06.08.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Kaslowski, ayrıca, programın düşmanları olduğunu, bu düşmanların hükümet içinde de bulunduğunu savundu.İtalya šretim İşleri Bakanı Antonio Marzano, Türk Sanayicileri ve İşadamları (TšSİAD) üyeleri ile biraraya geldi. Çırağan Sarayı'nda basına kapalı olarak gerçekleştirilen g"rüşmeye, TšSİAD Başkan Yardımcısı Aldo Kaslowski ve Y"netim Kurulu šyesi Mehmet Ali Babaoğlu ile TšSİAD'ın İtalyan işadamı üyeleri Alessandro Guerrera, Guido Manzini, Giuseppe Moggi, Luigi Pasqualino, Giuseppe Farina katıldı. İtalyan šretim İşleri Bakanı Antonio Marzano başkanlığındaki 15 kişilik heyet de g"rüşmede yer aldı. TšSİAD Başkan Yardımcısı Kaslowski, g"rüşme "ncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bakan olarak Türkiye'ye ilk kez gelen Antonio Marzano'nun Türkiye'ye dost biri olduğunu belirtti ve Marzano'nun "nemli bir g"revde bulunduğuna dikkat çekti. Kaslowski, g"rüşme sırasında, gerek İtalya-Türkiye arasındaki ilişkilerin, gerekse Akdeniz havzasındaki işbirliğinin daha da desteklenmesi ve Suriye, Irak, İran, Ermenistan ve Avrasya ülkeleri ile işbirliği konusunda "nerileri olacağını da kaydetti. TšSİAD Başkan Yardımcısı Aldo Kaslowski, basına dağıtılan konuşma metnine g"re, Türkiye'nin, politikacıların 1999 yılında karar verilen ekonomik reform programlarını mantıki sonucuna g"türmekteki isteksizliği yüzünden çıkan krizle yoksul düştüğünü belirtti.Kaslowski, ''Türkiye'de başlıca sorunun siyasi olduğuna ilişkin yaygın bir kanının varlığı bundan kaynaklanmaktadır. Ekonomik sorunlarımızın, siyasal sistemimizin işlevsizliğinin sonucu olduğuna inanıyoruz. Aynı zamanda maalesef, ülkenin gerçek ihtiyaçlarından kendisini koparmış bir siyasetçi sınıfına sahibiz'' dedi.Şimdiye kadar yaşadıklarımızın en derini olan son krizde IMF ile yeni bir stand-by anlaşması imzalandığını anımsatan Kaslowski, programın, Dünya Bankası ve IMF'nin yardımlarıyla mali sistemdeki yangın s"ndürüldükten ve bankacılık sistemi tamir edildikten sonra, sağlam bir ekonomik büyüme ve sürdürülebilir bir kalkınmayı hedeflediğine işaret etti. TšSİAD olarak bu programa destek verdiklerini vurgulayan Kaslowski, ''Programın kararlı bir şekilde uygulanmasının pazarlık konusu yapılamayacağına inanıyoruz. Bununla birlikte, aynı zamanda, ekonomi ve üretimdeki keskin daralmanın g"z"nüne alınarak programın revize edilmesi gereğine de inanıyoruz'' diye konuştu. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TšSİAD) Başkan Yardımcısı Aldo Kaslowski, ekonomik sorunların, siyasal sistemin işlevsizliği sonucu olduğuna inandıklarını s"yledi. Negatif büyüme 'Türkiye bu yılı negatif büyüme ile tamamlayacaktır. Şu ana dek kaydedilen devalüasyon oranı şimdiye dek brüt Gayri Safi Milli Hasılamızı dolar cinsinden yüzde 25 azaltmıştır. İşsizlik artmakta, aslında sağlam durumda olan birçok işletme yüksek faizlerin ve kredilerin kesilmesinin etkilerini hissetmektedir. Program, iç borçların katlanarak artmasını "nlemek ve ekonomiyi sorumsuz politikalar yüzünden birikerek artmış yüklerden kurtarmak için faiz hadlerini düşürmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla bir ay "nce başarılı bir takas operasyonu yapıldı. Bununla birlikte, bugün hala olmamız gereken yerde değiliz. Programın hükümet içinde de düşmanları vardır. Parlamentodan dikkate değer bir hız ve yetkinlikle geçmiş IMF'nin istediği yasal değişiklikler, kayırmacılık ve popülizm engelleriyle karşılaşmaktadır.Halk kitlelerinin yaşadığı güçlükler toplumsal bir hoşnutsuzluk yaratmaktadır. Bunun, milliyetçi bir tepkiye d"nüşmesi mümkündür. Koalisyon içindeki partilerden biri, ekonominin rasyonelleşmesi ve kayırmacılığın sona ermesi durumunda kitle desteğini yitirebilir. IMF ile hükmet arasındaki son çekişmeler, bu parametrelerin ışığında anlaşılmalıdır.'' Programı ve temelindeki ilkeleri desteklemek için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini vurgulan Kaslowski, programın sürdürülebilir büyüme yoluna girmek için son şansımız olduğuna inandıklarını dile getirdi. Aldo Kaslowski, konuşmasını ş"yle sürdürdü: Avrupa ile entegrasyon ''Siyasal sistemindeki kısıtlamalar kaldırıldığı, idari yapısındaki her türlü yeniliğe karşı yasakçı zihniyet değiştiği takdirde Türkiye'nin daha istikrarlı ve daha müreffeh bir ülke olacağına yürekten inanıyoruz. Sivil ve askeri makamlar arasında daha farklı bir ilişki istiyoruz, bütün dillerde "zel eğitim ve yayın hakkına sıcak bakıyoruz ve Kopenhag kriterlerini tartışmasız destekliyoruz. Bu çabamızda, Avrupalı ortaklarımızın da Türkiye'yi çoğulcu bir ülke olarak g"rmesini ve hükümetin yetersizliklerinden dolayı Türk halkı hakkında acele yargılara varmamasını diliyoruz. Gerçek diyalog, anlayış ve iyi niyet gerektirir.''İtalya-Türkiye ilişkilerine de değinen Kaslowski, bunların sağlam temellerde gelişmesine büyük "nem verdiklerini vurguladı. Türkiye'ye y"nelik İtalyan yatırımlarının toplam yabancı yatırımlar içindeki oranında dikkate değer bir artış g"rdüklerine işaret eden Kaslowski, bu yılın Ocak-Mart arasındaki ilk çeyreğinde İtalya'nın, Türkiye'nin ihracatta 3., ithalatta 2. ticari ortağı haline geldiğini ve Türkiye'nin toplam dış ticaretinde yüzde 8 pay aldığını belirtti. Programı desteklemelerinin bir başka nedeninin, AB ile entegrasyon sürecine uyumlu bir mantığa ve hedeflere sahip olması olduğunu kaydeden Kaslowski, Avrupa ile entegrasyonu çok ciddiye aldıklarını ve bu y"nde üzerlerine düşen g"revleri yerine getirdiklerini s"yledi. Kaslowski, TšSİAD olarak, Türkiye'deki demokratikleşme ve siyasi liberalizasyon programının da en büyük destekçisi olduklarını belirterek, şunları kaydetti: