24.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
LEVENT KÖPRÜLÜ - OTOKOLİK
Yaklaşık 10 yılı aşkın bir süredir yerel distribütör yerine “Mazda Motor Logistics Europe” çatışı altında faaliyet gösteren Mazda Türkiye, bu konuda gelen tekliflere kapıyı tamamen kapattı. Markanın hedefi, Türkiye pazarında markanın imajını yüksek tutmak ve operasyonu, tıpkı bu yıl olduğu gibi “kar ederek” sürdürmek.
20 yıldan fazla süreyle Türkiye’de distribütörlükle temsil edildikten sonra kendi kurduğu şirketle yola devam eden Mazda, bu şekilde devam etmeye kararlı. Markanın yenilenen CX-5 ve sert tavanlı MX-5 RF modellerinin tanıtımında soruları yanıtlayan Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul, 10 yıllık sürede distribütörlüğü devralmak için 4 farklı teklif aldıklarını hatırlatırken, “Bunların tamamı da, Mazda’nın merkezine bizzat iletildi. Ancak Mazda, Türkiye’de operasyonu kendisi yürütmeyi sürdürecek. Hatta son teklifi ilettiğimde, bana ‘Bundan sonra yanıtı siz kendiniz verebilirsiniz. Bize iletmenize gerek yok. Biz böyle devam edeceğiz’ yanıtını verdiler” dedi.
Markanın büyük hedefleri olmadığını, zaten tüm dünyada 2 milyon adetlik bir satışı bulunduğunu hatırlatan Yurdakul, “Mazda’nın amacı, kaliteli modeller satmak, kar etmek ve Türkiye gibi önemli bir pazarda yer almak. Bununla birlikte Türkiye, oto satışından büyük karlar elde edilen bir pazar değil. Dolayısıyla çok büyük hedefler koymuyorlar” diye konuştu.
İkinci kâr dönemi
Bu yıl, son 8 yıllık dönemde ikinci kez kar ettiklerini de vurgulayan Nurkan Yurdakul, bunda yeni modellerin yanı sıra tedarik kanallarındaki değişimlerin de rol oynadığını söyledi. İlk kez 2014 yılında kar ettiklerini de hatırlatan Mazda Türkiye Genel Müdürü Yurdakul, şöyle devam etti: “En çok sattığımız model olan Mazda3’ü, artık Meksika yerine Japonya’dan ithal ediyoruz. Her ikisinde de, üçüncü ülkelere uygulanan gümrük vergisi var aslında. Ancak Meksika’dan ithal ettiğimiz araçların lojistik ve diğer masrafları daha yüksekti. Ayrıca bu fabrikadan doğrudan aldığımız için, herhangi bir fiyat pazarlığı yapmamız veya destek almamız mümkün olmuyordu. Japonya’dan alırken, bu anlamda daha avantajlıyız. Bu da karlılığımız etkileyen faktörlerden. Bununla birlikte fiyat rekabetine de girmiyoruz. Filoda hiç aracımız yok bu anlamda. Ana firma, markayı premium olarak konumlandırmıştı. 17 bayimiz var ve her biri ayda 6 tane satsa, zaten aylık ortalamamızı tutturuyoruz.”
Bu yılı da, geçen yılki gibi 1200-1300 adet aralığında bir satışla kapatmayı umduklarını söyleyen Yurdakul, yenilenen CX-5’ten yıl sonuna kadar 90, MX-5 RF’ten ise 50 adet satmayı hedeflediklerini söyledi.
Mazda’dan iki yenilik
Japon üreticinin iki yeniliği daha Türkiye’de satışa sunuluyor. Markanın SUV sınıfında en çok satan modeli olan ve kısa süre önce makyajlanan CX-5 modeli, ağustos ayından itibaren ve 183 bin 552 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Spor otomobil efsanesi MX-5’in yeni nesline eklenen, sert tavanlı MX-5 RF ise, 138 bin 282 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Ön tasarımının yanı sıra arka stop lambaları yeniden tasarlanan CX-5’in direksiyon sistemi ve yürüyen aksamı da tamamen elden geçirilmiş. İç mekanda sessizliğin artırıldığı CX-5’te, malzeme kalitesi artırılmış, koltukların tasarımı değişmiş. Ayrıca ilk kez elektrikli açılıp-kapanabilen bagaj kapağı da bu modelde yerini almış. Araç, sadece 160 PS gücündeki 2.0 lt benzinli motor ve otomatik vites kombinasyonuyla geliyor.
Mazda’nın iki kişilik shor otomobil efsanesi olan MX-5’in yeni nesline, bu kez “RF” adı verilen ve katlanabilir “sert tavanlı” bir versiyon eklendi. 1.5 lt’lik benzinli motorla satışa sunulan MX-5 RF, farklı bir bir tavan ve arka cam tasarımına sahip. Aracın 2.0 lt motorlu ve otomatik şanzımanlı versiyonu ise isteğe bağlı olarak ithal edilecek.
Pistin en hızlı ‘sedan’ı oldu!
Japon üretici Subaru, şu ara Türkiye’ye getirilmeyen Imreza WRX STI modelinin özel versiyonuyla, Almanya’daki ünlü Nurburgring pistinde rekora imza attı. Yoğun yağmura rağmen bu rekoru kırmayı başaran Subaru, pisti 6 dakika 57.5 saniyede tamamlayarak, Nurburgring’in en hızlı 4 kapılı sedanı olarak adını yazdırdı. “WRX STI Type RA NBR Special”, böylelikle Porsche 918 Spyder’ın 6:57’lik derecesine yakın bir zaman çıkardı.
250 milyon TL’lik yatırımın meyvesini 2018’de toplayacak
BMW, MINI, Land Rover ile Jaguar markalarının satış ve satış sonrası hizmetlerini sürdüren Borusan Oto, bu yıl üçüncü yeni tesisini Bodrum’da açtı. Bu yıl yatırım toplamının 250 milyon TL’yi bulacağını belirten Borusan Oto Genel Müdürü Uğur Sakarya, “Bu yatırımların meyvesini, 2018 yılında toplayacağız” dedi.
Geçen yıldan itibaren bir yatırım ve yeniden yapılanma hamlesi başlattıklarını anlatan Sakarya, “Geçen yıl Borusan Oto Çorlu’yu açarak Trakya’ya ilk adımımızı atmıştık. Türkiye’deki ilk Jaguar Land Rover konseptini İstanbul Avcılar’da devreye aldık. Hemen ardından aynı konsepti Adana’da da uyguladık. Böylece, 2016 yılında Avcılar, Adana ve Çorlu ile yatırımlarımızı tamamlamış olduk” dedi.
Bu yıl ise KKTC’deki Land Rover satış tesisini yenilediklerini anlatan Sakarya, “Şimdi Borusan Oto Bodrum’u hizmete açıyoruz. Ardından Ankara’da, sonrasında da İstanbul Seyrantepe’de Jaguar-Land Rover showroomlarını açacağız. Son olarak da en büyük yatırımımız olan Samandıra’yı da bu yılın sonunda hizmete açmayı planlıyoruz. Böylelikle toplamda yaklaşık 250 milyon TL’lik yatırıma ulaşmış olacağız” diye konuştu.
Premium otomobil satışlarında düşüşü olmasına karşın yatırımları durdurmadıklarını hatırlatan Uğur Sakarya, “5 yıllık stratejik planlamamız kapsamında yeni tesis yatırımlarına hızla devam ediyoruz. 2018 yılı, bu yatırımların meyvelerini toplama dönemi olacak” ifadesini kullandı.
Mercedes pick-up’a da bindi
Mercedes-Benz, “X-Serisi” modeliyle pick-up dünyasına da giriş yaptı. Arazi özellikleri de bulunan, fonksiyonel ve konforlu bir araç olarak geliştirilen X-Serisi’nin, yıl sonuna doğru Türkiye pazarına gelmesi bekleniyor.
Ön tasarımıyla tipik bir Mercedes olduğunu kanıtlayan ve son dönemdeki modellerde kullanılan tasarım unsurlarıyla şekillendirilen Mercedes-Benz X-Serisi, farklı kullanım tarzları sunan 3 farklı donanım paketi, 4 ve 6 silindirli motor seçenekleriyle satışa sunulacak. Araç, ilk etapta X 220 d (163 BG) ve X 250 d (190 BG) olmak üzere, iki farklı motor alternatifi sunacak. Bunun yanı sıra 2018 yılının ortalarında ürün gamına, V6 dizel (258 BG) motor eklenecek. Bununla birlikte araç, sadece arkadan itişli ya da 4x4, 6 ileri manuel veya 7 ileri otomatik şanzımanla alınabilecek.
X-Serisi, konfor odaklı süspansiyon geometrisi ve hava kanallı ön ve arka diskleri sayesinde off-road dışında kullanıcısına mükemmel asfalt sürüş performansını da sunan ilk pick-up araç olarak öne çıkıyor. Mercedes-Benz X-Serisi, tüm zeminler için dört tekerlekli çekiş sistemi sunuyor. Araç, “Low Mod” ve isteğe bağlı olarak sunulan “4MATIC” kilitli aks diferansiyeliyle her türlü yol ve zemin koşulunun üstesinden gelmeyi hedefliyor. Araçta, yine istege bağlı olarak “Aktif Fren Asistanı” ve “Şerit Takip Sistemi” gibi pasif ve aktif güvenlik donanımları da bulunacak. Tıpkı isteğe bağlı LED farlar ve 360 derece geri görüş kamerası gibi.
Renault, Türkiye’de hedefini büyüttü