gereksinimlere göre farklı tasarımlar yapmamıza vesile oluyor. Bu sayede çok farklı dinamiklerde mekanlar yaratıyor, bu mekanlarda farklı ihtiyaçlara göre ve mekanın ruhuna göre çok farklı malzemeler kullanarak işlevselliği de ön planda tutarak her türlü amaç için çözümler üretiyor, tasarım yapıyoruz. Hilton, Intercontinental, Marriot ve Titanic Otelleri beraber çalıştığımız otel zincirleri arasında. Son iki yıldır yer aldığımız projeler arasında, dünyanın ilk müze oteli olan The Museum Hotel Antakya projesinin belirli iç mekanları, Almanya’dan dünyaca ünlü ödül olan iF Design Awards’ı aldığımız Lamartine Hotel Taksim, İstanbul’un en prestijli oteli Intercontinental Istanbul, Titanic Hotel’lerin Berlin’de üçüncüsünü hayata geçirdiğimiz Titanic Hotel Kurfürstendamm, Marriott International bünyesinde Moxy Hotels zincirinin Türkiye’deki ilk oteli Moxy Afrika Han ve Doubletree by Hilton Şanlıurfa var
Moxy Afrika Han projesinde Beyoğlu’nun tarihinden izler görebilecek miyiz?
Moxy Afrika Han’ın Beyoğlu’nun dinamik karakteriyle özdeşleşmesini hedefliyoruz. Moxy otellerinde minimal oda tasarımının sıra dışı genel mekan tasarımıyla dengelenen“grab&go” konsepti uygulanıyor. Kullanıcı genel mekanda sosyalleşmeye teşvik edilirken lobi, bar ve ticari alanlar bir arada akışkan bir şekilde kurgulanıyor. Gece/gündüz tüm buluşmalara ev sahipliği yapacak genel mekanın Beyoğlu’nun ruhunu taşıması amaçlanıyor. Moxy’nin enerjik, eğlenceli, endüstriyel konseptini mekanın tarihiyle bütünleştirmeyi planlıyoruz. Tarihi yapı teknik olarak bizi biraz zorluyor fakat bunu yeni yöntemler geliştirmek için bir avantaj olarak görüyoruz.
Yer ve kültür bağlamlarıyla kurguladığınız ilişki, geçtiğimiz aylarda hizmete açılan Doubletree by Hilton Şanlıurfa’da da öne çıkan yaklaşımlarınızdan biri...
Kesinlikle. Kültürlerin beşiği olan, bin yıllık tarihi ile hayranlık uyandıran Şanlıurfa'nın ilk uluslararası 5 yıldızlı oteli Doubletree by Hilton Şanlıurfa’yı antik motiflerin modern mimariye eşlik ettiği bir tasarımla kurguladık. Otel, Urfa taşıyla biçimlendirilmiş anıtsal cephesiyle misafirlerini karşılıyor, ilhamını geleneklerden alıyor ve kadim coğrafyanın dört elementi olan toprak, ateş, su ve havayı kucaklıyor. Lobiye attığınız ilk adımda ana girişin üzerinde yer alan avize Göbeklitepe rüzgarı gibi sizi