08.12.2017 - 17:41 | Son Güncellenme:
Marmara Bank'ın eski yönetim kurulu başkanı iş adamı Atilla Uras'ın vesayet alınması talebiyle iki kızı tarafından açılan davada, Adli Tıp Kurumu tarafından gönderilen rapora göre "Uras'ın sağlık durumunun yerinde olduğu" belirtildi.
İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesindeki ikinci duruşmaya davacılar Victoria Yasemin ve Nilüfer Uras kardeşler ile hukuki olarak adı "kısıtlı adayı" olarak geçen Atilla Uras katılmadı, tarafları avukatları temsil etti.
Duruşmada, Uras'ın avukatı Tarık Güleryüz'ün talebi doğrultusunda Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulununun 17 Kasım 2017 tarihli raporunun dosyaya sunulduğu belirtilerek, şu tespitler tutanağa geçirildi:
"Atilla Uras'ın 8 Kasım'da yapılan muayenesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; fiil ehliyetini müesser ve kişide şuur ve hareket serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı, zeka geriliği veya demans denilen bunama hali tespit edilemediği, dava dosyasının tetkikinde menfaatlerini müdrik ve telkinlere mukavim olabileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği tıbbi kanaatine varıldığı, bu duruma göre Atilla Uras'ın hali hazır durumu ile fiil ehliyetine haiz olduğu, kendisine vasi veya müşavir tayinine gerek olmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur."
Ropordaki tespitler üzerine avukat Güleryüz'ün talebi üzerine mahkemece 24 Kasım 2017'de ara karar verildiği belirtilerek, karar çerçevesinde duruşma gününün öne (bugün) alındığı ve daha önce verilen tedbir kararlarının kaldırıldığı hatırlatıldı.
Rapora ve tedbir kararlarının kaldırılmasına davacı avukatlarının itiraz ettikleri kaydedilen duruşmada, avukatların ayrıca, ilgili kurumlara yazı yazılarak son 5 yıla ilişkin Uras tarafından yapılmış tasarruflara ilişkin belgelerin istenmesi ve Uras'ın tedavi gördüğü hastanelerden gelen evrak çerçevesinde dosyasının yeniden Adli Tıp Kurumuna gönderilerek ek veya yeni bir bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesi" talebinde bulundukları ifade edildi.
"Babalarının menfaatlerini düşündükleri için dava açtılar"
Beyanı sorulan davacı avukatlarından Deniz Ketenci, Adli Tıp Kurumu raporunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını öne sürerek, şunları kaydetti:
"Kurumca sağlıklı bir tespit yapılamamıştır. Kısıtlı adayı, mahkemece dinlenildiğinde bizim sorduğumuz sorulara mukni cevaplar verememiştir. Bu nedenle ciddi manada mahkemece araştırma yapılmasını talep ediyorum. Kurumun yapacağı değerlendirmelerin bizim açımızdan bir inandırıcılığı kalmamıştır. Adli Tıp kurumu dışında, diğer hastane raporları ve belgeleri de gönderilerek tam teşekküllü başka bir devlet hastanesine ya da üniversite hastanesinden rapor alınmasını talep ediyorum. Benim müvekkillerim paragöz oldukları için değil tamamen babalarının menfaatlerini düşündükleri için bu davayı açmışlardır."
Atilla Uras'ın avukatı Güleryüz ise dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumu raporunun ilk rapor olmadığını ve müvekkilinin akıl sağlının yerinde olduğuna ilişkin daha önce alınan raporların dosyada bulunduğunu belirterek, "Davacı vekilinin 'yeniden rapor alınması' talebini kabul etmiyoruz. Adli tıbba gönderilmesi hususu davacıların kendi talepleriydi zaten. Araştırma yapılmasına gerek yoktur." ifadesini kullandı.
"Müvekkilim kızlarına para vermeyi kestiği için.."
Davanın tamamen kötü niyet ve maddi beklentiyle açıldığını savunan Güleryüz, "Müvekkilimin kızlarına para ödemeyişi, parayı kesme kararı alması üzerine açılmış bir davadır. Bu da banka dekontlarıyla sabittir. Bu davanın uzatılması, tamamen müvekkilimin kişisel haklarına tecavüz teşkil edecektir. Davayla ilgili iddia ettikleri bütün hususlar çürütülmüştür. Davanın reddine karar verilmesini talep ediyorum." dedi.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, Atilla Uras tarafından son 5 yılda yapılan satış işlemlerine ilişkin Bodrum ve Sarıyer Tapu Müdürlüklerine, Uras ve şirketi Ufuk Turizm İşletmeleri Saniyi AŞ'ye ait son 5 yıla ilişkin hesap kayıtlarının istenmesi için de Türkiye'de bulunan tüm bankalara yazılar yazılmasına karar verdi.
Davacı avukatının "Atilla Uras'ın tam teşekküllü bir devlet hastanesine ya da üniversite hastanesine sevk edilmesi" talebini reddeden mahkeme, Atilla Uras'ın kızlarına yaptığı ödemelerin tespiti açısından son 10 yıla ilişkin banka dekontlarının istenmesi için de bankalara yazı yazılmasını hükme bağladı.
Mahkeme duruşmayı erteledi.