17.03.2022 - 14:23 | Son Güncellenme:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), piyasaların beklentileri yönünde haftalık gösterge repo faizinde değişikliğe gitmedi.
'İLK DEFA RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI YER ALDI'
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı: "Zaten piyasa sabit tutmasını bekliyordu. Burada sabit tutmaktan ziyade karar metninde farklı bir anlam çıkacak mı ya da farklı bir yönlendirme çıkacak mı diye bekleniyordu. Baktığımızda karar metninin farklılık arz etmediğini görüyoruz. Küresel çapta enflasyondan bahsedilirken pandemiden bahsediliyordu. İlk defa pandemi yerine Rusya, Ukrayna savaşının yer aldığını görüyoruz.
Daha önceki karar metinlerinde Merkez Bankası’nın enflasyon olgusundan bahsedilirken, küresel çapta enflasyonun niye olduğu bahsedilirken pandeminin varlığından dolayı tedarik zincirinde sıkıntılar var o yüzden enflasyon yüksek deniliyordu. Son metinde şu değişikliği gördük. Pandemi vurgusu yok tam tersine küresel risk olgusu var. Rusya, Ukrayna savaşına atıfta bulunulmuş. Savaş başladığında 24 Şubat itibarıyla enflasyon rakamları daha önce pandemiye göre fiyatlanmış rakamlardı. Petrol 84 dolar civarlarındaydı savaşla birlikte 130-140 dolarları gördük.
Jeopolitik risklerden dolayı şu anda bu artışın olduğu anlaşılıyor. Savaş ortamı devam ettiği sürece küresel enflasyonun devam edeceği öngörülmüştür."
"TCMB AYNI TAVRI GÖSTERDİ"
Beyken Üniversitesi Rektörü Prof. Murat Ferman ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Piyasalarda beklentiler satın alınır, dün Fed’in gösterdiği tavrı TCMB’de aynı paralelde gösterdi. Bizim de beklentimiz daha evvelki ifadelere paralel bir şekilde bekle-gör politikasının sürdürüleceğiydi.
Enflasyonun bir aritmetiği var. Biz yüzde 60’ları test edecek durumdayız. Zirveyi aşalım da tünelin ucunu görelim diyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı’mız da yaz ayını işaret etti.
Kalıcı ve güçlendirilmiş liranın teşvik edilmesi önemlidir. Acaba yeni enstrümanlar gelecek mi kapısı açık bırakılıyor. Bekle-gör politikasının temel parametrelerden birisinin enflasyon gelişmeleri olduğu gibi 31 Mart itibarıyla Kur Korumalı Mevduat’ta dönüşüme de bakılacak. Altın güvenli limandır. Çatışma döneminde liralaşmaların önü kesilebilir. Buna karşı Merkez Bankası ne yapacak? Yakından izleyeceğiz."
İŞTE MERKEZ BANKASI'NIN KARAR METNİ!
Merkez Bankası'nın karar metninde şu ifadelere yer verildi: "Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.
"BEKLENENDEN UZUN SÜREBİLİR"
Çatışmaya dönüşen jeopolitik riskler ve salgında varyantlar, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin daha da artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarını azaltarak devam ettirmektedir.
"ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK"
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar ortaya çıksa bile dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler yakından takip edilmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli bir rol oynayacağını değerlendirmiştir.
GÖZDEN GEÇİRME SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; sıcak çatışma ortamının yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."