17.08.2023 - 07:21 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr/ Kira artışlarıyla ilgili soru üzerine Bakan Tunç, geçen yıl kira artışının yüzde 25'ten fazla olamayacağına yönelik düzenleme yapıldığını belirtti.
"SÖZLEŞME HUKUKUNA MÜDAHALE ETMEK DOĞRU OLMAYABİLİR"
Tunç, "Sözleşme hukukuna müdahale etmek doğru olmayabilir, hukukta böyle bir ilke var. Ancak zayıfı koruma ilkesi de söz konusu. Zayıfı koruma ilkesini de gözettiğimizde dengeli bir durumun olması lazım." dedi.
Yıl başından bu yana açılan 90 bin kira davasının bulunduğunu, geçen sene bu oranın yaklaşık 45 bin olduğunu söyleyen Tunç, kira uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk uygulamasının 1 Eylül'de başlayacağını bildirdi. Tunç, bu uygulamanın dava yükünü azaltacağını dile getirdi. Peki kirada yüzde 25 zam sınırı yeniden uzatılır mı? İşte detaylar...
KİRAYA YÜZDE 25 ZAM SINIRI 2024’TEN SONRA TEKRAR UZAR MI?
Konuyla ilgili milliyet.com.tr'ye açıklamalarda bulunan Avukat Fatih Ekrem Ekinci şu ifadeleri kullandı: “Şu anda kira artışına ilişkin yüzde 25 zam sınırı 2024 Temmuz’a kadar uzatılmış durumda. O yüzden bu süreden sonra tekrar uzayacağını düşünmüyorum.
KİRA DAVALARINDA YÜZDE 100'LÜK ARTIŞ!
Bunun ana nedeni emsal kiraların yükselmiş olmasına rağmen eski kiracıların düşük kira ile oturuyor olmasıdır. Bunun da birden fazla sebebi var. Bir kişi kendi kirada oturuyorken, mevcut oturduğu dairede daha yüksek kira öderken, kendi evini kiraya vermişse, kiracısından daha düşük kira alabiliyor. Kendi evine geçmek isteyebiliyor.
İŞTE DAVALARIN YÜKSELMESİNE SEBEP OLAN ETKEN
Birinci derece yakınları yüksek kiralarda otururken, bu kişiler kendi evlerine taşınmak isteyebiliyorlar. Bu da davaların yükselmesine sebep oluyor. Aynı apartmanda 15 bin TL’ye oturan da var 4 bin TL’ye oturan da var. Bu da ciddi uyuşmazlıklara sebep oluyor.
DAVA SAYILARINDA BİR AZALMA BEKLİYOR MUSUNUZ?
Kira davalarındaki artışın temel kaynağı enflasyondur. Ben arabuluculuk sistemini şu açıdan önemli ve değerli buluyorum: 1 Eylül’den itibaren kira uyuşmazlıkları için arabuluculuk devreye girecek. Mevcut durumda ev sahipleri ile kiracılar iletişimleri kuvvetli ise anlaşmaya çalışıyor.
‘EV SAHİPLERİNİN PARA TEKLİF ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ’
Ankara’da geçtiğimiz günlerde bir haber çıkmıştı. Kiracısının taşınması için ev sahibi 200 bin TL teklif etti diye. Bir tahliye davasının 2 yıl sürdüğünü düşünecek olursak ev sahiplerinin bu paraların teklif ettiklerini görüyoruz. Arabuluculuk sistemi devreye girerse uyuşmazlıklar çözüme kavuşur diye düşünüyorum.
Tahliye davalarının bu kadar artmasının sebebi ekonomiktir. Kiracının taşınmasına uygun ekonomik koşullar sağlanabilirse mal sahibi, arabuluculuk sistemi içerisinde davalarda ciddi azalış olur. Avukat tutulacak, mahkemelere gidilecek bunlara katlanmak yerine anlaşmayı tercih eden yoğunlukta olur diye düşünüyorum.
TAHLİYE TAAHHÜDÜ İMZALAYAN KİRACI ÇIKMAK ZORUNDA MI?
Tabi ki yasal olarak çıkmak zorunda. Çıkmadığı taktirde sulh hukuk davasında açılan tahliye davasından daha kısa süren icra hukuk mahkemesinde dava söz konusu olacaktır. Yani dava daha kısa sürede sonuçlanacaktır.”
'ZAM SINIRLAMASINI ENFLASYON BELİRLEYECEK’
Avukat Kerem Olcayto ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Yüzde 25 zam sınırının ilk getirilme amacı enflasyonist ortamla beraber kira bedellerindeki kontrolsüz, temele dayanmayan rayiç bedellerdi. Bunun belli düzlemde sabit tutulması açısından yüzde 25 getirildi. Enflasyonun hedeflenen çizgiye gelmemesi, kira bedellerinin keyfi olmaması açısından rakam sabit tutuldu.
Önümüzdeki sene uzar mı? Burada enflasyon oranları belirleyici olacaktır. Daha normal bir enflasyonist ortam olursa yine sınırlama olmadan eskiye geri dönüş olur. Ancak uzatılmasını gerektirecek bir ekonomik ortam söz konusu olursa yüzde 25 zam sınırı devam edebilir.
İŞTE DAVALARDAKİ PATLAMANIN SEBEBİ!
Şu an açılan her iki davadan birisi kira tespiti ve kira tahliyesi üzerinedir. Bunun sebebi şudur: Mal sahipleri açısından bu davalar genellikle açılıyor. Kiracısının verdiği kiranın piyasanın altında kaldığını düşünen mal sahipleri kira tespit davaları açabilmek için 5 yıl, tahliye için 10 yılı beklemek zorundadır. 5 yılı doldurmayan mal sahipleri kiracıları ile anlaşmamalarından dolayı bu davaları açmak zorunda kaldılar. 2 senedeki dava patlamasının temel nedeni budur.
5 yılın altında olup da yasal sürede tespit davası açamayan mal sahipleri kira bedellerinin rayiç bedelin çok altında kalmasından dolayı bu yola başvurdular.
Tahliye davalarında da 10 yılı dolduramayanlar, bahaneler üreterek, kira bedellerinin düşük kalmasından dolayı davaları açıyorlar.
ARABULULUCUK SİSTEMİ İLE DAVALAR AZALIR MI?
Burada arabuluculuğun getirilme nedeni mahkemelerdeki dava yığılmasının önüne geçmektir. Mahkemeye gelmeden çözülmesini sağlamak için iyi niyetle getirilmiş bir durumdur.
Var olan diğer hukuk davalarının da aksamaması için bir şekilde kira uyuşmazlığı davalarının, kiradan kaynaklı davaların mahkemeye gelmeden sonuçlanması hedefleniyor. Taraflar anlaşıp anlaşmama iradesinde serbestler. Taraflar karşılıklı olarak anlaşırlarsa evet dava yükünü azaltır. Ancak anlaşamama durumunda dava açmak durumundalar. Burada dava sayısında azalma mal sahibi ile kiracının uzlaşma durumuna göre belli olacak.
Ben kısıtlı da olsa arabuluculuk sisteminin dava sayılarının düşmesine etkisi olacağını düşünüyorum. Arabuluculuk direkt dava açmayı engelliyor. Önce arabulucuya gitmeniz lazım.
‘NOTER ZORUNLULUĞU YOK’
Tahliye taahhütnamesi bu konuda 10 yılı doldurmayan kiracıların çıkarılması uygulamasında çok görülüyor. Mal sahipleri tahliye taahhütnamelerini alıyor ve 10 yıl dolmadan kiracısını çıkarabiliyor.
Tahliye taahhütnameleri yazılıdır, taşınmazın boşaltılacağı tarihin belirtilmiş olması gerekir.
İMZALAYAN KİŞİ ÇIKMAK ZORUNDA MI?
Usulüne uygun imzalanmışsa tabi ki bunu mal sahibi kullanarak kiracıyı çıkarabilmektedir.”