18.05.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
EMLAK / YAVUZ KARAMAN
Müteahhitlik hizmetlerinde dünyanın iki numarası olan Türkiye, bilgi birikimi ve hizmet açısından da sektörü çok ileriye taşımak için kolları sıvadı. Bu kapsamda çalışmalar yürüten Dome Partners, on yıldan bu yana üzerinde çalıştığı sistem ile komşu ülkeler, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ve Afrika başta olmak üzere dünyaya mimarideki bilgi birikimini ihraç edecek. Önümüzdeki on yılda 20 ülkede en az birer partner ile çalışmayı hedefleyen Dome’nin bir başka hedefi ise on yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde şirket satın almak.
Dome Partners Kurucu Ortağı Murat Yılmaz, Türkiye’de yabancı mimarlık firmaları ile birlikte proje geliştiren Dome Partners’ın, elde ettiği bilgi birikimi ile dünyaya sistem ihraç eder hale geldiğini söyledi.
Bu konuda çok kafa yorduklarını belirten Murat Yılmaz, geliştirdikleri sistem ile bu zamana kadar yaşanan döngüyü kırarak bilgi birikimi ihraç etmek istediklerini vurguladı. İşin püf noktasını ‘hedef ülkede bir partner ile ortak hareket etmek’ olarak özetleyen Yılmaz, yerel olunduğu takdirde işlerin süreklilik kazandığının altını çizdi.
Etkin bir rol üstlenecek
Yabancı firmalar ile gerçekleştirdikleri çalışmalarda bu kültürü kazandıklarının altını çizen Yılmaz, “Hedef ülkede yerelleşebilmek, sürdürülebilir projeler gerçekleştirmek, ihalelerin devamlılığının sağlamak ve teknik şartnamelerde belirleyici olabilmek çok önemli” dedi. İşin kreatif tarafında etkin olan firmaların, inşaat malzemelerini ve iş gücünü istedikleri gibi yönlendirebildiklerini belirten Yılmaz, “Aslında konuya bütüncül olarak bakıldığında bu hareket, Türk inşaat sektörünün dünyada çok daha etkin bir rol üstlenmesini hedefliyor” diye konuştu.
On yıldır deneyerek doğru modeli geliştirdiklerini belirten Yılmaz, “Solist yerine orkestra olmalıyız. Devir, büyük balıkların devri. Bunun için de birleşmek gerekli. Yabancılarla aramızda iyi fikir geliştirmede bir fark yok ama bunların sunumu açısından aramızda epeyce bir yol var” şeklinde konuştu.
Dönüşüm tasarımla birlikte olmalı
Kentsel dönüşümü bir değer dönüşümü olarak değerlendirerek Londra ve Paris gibi kentlerin bunu 6-7 kez yaptıklarını belirten Yılmaz, İstanbul’un da basamaklar halinde bu değişimi yaşadığını ileri sürdü. Perşembe Pazarı, Bankalar Caddesi, İstiklal Caddesi ve Nişantaşı’nın değişiminin belli dönemlerdeki değişimlerin göstergesi olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bağdat Caddesi’nin değişiminden sonra kentin dönüşümü durdu. 1950 ile 80’ler arasında bir şeyler yapılmadı ancak 2000’lerden sonra siyasi istikrar dönemi ile dönüşüm yeniden başladı. Bu çalışmaların 2050’lere kadar devem etmesini bekliyorum. Böylece Beyoğlu, Kadıköy, Tarihi Suriçi, Üsküdar ve Eyüp öne çıkacak.”
Dönüşümün tasarımla birlikte gerçekleşmesi gerektiği söyleyen Yılmaz, bütüncül yaklaşımı tavsiye etti. İlçe ve şehir ölçeğinde ilerlenmesini isteyen Yılmaz, “Her bölge kendi kimliğini merkezileştirmeli. Tasarımla oluşturulduğunda İstanbul’da bir Londra görebiliriz. İyi yapıldığı takdirde gelecek nesillere güzel bir şehrin başlangıcını bırakabiliriz. Sonra şehir belli periyotlarla yenilenir” dedi.
Kamu koordine etmeli
Tasarımın üst ölçekte yapılması gerektiğini savunan Yılmaz, mahalle bazında kentsel tasarım yapmanın son derece hatalı bir yaklaşım olduğunu belirterek, “Tüm dünyada ortak kanaat budur, dönüşüm böyle yapılır. Yatırımcılar şimdi potansiyeli olan mahallelere öncelik tanıyorlar ama bunu yerel yönetimler koordine etmeli. Kamu, yatırımcıyı iyi yönlendirmeli” diye konuştu.
Yabancıları örnek alacak
Türkiye’deki mimarların çok iyi olduğunu ama bunun yeterli olmadığının altını çizen Yılmaz, şunları söyledi:
“Bu yöntem ile Kazakistan, Suudi Arabistan ve Libya’da son bir yıl içinde doğru işler yaptık. Türkiye’de oluşan ve değerini bulamayan bilgi birikimini satmak istiyoruz. Ben, yabancıların yaptıkları işlerde konsept oluştururken bir çok fikri bir araya getirerek iyi fikri kurguladıklarını ve sunumda grafiksel özelliklere önem verdiklerini fark ettim. Bizde bu yönlere ağırlık vereceğiz.”
Boğaz’ın çevreci projesinde teslimler haziranda
Toya Yapı ve Dilek Gayrimenkul ortak girişimi ile Boğaz’la bütünleşmiş Qent İstinye’de yaşam haziranda başlıyor. Toplam 3.070 metrekare alan üzerinde az katlı olarak inşa edilen projede, 122-395 m² arasında değişen 1+1’ den 5+1’e kadar farklı daire tiplerine yer veriliyor. Üç blok şeklinde planlanan Qent İstinye’de, yüksek tavanlı, güneş ışığı ve manzaradan optimum yararlanılan mekânlar tasarlanıyor. Teras ve balkonları ile Boğaz’la iç içe bir yaşam vaat eden Qent İstinye’de tamamen açılıp kapanabilir saydam ayırıcılar sayesinde ev sahiplerinin tercihleri ve iklim koşullarına uygun olarak iç-dış ilişkisi düzenlenebiliyor. Projede, ev sahipleri dilerlerse konutlarının neredeyse tamamını bir terasa dönüştürebiliyor.
Porsche tasarladı
Qent İstinye projesinin mimari tasarımı Tabanlıoğlu Mimarlık, iç mekân tasarımları da dünyaca ünlü Porsche Design Studio tarafından gerçekleştirildi.
Qent İstinye’nin sosyal tesisinde, açık-kapalı yüzme havuzu, fitness merkezi, hamam, lounge alanı yer alıyor. Projede kapalı otoparkların yanı sıra 3-5 metrekarelik depo alanları da ev sahiplerinin hizmetine sunuluyor.
Yeşil bina sertifikası LEED for Homes adayı Qent İstinye, düşük karbon salınımı ve yüksek enerji verimliliğine sahip yapısı ile dikkat çekiyor. Elektrikli araçların yanı sıra dışardan şarj edilebilir hibrit araçları da şarj edecek üniteler bulunan projede, concierge hizmetleri de sunuluyor.
TOKİ’den 20 sene vadeli konut ve işyeri
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), aralarında Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Malatya, Gaziantep ve Diyarbakır gibi büyükşehirlerin de bulunduğu 33 ilde, 144’ü iş yeri, 36’sı konut 180 taşınmazı açık artırmayla satışa çıkarıyor. Taşınmazlar 240 aya varan vadelerle alıcıya sunulacak.
TOKİ’den alınan bilgiye göre, 144 iş yeri ve 36 konutun satışa çıkarılacağı açık artırma 29 Mayıs’ta düzenlenecek.
İş yerleri yüzde 15 peşin 120 ay, konut projeleri ise yüzde 25 peşin 120 ay vade seçenekleriyle satılacak.
Beylikdüzü’nde % 76’sı yeşil alan için ayrıldı
İttifak İnşaat tarafından Beylikdüzü’nde hayata geçirilen Sağlıkkent projesi 21.000 metrekare alan üzerine kuruluyor. Proje, 10 blok, 577 daireden oluşuyor. Projede 2+1 daireler 79 ve 98 metrekare, 3+1 daireler ise 118 metrekare seçenekleriyle satışa sunuluyor.
İnşaat alanının % 76’sının yeşil alan olmasıyla dikkat çeken projede, hemen taşınma fırsatı da sunuluyor.
Proje, Beylikdüzü E-5’e yürüme mesafesinde, yapımına yakın zamanda başlanacak olan Bakırköy Beylikdüzü metro hattına da 2 dakika uzaklıkta bulunuyor.