Ekonomiİstanbul'dan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu

İstanbul'dan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu

13.01.2025 - 09:50 | Son Güncellenme:

İstanbul'da geçen 10 yılının ardından memleketi Kırıkkale'ye dönen Kazım Bozkurt, yerleştiği köyde küçükbaş hayvancılıkla 22 yıllık bir ömür geçirdi. Şehir hayatını "açık cezaevi" olarak tanımlayan Bozkurt, tek tek isim verdiği hayvanlarıyla kurduğu sevgi bağının mutluluğunu yaşıyor.

İstanbuldan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu

Kırıkkale'den geçen Kızılırmak Nehri'nin beslediği Kapulukaya Barajı kıyısında yer alan Karaahmetli köyü, doğanın huzurunu ve sükunetini sunuyor. Kış mevsimi dolayısıyla yoğun sisin kapladığı köyde, doğal güzellikler eşliğinde sakin bir yaşam hüküm sürüyor. İstanbul'da 10 yıl çamaşır makinesi fabrikasında çalışan Kazım Bozkurt, şehir yaşamını geride bırakıp huzur dolu köyüne yerleşerek doğa ile iç içe bir hayat sürüyor. 22 yıldır köyde ikamet eden Bozkurt'un 100 küçükbaş hayvanı bulunuyor. Hayvanlarına isim vererek onlarla bir bağ kuran Bozkurt, her birine sevgiyle yaklaşıyor. Kazım Bozkurt'un hikayesi, şehir hayatının monotonluğundan kaçarak doğanın iç içe olduğu köyünde kendine yeni bir düzen kurmanın güzelliğini gözler önüne seriyor. Onun yaşamı, köy hayatının sağladığı özgürlük ve mutluluğun bir örneği olarak ilham veriyor.

Haberin Devamı

"Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor"

Bozkurt, koyun ve keçilerine "Ak Kız", "Kara Kız" gibi isimler verdiğini söyleyerek, "İnsanlar nasıl arkadaş olur, hayvanlarla da aynı şekilde bağ kuruyorum. Bu işi severek yapıyorum ve hayatımdan memnunum" dedi. Hayvanların beslenmesinden otlatılmasına kadar tüm işleri kendisinin yaptığını belirten Bozkurt, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanlarla vakit geçirmenin insana huzur verdiğini ifade etti. Bozkurt, "Sabah hayvanlarımızı besleyip dışarı çıkarıyoruz. Ayakları güçlensin diye doğada iki saat güdüyoruz. Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.

"Köydeki yaşam şehirden iyidir"

Şehirde geçen yıllarını "açık cezaevi gibi" şeklinde tanımlayan Bozkurt, köydeki yaşamın şehir hayatına göre daha özgür ve huzurlu olduğunu söyledi. Bozkurt, "Çamaşır makinesi fabrikasında çalıştım. Orada belli bir saat var, mesai var. Gidersin, gelirsin. Yeri gelir 12 saat, yeri gelir 14 saat çalışırsın. Eve gelirsin, yemeğini yemeye vaktin olmaz. Yatarsın, sabah kalkarsın, bakmışsın ki iş saati gelmiş. Burada öyle bir şey yok. Burada hayvanlarını yemlersin, kafana göre gezersin. Hayvanlarla çıkarsın doğaya. Hayvan olmasa da köydeki yaşam şehirden iyidir. Şehir hayatını yaşamış bir insanım. 10 yıl İstanbul'da kaldım. Ama memleketime, köyüme döndüm" diye konuştu.

Yazarlar