EkonomiKale Grubu babasını kaybetti

Kale Grubu babasını kaybetti

24.05.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin önde gelen sanayi guruplarından Kale Gurubu’nun kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur, yaşamını yitirdi. Özel sektör eliyle sanayinin Anadolu’ya yayılmasının öncülerinden olan Bodur, yaşamını bu amaca adamıştı...

Kale Grubu babasını kaybetti

Türkiye’de özel sektör eliyle sanayinin Anadolu’ya yayılmasının öncülerinden olan Kale Grubu’nun kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur, 88 yaşında yaşamını kaybetti. Bir süredir sağlık problemleriyle mücadele eden İbrahim Bodur’un cenazesi, bugün Fatih Camii’nde, öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazının ardından Çanakkale Çan’a götürülecek, yarın da Kaleseramik Fabrikaları Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Nevruz Köyü Aile Kabristanı’na defnedilecek.

1928 yılında Çanakkale’nin, 1934’te adı Atatürk tarafından konulan Yenice ilçesine bağlı Nevruz Köyü’nde doğan İbrahim Bodur, “Ticaret bireyleri, sanayi toplumları zenginleştirir” sözleriyle, Türkiye’nin sanayileşmesine büyük katkılarda bulunmuştu. Yenice İlkokulu’nun ardından ortaokulu Balıkesir Lisesi’nde okuyan Bodur, İstanbul Amerikan Robert Kolej Ekonomi Bölümü’ndün üstün başarıyla mezun olmuş, ABD’de İş İdaresi okumuştu.

Ödüllü başarılar
Sanayiye, 1957’de üretime geçen Çanakkale Seramik’le başlayan İbrahim Bodur, Çanakkale’den Erzurum’a, Mardin’den İtalya’ya uzanan onlarca fabrikanın yanı sıra 17 şirket ve önemli vakıfların temelini atmıştı.

TÜSİAD’dan İSO’ya kadar çok sayıda kurumun kuruculuğu ve başkanlığı gibi başarılara imza atan İbrahim Bodur, çeşitli ülkelerden devlet nişanları almış, 1997 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Hizmet Madalyası’na ve 2006 yılında da TBMM Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görülmüştü.

Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, babasını “bilgi bir akıl hocası” olarak nitelerken, “O, ülkesine, bayrağına ve insanına aşık bir büyük kalpti. Hayatlarına dokunduğu milyonlarca insana hep iyilik ve güzellik vermeye çalıştı. Onun mirasını gelecek kuşaklara, aynı değerleri ve ruhu koruyarak aktarmak boynumuzun borcu. Babam her gün ülkesi için dua ederdi. Lütfen siz de onun için dualarınızı esirgemeyin” dedi.

Halka açtı
1957 yılında Türkiye’nin ilk seramik karo fabrikalarının temelini atan Bodur, limited şirketi, aile fertleri, çalışanlar, bayiler ve bölge halkının katılımıyla Türkiye’nin ilk halka açık şirketine dunöştürmüş.

Bodur’un kurucusu olduğu Kale Grubu, seramik, yapı ürünleri, yapı kimyasalları, savunma ve havacılık, makine ve kalıp, enerji, madencilik, nakliye ve bilişim gibi pek çok sektörde faaliyet gösteriyor.

İSO, Türkiye Sanayi Odaları Sanayi Konseyi, Türkiye Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK), Türk-İtalyan İş Konseyi ve TÜSİAD’ın yanı sıra İKV’nin kuruluşunda bizzat yer alan Bodur, sosyal alanlarda da İstanbul Sanayi Odası Vakfı, Türk Kalp Vakfı ve TEMA gibi önemli vakıfların kurulmasına hizmet etmiş, Kale Seramik vakfı ile de eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda önemli hizmetler yapmıştı.

Edebiyat ve musikiye de mekarlı olan İbrahim Bodur’un yazdığı şiirler, önemli bestekarlar tarafından bestelenmişti.

Haberin Devamı

İlkokula ‘merkep’le gidip geldi

Önceki söyleşilerinde, doğduğu köyde ilkokul olmadığını, bu yüzden Yenice’deki okula “merkep”le gidip-geldiğini anlatan İbrahim Bodur, bunun da, babaannesi tarafından “kilimle takas edilerek” alındığını ifade etmişti.

“Biz ekmek karnesi ile büyüdük. Yamalı giysiler giydik. O zamanlar sadece kaputbezi vardı. Fanila yok her şey kaputbezindendi. Topluiğne dahi ithal edilirdi” diyen Bodur, bu nedenle sanayiciliğe bir “nefer ruhuyla” başlamış. Bodur sanayiyi köylere kadar götürmek için fabrikayı kurarken kapı kapı dolaşarak, halktan ortak almış. Bodur, halen o dönemden bu yana şirkette ortaklığı devam edenlerin bulunduğunu da anlatıyordu. Bodur, “Dedeleriyle başladım, babalarıyla devam ettim. Şimdi çocuklarıyla çalışıyorum. Çanakkale Seramik’in ismiyle akla I. Dünya Savaşı geliyor. Ben şehit kanlarının döküldüğü topraklardan seramik yapıp, o ülkelere gönderiyorum” demişti.

Bodur’un, yine bir söyleşisinde anlattığı ve unutamadığı bir anısı da işçileriyle ilgili. Nitekim işçileri, yıllar önce kendi aralarında para toplayarak patronları İbrahim Bey’e BMW marka otomobil hediye etmişler.

Yazarlar