EkonomiŞehir için düzen çevre için yenilenme

Şehir için düzen çevre için yenilenme

09.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kentsel dönüşüm, deprem riskine karşı güvenli konutlar sağlarken, diğer yandan ise şehirlerin yeşil alan, donatı alanı eksikliğini karşılamak; yoğunluğunu azaltmak için bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda çalışmalar özellikle il, ilçe belediyeleri tarafından hayata geçiriliyor. Kentsel dönüşüm; imar sorunu, çoklu mülkiyet gibi temel sıkıntıların çözümünde de kullanılan önemli bir araç oluyor

Şehir için düzen çevre için yenilenme

Kentsel dönüşüm deprem riskine karşı güvenli konutlar sağlarken, diğer yandan nitelikli yaşam alanları oluşturuyor. Yine dönüşüm sistemi, kentlerin sorunlu alanlarının da yeniden düzenlenmesini sağlıyor. Kalabalık ilçeler, yeşil alanı oldukça az olan semtler, eksik donatı alanı olan mahalleler yeni bir çehre de kazanıyor. Kısacası dönüşüm, kentlerin düzenlenmesinde bir fırsat olarak da değerlendirilebiliyor.

Bugünkü son bölümde, mimarların bütüncül bir kent anlayışına yönelik kentsel dönüşüm önerilerini sizlerle buluşturuyoruz. Diğer yandan dönüşümde öne çıkan belediyelerin örnek çalışmalarını ele alacağız. Bu çalışmalarda ise rezerv yapı alanlarının önemi ortaya çıkıyor. 6306 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı şeklinde kullanılmak üzere belirlenen alanlar olarak ifade edilen rezerv yapı alanları; yoğunluktan dönüşüme imkan bulunamayan ilçelerin önemli bir çözüm noktası olarak görülüyor.

‘Piyango değil’


İki Design Kurucu Ortağı Mimar Murat Kader, kentsel dönüşümün daha çok kat karşılığı ‘binasal yenileme’ye indirgendiğini belirtirken, asıl amacın insanların yeşil alanlarıyla ve donatı alanlarıyla daha yaşanabilir bir çevrede sağlam binalarda oturmalarını sağlayabilmek olduğunu vurguladı. Kader, “2016 aralık ayında yapılan düzenlemeye baktığımızda, parsel bazlı dönüşümden çıkılarak üst ölçekte, ada ve mahalle bazlı kentsel kararlar alınabilmesinin yolunun açıldığını biliyoruz ve son zamanlarda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimlerin yaptığı çalışmalar, kentsel dönüşümün bir seferberlik olarak ele alındığını bizlere gösteriyor; ancak dönüşüm daha sağlıklı olabilmesi için sadece inşaat ve mimarlık dünyasının değil hemen hemen her sektörden insanların yani kamunu bir araya gelmesi gerekir” dedi.

‘Bütüncül olmalı’


Kentsel dönüşümü şehirlerin yeniden ve geleceğe daha hazır şekilde inşasında önemli bir fırsat olarak değerlendiren mimarlar, Kovid-19 süreciyle birlikte sadece deprem değil şehirlerin her türlü riske karşı güvenli olması gerektiğini belirtiyor. Bununla birlikte kentlerin; tarihe, kültürel mirasa, doğaya ve çevreye karşı saygılı olan, eğitim ve sağlık hizmetlerinin dikkate alındığı, yapılaşma yoğunluğunun şişirilmediği, satın alınabilir veya kiralanabilir sosyal konutların olduğu bir sistemle hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiliyor.

Mimar Nihat Şen, “Bu tespitlere ilave olarak, dünyadaki enerji kullanımının yüzde 40’lık bir bölümü binalarda tüketiliyor, kentsel dönüşümde sürdürülebilir enerji kaynakları daha etkin kullanılmalı. Kentsel dönüşüm projeleri alanlarında yapılacak olan çalışmalar sayesinde, çatılardan ve çevreden gelen yağmur sularını belirli alanlarda toplayabiliriz. Sıfır atık, akıllı atık yönetimi sayesinde, ekonomimiz, sağlığımız ve temiz dünya için katkı sağlanmış olunacaktır” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Yeniden düşüneceğiz’

Pandemi süreci ile oluşan ‘yeni normal’de kentler binadan caddesine kadar farklı ihtiyaçlara cevap verecek şekilde ele alınacak. Diğer taraftan ise evde kalma süresinin artması, çalışma alanlarının yeniden yorumlanması beraberinde yeni ihtiyaçları da getirecek. Murat Kader, yeniden düşünülmesi ve geliştirilmesi gereken kavramlara ilişkin ise şunları söyledi:

Home ofis: Bir zamanlar konut tasarımının isteğe bağlı bir özelliği olarak kabul edilen ‘home ofis’, artık birçok hanede yeni bir gereksinim haline gelecektir.

Sağlık ve hijyen:
Satış özellikleri olarak öne çıkacak; tasarımcılar salgın önleme stratejileri hakkında şimdiden düşünmeye başladı.

Sürdürülebilirlik: İnşaat endüstrisi kendi kendine yeter hale gelmek zorunda. Malzeme ve hizmetler yerel olarak tedarik edilmeye başlanacaktır.

Mahremiyet:
Ortak alanlar üzerine tekrar düşünmeliyiz. Konut tasarım projelerinde özel alanları ön plana çıkarmalıyız.

Teknolojinin kullanımı: Sensör tabanlı cihazlar temassız yaşam tarzına devam etmek isteyenler için vazgeçilmez olacaklar.

Doğayla daha iyi bir iletişim:
Doğadan ilham alan mimari her zamankinden daha fazla talep görmeye hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Hisseli mülkiyet sorunu çözülüyor

Üsküdar Belediyesi’nden yapılan açıklamada ise, ‘boğaz bölgesi’ olarak tarif edilen Çengelköy, Güzeltepe, Küplüce, Kirazlıtepe, Mehmet Akif Ersoy, Kandilli, Küçüksu, Burhaniye, Yavuztürk, Bahçelievler mahallelerinde mevcut yapıların birçoğunun ruhsatsız ve depreme dayanıklı olmayan, statik anlamda ömrünü tamamladığı kaydedildi. Sağlıklı kentleşme için öncelikle bölgedeki hisseli mülkiyet sorununun çözülmesi gerektiği hatırlatılan açıklamada, “Belediyemizce bu güne kadar birçok mahallede 21 farklı uygulama ile 46 adet parsel, toplamda 1.870 dönüm alanda ifraz için taslak çalışmalar tamamlanmış olup, hissedarların başvuru durumuna göre resmi süreç başlamıştır. Bunun yanında ifraz çalışmaları teknik ekiplerce devam etmektedir. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte dönüşüm uygulamaları hız kazandı. Kanun kapsamında rezerv yapı alanı, riskli alan ve riskli yapı şeklinde uygulamalar gerçekleştirilmekte olup, İlçemizde yaklaşık 2 bin 700 adet bina riskli yapı kapsamında değerlendirilmiş, 1 adet rezerv yapı alanı ve 2 adet riskli alan bulunmaktadır” denildi.

‘56 bin riskli yapı yenilendi’

Esenler Belediyesi’nin riskli yapıların dönüştürülmesi için çalışmaları aralıksız sürüyor. İlçede 11 yılda, 98 bin 160 riskli yapının 56 bini yenilendi. Konutların yaklaşık 6 bini kamu ile geriye kalanı ise özel sektör kamu iş birliği ve özel sektör ile şahıslar aracılığıyla dönüştürüldü. Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Esenler’de kurulacak Türkiye’nin ilk ‘Akıllı ve Güvenli Şehri’ ile burada yapılacak konutlar ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Bu alanda toplam 40 bin konut yapılacak. Bu proje bittiğinde, yıllardır devam eden imar sorunlu 16 bin 500 konut buraya transfer edildiğinde, mevcut Esenler içerisinde yaklaşık 1.5 milyon metrekare alan açılmış olacak, 150 bin kişilik nüfus buraya taşınacak. İlk etap ile risk taşıyan konutlarımızın büyük bir kısmını dönüştürmüş olacağız.”

Kurulacak şehrin tamamının yatay mimariyle planlandığını anlatan Göksu, “Bütün inşaatlarımız TOKİ tarafından yapılıyor. 2020 yılı sonu itibariyle konutlarımızı teslim etmeye başlayacağız. Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında Esenler’i deprem riskinden kurtulmuş bir ilçe haline getirmek… İlçemizde mevcut yapıların yıkılarak parsellerin birleştirilmesi ve 500 metrekareden büyük parsellerin oluşturulması durumunda 2013’ten 2017’ye kadar parsellerin birleştirilmeden önceki inşaat alanları yüzde 20, 2017’den itibaren ise yüzde 15 artırılarak kentsel dönüşüm teşvik edildi” dedi.