Ankara Yatay Mimari Konseptini Sevdi

Batıkent Çakırlar bölgesi Karacakaya mevkiinde tamamlanma aşamasına gelen ve bağımsız tipteki evler, müstakil bahçeler, çocuklar için rahat oyun alanları, toprakla bütünleşip yeşile dokunarak, temiz havada yaşama imkanı ile yatay mimarinin tüm unsurlarını bünyesinde barındıran Mebuskent projesi, Ankaralıların ilgi odağı haline geldi. Ciddi bir satış başarısı yakalanan projede 332 müstakil villadan yüzde 70’i satılarak sahiplerini buldu.

Neden yatay mimari?

Aymor Grup’un Yönetim Kurulu Üyesi Kürşat Ayhan, insanların fiziki ve sosyal çevre konusunda bilinçlenmesi, doğal ortamlarda yeşille barışık, toprağa basarak sağlıklı yaşama arzusunun artması paralelinde yatay mimariye ilginin de arttığını belirterek, şunları söyledi: “Malum insanlar yüksek katlı binalarda oturuyor, toprakla ilişkisi kesilmiş durumda. Yatay yapılaşma ise insan doğasına uygun olarak toprak ve doğayla iç içe yaşama imkanı sunuyor. Yatay mimari konseptinde yapılan konutlarda oturanlar, bir veya iki merdivenle toprağa ulaşabiliyor. Bu nedenle yatay yapılaşmaya ilgide ciddi bir artış var. Doğayla iç içe olması, çocuğunun evden dışarı rahatça girip çıkması veya kapısının önünde ağaçlar olması… İnsanlar bunları istiyor, çünkü insanların özlediği, aradığı, beklediği her şey yatay yapılaşmada. Bu yüzden biz de 2013’te başladığımız Mebuskent projesinde yatay yapılaşmayı tercih ettik. İnsanlara yeşili bol, daha düzayak yerlerde yaşama imkanı sunmak istedik.”

340 dönümde yatay yapılaşma

Mebuskent projesinin üzerinde hayata geçirildiği 390 dönümlük arazinin yaklaşık 340 dönümü, yani yüzde 87’si yatay yapılaşmaya ayrılmış durumda. Bu alanda bağımsız tipte tam 332 villa yer alıyor. Rakım olarak şehirden 110 metre daha yüksekte ve şehre oksijenin girdiği kuzey bölgesinde kurulan Mebuskent, kentsel gürültü ve kirlilikten uzak, yeşile dokunarak yaşamak isteyenlere doğayla iç içe, bol oksijenli bir ortam sunuyor. Mebuskent, halen Türkiye’nin en büyük yeşil alana sahip konut projesi… Toplam yeşil alan oranı yüzde 87’ye ulaşıyor; beton alanların payı sadece yüzde 13. Projede 86 bin metrekareye yayılmış doğal botanik parkına her türden 23 bin ağaç bulunuyor ve aile başına 25 ağaç düşüyor. Projede, 5 bin metrekarelik alışveriş merkezi, spor kompleksi, sauna-Spa hizmeti ve Türk hamamı, botanik parkı, 13.650 metrekarelik alanda golf sahası bulunuyor. Ayrıca yüzme havuzu, yürüyüş ve bisiklet yolları, açık hava dinlenme alanları, otopark ve güvenlik hizmetleri var. Tamamen bisikletli hayata göre tasarlanan Mebuskent, Ankara’daki “Küçük Kopenhag” olarak nitelendiriliyor. Mebuskent sakinlerine 7/24 kesintisiz güvenlik hizmeti verilecek. Mebuskent, lokasyondaki gelişmiş ulaşım imkânları sayesinde Ankara’yı bir uçtan diğer uca bağlayan güzergâhlara sadece 25 dakika mesafede.