Son Güncellenme:
Üzerinde insanların oturduğu, yapıların bulunduğu arazilere meskun adı verilir. Yerleşilmiş arazileri tanımlamak için meskun mahal olarak kullanımı da yaygındır.
İnsanların sürekli veya geçici şekilde yaşadığı; il, ilçe, kasaba, köy ve mezra gibi yerleşim birimlerinde su, elektrik, yol, atık yönetimi, enerji ve kanalizasyon gibi ortak kamu hizmetlerinden yaralandıkları yaşam alanlarına meskun mahal adı verilir. Yönetmelikte bu yaşam alanlarının bitişini takiben, 500 metre mesafe içerisindeki alanlar da meskun mahal tanımı içerisinde yer alır.
İnsanların yaşadığı yerleşim birimi anlamına gelen meskun mahallere ilişkin hukuki düzenlemeler, tanım itibariyle geniş bir alanı kapsar. Bu nedenle tek başına meskun sahaların kullanımı ve tabi olduğu sınırlamalar konusunda esas teşkil edecek bir kanun metni bulunmaz. Kanunlarda, meskun sahalar olarak ifade edilen yerleşim birimleri ve bu yerleşim birimlerinin kullanımına ilişkin sınırlamalar, konu olduğu kanunlar çerçevesince değerlendirilmiştir. Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu, Belediyeler Kanunu, Çevre Kanunu, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu ve İmar Kanunu’nun ilgili maddelerinde meskun sahalar kavramı yer alır.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun hükümlerine göre insanların toplu olarak yaşadığı meskun mahallerde ateş etmek yasaklanmıştır. Kanuna aykırı eylemlerde bulunan kişiler Türk Ceza Kanunun Kabahatler başlıklı maddeleri uyarınca cezalandırılmaktadırlar.