16.05.2017 - 11:00 | Son Güncellenme:
AA
Pazarbaşı Mahallesi'nde yer alan ve kitabesinde 1432 yılında yapıldığı belirtilen Mühürlü Sultan Türbesi'nin bitişiğindeki ahşap çerçeveli yapı, Cumhuriyetin ilk yıllarında Ermeni bir eczacı tarafından kullanıldı. Daha sonra Ali Haydar Ayla tarafından satın alınarak bakkal haline dönüştürülen bina, 85 yıldır "Kubbeli Bakkal" adıyla hizmet veriyor.
Tarihi binaya hiç dokunmayan aile, geleneği bozmayıp 3 kuşaktır bu kubbenin altında bakkallık yaparak geçimini sağlamaya devam ediyor.
Bakkalın binasının yanı sıra içinde kullanılan bazı eşyalar da antika değeri taşıyor.
Dükkanın en eskisi ise üzerinde 1871 yılında yapıldığını yazan dede mirası makas. 1934 yılından bu yana ölçüm yapan terazi de üzerindeki 34 mührüyle hala kullanılıyor. Üretimi durmuş bazı ürünler de raflarda antika olarak sergileniyor.
Dükkanda en eskisi 1949 yılına ait veresiye defterleri ve ilk sayfasında "1951 yılı bidayetindeki sayımda zuhur eden mevcudumuz" yazılı envanter defteri de dikkat çekiyor.
Kubbeli Bakkal'ın sahibi ve üçüncü kuşak işleticisi Ali Haydar Ayla (60), dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan bakkalı ömrü yettiğince çalıştırmaya devam edeceğini söyledi.
"BİN 700 SARI LİRAYA ALDIM"
Babasının vefat etmesinden sonra makine mühendisi olmasına rağmen bakkalın başına geçtiğini anlatan Ayla, "Rahmetli dedem burasını vakıflardan açık artırma yöntemiyle satın almış. Dedem 'Oğlum ben burayı bir liranın bir sarı lira olduğu zamanda bin 700 sarı liraya aldım' derdi. Yani dedemin dediği lira kağıt para, sarı lira da altın." dedi.
Ömrünün bu bakkalda geçtiğini, yürümeyi öğrendiği günden bu yana bakkala geldiğini anlatan Ayla, "Çocukken dükkanın köşesinde çuvalların üzerinde uyurdum. Çocukluğumdan bu yana halen gelen müşterilerimiz var." diye konuştu.
Menemen'de herkes tarafından bilindiklerini, halk arasında "bir şeyi arayıp bulamadıysan Kubbeli Bakkal'a git" sözünün yerleştiğini aktaran Ayla, "Biz de mümkün olduğu kadar çeşitli ürünleri takip ederek müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Kubbeli Bakkal'ın 5 yıl önce İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından "Tarihi Yapıda Yaşam" ödülü aldığını dile getiren Ayla, İzmir'in ilçeleri dışında Türkiye'nin birçok yerinden bakkalı merak edip gelenlerin olduğunu kaydetti.
"İÇKİ VE SİGARA SATIŞIMIZ YOKTUR"
Makine mühendisi olduktan sonra işletmeye başladığı bakkalı kapatmayı hiç düşünmediğini ifade eden Ayla, tarihi binada çalışmanın kanına işlediğini, 2 gün ilçeden ayrılsa bakkalını özlediğini söyledi.
Bakkalı dedesinden kaldığı şekilde muhafaza etmeye çalıştığını aktaran Ayla, "Bakkal açıldığı günden bu yana kadar hem yanında bulunan türbeye saygıdan hem de kazancının inancımıza uygun olmadığını düşündüğümüzden sigara ve içki satışı yapmadık." ifadelerini kullandı.
Son dönemde çevrede çok sayıda süpermarketin açıldığına dikkat çeken Ayla, bunca yıllık başarısını ise şöyle özetliyor:
"Bizim müşterimizin çok olmasındaki etken, tatlı dil, güler yüz, müşteriye güven verebilmek. Müşteri bu kapıdan çıktığı zaman 'ben aldatıldım' zihniyetiyle çıkmamalı. Biz müşterilerimize misafir gözüyle bakıyoruz. Bütün esnaf arkadaşlara tavsiyem doğruluktan, dürüstlükten ayrılmasınlar."
Kubbeli Bakkal'da 19 yıldır çalışan Kazım Yıldız (44) ise süpermarkette çalışmaktansa bu bakkalı tercih ettiğini, kendisinin ilçede bu bakkalın çalışanı olarak tanındığını, bununla gurur duyduğunu anlattı.
"SÜPERMARKETLER VAR AMA..."
Bakliyattan şifalı otlara, çekime hazır kahveden doğal tuza binlerce ürünü barındıran Kubbeli Bakkal'ın müşterilerinden Ayşen Kanat, 55 yıldır müşterisi olduğu bakkaldan alışveriş yapmak için Karşıyaka'dan geldiğini söyledi.
Güvendiği için buradan alışveriş yaptığını söyleyen Kanat, şöyle konuştu:
"Aradığım ne varsa hepsini burada bulabiliyorum. Çok tarihi bir yer. Çalışanlar müşterilerine güler yüzlü davranıyor."