28.05.2015 - 14:36 | Son Güncellenme:
Ağaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce fahiş bedellerle boş dilekçe pazarlayan fırsatçıların yeni yönteminin "Tüketici Hakem Heyeti istismarı" olduğunu kaydetti.
Son zamanlarda benzer şikayetlerin arttığına değinen Ağaoğlu, "Tuzağa düşürmek istedikleri kişileri telefonla arayarak, kendilerinin hakem heyeti görevlisi olduğunu ileri süren sahtekarlar, banka dosya masrafının iadesi için başvurunun haklı bulunduğunu ve kabul edildiğini bildiriyorlar. Ardından da telefonla ulaştıkları kurbanlarına kararın yazılı olduğu belgeyi kargoya verdiklerini, kargo ücreti olarak 59 lira ücret ödemesi gerektiğini söyleyerek içinde heyet kararı olduğunu zanneden tüketiciye boş zarfı 59 lira bedelle satmak suretiyle dolandırıyorlar" diye konuştu.
Aydın Ağaoğlu, bir bankadan kullandığı kredi için kesilen dosya masrafını geri almak için bir süre önce Avcılar Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti'ne başvuran ve kararı bekleyen Erol Süpürür isimli vatandaşın isminin Elif Öztürk olduğunu söyleyen kişi tarafından arandığını kaydederek, Süpürür'e davayı kazandığı dosyasını kendisine göndermek üzere kargoya verdiklerini, kargo ücreti olarak 59 lira ücret ödemesi gerektiği söylendiğini anlattı. Durumdan şüphelenen tüketici konuyu araştırmaya başlayınca telefonun yüzüne kapandığını aktaran Ağaoğlu, heyet yetkilisi hiçbir kimsenin tüketiciyi arayıp başvurusunun sonucunu ve kararı almak için bedel ödemesi gerektiğini bildirmeyeceğini, bunun açık bir dolandırıcılık girişimi olduğunu vurguladı.
Bilgiler nasıl sızıyor?
Ağaoğlu, tüketicilerin 3 bin 300 liraya kadar meblağlarda Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurmasının zorunlu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Heyetler raportör ve 5 üyeden müteşekkildir. Heyette kaymakam, belediye başkanı, baro başkanı, ticaret veya esnaf odası başkanı, tüketici derneği temsilcisi bulunur. Heyette yer alan kurumların başkanları heyette kendilerini bir vekil ile de temsil ettirebilirler. Sahtekarların heyete başvuran tüketicilerin bilgilerini nasıl ele geçirdikleri merak konusu olurken, tüketicilerin dikkatli davranması ve bu yönde yapılan aramaları Cumhuriyet savcılıklarına şikayet etmeleri gerekir. Aksi halde dolandırıcılar binlerce insanı daha mağdur etmeyi sürdürecek ve iletişim bilgilerini nasıl elde ettikleri de belirlenemeyeceği gibi heyet görevlileri de zan altında kalabilecektir."
Heyetlerin tüketicilere ücretsiz hizmet verdiğine ve 3 bin 300 liraya kadar başvuruları karara bağlayabildiklerine işaret eden Ağaoğlu, Yargıtay'ın içtihat haline gelmiş kararları uyarınca, bankaların kredi kullandırırken tüketicilerden tahsil ettiği dosya masrafı ve benzeri ücretlerle ilgili yapılan başvuruların tamamına yakınının tüketici lehine sonuçlandığını söyledi.
Farklı dolandırıcılık teknikleri
Geçen yıl hakem heyetlerine yapılan 5 milyon 500 bin başvurunun yüzde 90'ını banka şikayetlerinin oluşturduğunu kaydeden Ağaoğlu, bu nedenle bankadan kredi kullanımı esnasında yapılan kesintileri geri almak isteyen tüketicileri daha önce de çeşitli yöntemlerle dolandıran çok sayıda danışmanlık şirketinin türediğini aktardı. TÜSODER Genel Başkanı Ağaoğlu, çağrı merkezi de kuran bu sahtekarların telefon, çağrı merkezleri, faks, otomatik arama makineleri, akıllı ses kaydedici sistemler, elektronik posta, kısa mesaj hizmeti ve internet reklamları gibi vasıtaları kullanarak elektronik ortamda gerçekleştirdikleri düzeneklerle tüketicilere tuzak kurduğunu ve boş zarfları fahiş bedellerle sattığını hatırlattı.
Aydın Ağaoğlu, "Hatta çeşitli platformlarda ifade ettiğim, bankalarca yapılmış kesintilerin hukuka aykırı olduğuna dair önceden kaydetmiş oldukları kendi ses kaydımı da otomatik arama makinelerine yükleyerek kullanan açıkgözler, tüketicilere şimdi yeni bir tuzak kurmuş ve haksız kazanç peşinde koşmayı sürdürmektedirler" şeklinde konuştu.
"Bankalar tüketicilerle uzlaşmalı"
Bankaların kendilerine başvuran tüketicilere hukuka aykırı dosya masrafını iade etmesi halinde sorunun çözüleceğine işaret eden Ağaoğlu, çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
"Bankalar başvuran tüketicilere hakem heyetine gitmeden bu bedellerin iade edileceğini bildirirlerse heyetler de dosya sayısı açısından rahatlayacağı gibi ayıplı mal ve hizmetle ilgili başvuruları süratle sonuçlandırabilir. Üstelik yeni Tüketici Kanunu uyarınca kaybeden tarafa yükletilen tebligat, bilirkişi ücreti, faiz gibi gider unsurlarını ödemek zorunda kalmazlar. Bu şekildeki yaklaşım hem tüketicilerin hem bankaların hem de ülke ekonomisinin çıkarınadır. Çünkü sarf edilen ülke kaynaklarıdır. İstanbul Ataşehir Tüketici Hakem Heyeti'nin sadece bu yüzden aylık posta tebligat masrafı 100 bin lira civarındadır. Bu bedel her ne kadar haksız bulunan satıcı konumundaki bankalara ve satıcılara yüklenmekte ise de bu ülkenin milli kaynağıdır."