05.07.2019 - 10:20 | Son Güncellenme:
AA
EXPO 2019 Pekin organizasyonunda Türkiye Milli Günü açılışı için geldiği Pekin'de AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Japonya ve Çin temaslarını değerlendirdi.
Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Hiroshige Seko ile Davos’ta, Paris’te, OECD toplantılarında ve G-20 Ticaret Bakanları toplantıları sırasında sık sık bir araya geldiklerini ifade eden Pekcan, bu ülkeyle görüşmelerini yürüttükleri Serbest Ticaret Anlaşması'nı bu sene içerisinde imzalamayı hedeflediklerini söyledi.
Pekcan, iki tarafın da bu konuda çok istekli olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Japonya'nın ticaret hacmi yaklaşık 750 milyar dolar, bunun da 73 milyar doları sadece gıda ve tarım ürünleri ithalatından oluşuyor. Türkiye'nin böyle büyük pazarlara ihtiyacı var. Ama iki tarafın da hassasiyetleri bulunuyor. 'Kendi sanayimizi, sektörlerimizi koruyalım ama ihracatın da önünü açalım' düşüncesiyle görüşmeleri sürdürüyoruz. Biz tarım ürünlerinde biraz daha taviz bekledik, bekliyoruz da... İnşallah bu sene içinde tamamlayacağız. Artık bizim ihracatçılarımızın Kuzey Afrika, Orta Doğu, Orta Asya, Kafkaslar, Avrupa, Rusya’dan çıkıp pergeli genişletme zamanı geldi. Biz Bakanlık olarak her türlü desteğimizle arkalarında olacağız. Onlara açabileceğimiz her kapıyı zorlayacağız."
Çinliler Türk kirazı yemeye başladı
Bakan Pekcan, Japonya ve Çin ziyaretleri sırasında çok verimli üst düzey görüşmeler gerçekleştirildiğini belirtti. Ziyaret edilecek ülkeye yönelik öncesinde detaylı çalışmalar yapıldığını aktaran Pekcan, şöyle konuştu:
"Temas kuracağımız ülke dışarıdan ne alıyor, o ürünü bizden ne kadar alıyor, biz onu dünyaya ne kadar veriyoruz? Tüm bu soruların yanıtlarını çalışıyoruz. Çin ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA), Ekonomik Ortaklık Anlaşması görüşmeleri devam ediyor. Senelerce devam eden bu süreci son zamanlarda hızlandırdık. Son 4 ayda dört görüşme yaptık ki bu STA görüşmeleri normalde 3-4 ay aralıklarla olur. Son zamanlarda 36 civarında video konferans gerçekleştirdik. Matriks çalışmasıyla ilgili de bir dosya hazırladım. Çin Ticaret Bakanlığı da memnuniyetle kabul etti. Cumhurbaşkanlarımızın hedef gösterdiği 50 milyar dolar ticaret hacmine ulaşılması sırasında asimetriğin de dengelenmesi yönünde destek vereceklerini söylediler."
Pekcan, Çin ile tarım ürünleri ticaretine ilişkin görüşmelerin meyvelerini vermeye başladığını belirterek, uzun süredir ilk defa Türkiye'den Çin'e 25 ton kiraz geldiğini açıkladı. Türk kirazının 20 tonunun Guangzhou’ya, 5 tonunun da Şanghay’a ulaştığını aktaran Pekcan, "Çin'in süt ve deniz ürünleri ile kanatlı et ithalatı 18 milyar dolar. Burası çok ciddi bir pazar. İnşallah sebze-meyve, deniz ve süt ürünlerinde de arkası gelecek." dedi.
Çin, İzmir Fuarı’nda partner ülke olacak
Çin'de yaklaşık 2 trilyon dolarlık bir ithalat pazarı bulunduğuna dikkati çeken Pekcan, şunları kaydetti:
"Kasımda Çin İthalat Fuarı'na giderek, ciddi bir katılım sağlayacağız. Eylülde 88. İzmir Fuarı’na Çin partner ülke olarak katılacak. Çin Ticaret Bakanı ile de teyitleştik o da iş adamları heyetiyle beraber katılacak. Önce İstanbul’da iş dünyasını bir araya getireceğimiz çeşitli toplantılar yapacağız, sonra da beraber İzmir’e geçip fuar açılışını gerçekleştireceğiz. Amacımız Japonya’yı da Çin’i de aynı zamanda yatırımcı olarak görmek. İki ülkenin de dünyadaki yatırımlarına baktığımız zaman Türkiye’deki yatırımlarının çok az olduğunu görüyorsunuz. Yatırımların artırılması konusunda iki ülke liderleri mutabakata vardı. Onlar da Türkiye’deki yatırımların artırılmasını desteklediklerini söylediler."
Pekcan, 2,5 milyon kişinin EXPO 2019 Pekin'i, bunun 1 milyonunun da Türk pavyonunu ziyaret ettiğini belirterek, sergiye 16 milyon kişinin gelmesinin beklendiğini, bunun 10 milyonunun da Türk pavyonunu göreceğini düşündüklerini bildirdi.
"Amerikalıları İhtisas Serbest Bölgelerine yatırım için davet ettik"
Pekcan, Türkiye ile ABD arasındaki S-400 ve F-35 meselelerinin iki ülke ticareti üzerindeki etkilerine yönelik soru üzerine, şöyle konuştu:
"Washington ziyaretinde Beyaz Saray’da bir toplantı yaptık, sonra da ertesi gün ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’la bir araya geldik. Bana 'S-400, F-35' dedi, ben de Sayın Ross’a 'Sayın Bakanım, biz Ticaret Bakanıyız, bizim işimiz ticaret, gelin biz ticareti konuşalım, onu da konuşması gerekenler konuşsun' dedim. O gün bugündür de çok sıkı bir iş birliği halindeyiz. Gerek telefonla, gerek e-maille haberleşerek sektörün önünü açmaya çalışıyoruz. Benim Bakan Yardımcım, onun temsilcisi koordinasyon halinde ortak toplantılar gerçekleştiriyorlar. Onlardan da sektöre yönelik, pazara giriş, network ve dağıtım ağlarına girişle ilgili destek istedik. Sayın Ross da bu tür desteklerin içinde olacağını teyit etti."
Pekcan, ABD'li iş insanlarını teknoloji ağırlıklı İhtisas Serbest Bölgelerine yatırım için davet ettiklerine dikkati çekerek, bunun dışında herhangi bir sektör limiti koymadıklarını ama otomotiv, yan sanayi, tekstil, hazır giyim, mobilya, mücevher, yatçılık gibi bir kaç sektörü görüşmelerde ön plana çıkardıklarını vurguladı.
"Sakın tavukları kesmeyin"
Bakan Pekcan, son günlerde Irak pazarı ile ilgili yaşanan sıkıntılara ilişkin bir soru üzerine, yumurta ve kanatlı ihracatında Irak gibi tek bir ülkeye odaklanıldığının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu pazarda sorun olduğu anda sektör krize giriyor. Bunu çeşitlendirmekten başka çaremiz yok. Iraklı Bakanla temastayız. Her ülkenin de yerli üreticisini destekleme stratejileri var. Önlemlerin geçici olduğunu söylüyorlar ancak bizim üreticilerimizin o geçici önlemi bekleyecek tahammülü yok. Dondurma, meyve suyu ile başladı, arkasından makarna, şehriye ile devam etti. Onun için Iraklı Bakan ile yazıştık. 60 günde de o devreye girecek ama bizim en büyük ihracatımız yumurta ve kanatlı ette. 306 milyon dolar yumurta, 324 milyon dolar da kanatlı et ihracatımız var. Sadece bu ikisi toplamda 625 milyon doları geçiyor."
Konuyla ilgili en üst düzeyde görüşmeler yaptıklarına işaret eden Pekcan, Irak Maliye Bakanı Fuad Hüseyin'in Ekonomik Kurul'un Başkanı olduğunu, konuyu Ekonomik Kurul'da gündeme getireceklerini söylediklerini aktardı.
Türkiye'den gelen yumurtaların İran üzerinden Irak'a girmeye başladığını belirten Pekcan, "Iraklı muhattaplarımıza 'Biz bunu desteklemiyoruz, yumurtalar hangi şartlarda naklediliyor, stoklanıyor, buna güvenemeyiz. Bunlara Türk ürünü denmesini de istemeyiz. Irak Muhatabımıza 'Bizim tavukları kessek, sonra yumurtayı nereden bulacaksınız' dedik. Onlar da 'Sakın tavukları kesmeyin' dedi. Geçici bir uygulama olduğu söyleniyor ama parlamento kararı olduğu için birden kaldıramıyorlar. Henüz bir takvim vermediler, bekliyoruz. Çalışmalarımızı yürütüyoruz. Zaten Irak'ta yumurta fiyatları üç katına çıkmış, bunu ne kadar sürdürebilirler?" ifadelerini kullandı.
Bakan Pekcan, Gümrük Birliği ile ilgili bir soru üzerine de toplantılarda Avrupa Komisyonu'nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström’la her fırsatta bir araya geldiklerini, güncellemeyi de mutlaka konuştuklarını ifade etti. Avrupa Birliği ülkelerinin bu komisyona yetki vermesi gerektiğini, 2016 Aralık ayından itibaren de bu yetkiyi beklediklerini dile getiren Pekcan, buna da engel olan birkaç ülke bulunduğunu, ülkelerle güncellemenin önünün açılması yönünde direk temas halinde olduklarını söyledi.