09.05.2012 - 15:36 | Son Güncellenme:
Türkiye Müteahhitler Birliğinin 2011 yılına ilişkin İnşaat Sektörü Analiz Raporuna göre, 2011 yılının ilk çeyreğinde Türkiye inşaat sektöründe yüzde 15,3’e ulaşan büyüme, yılın izleyen dönemlerinde hız keserek, son çeyrekte yüzde 7’ye geriledi. Son çeyrekteki düşüşle birlikte yıllık inşaat sektörünün büyüme oranı yüzde 11,2 oldu. Raporda, ”yapı ruhsatları ile yapı kullanım izinlerine ilişkin rakamlar, sektörde yeni inşaatlar konusunda bir süredir varolan isteksizliğin devam ettiği, konut sektöründe ise stok eritme eğilimlerinin ağırlıklı bir yer tuttuğu” şeklinde değerlendirildi.
2012’de ekonomide büyümenin bir önceki yıla kıyasla neredeyse yarı yarıya hız kesmesi anlamını taşıyan yumuşak iniş beklendiği anımsatılan raporda, inşaat sektörünün 2012 yılındaki büyümesinin kayda değer bir oranda hız kesebileceğinin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi.
Rapora göre, 2011’de yapı ruhsatı alan yapıların yüzölçümü yüzde 30,8 gibi yüksek bir oranda geriledi. Buna karşın yapı kullanma izin belgesi alan yapıların yüzölçümünün yüzde 23,4 oranında arttı. Bu durum yeni bina inşa etme isteğinin önemli ölçüde azaldığını, buna karşın sektördeki payı yüzde 60’lara ulaşan konut alanında mevcut stokların eritilmesi sürecinin hızlanarak devam ettiğini gösteriyor.
Yapı Ruhsatları ve Yapı Kullanma izinleri
Rapora göre, 2011 yılının 12 ayında, bir önceki yılın 12 ayına göre, belediyeler tarafından Yapı Ruhsatı verilen yapıların yüzölçümü yüzde 30,8, bina sayısı yüzde 29, daire sayısı yüzde 21,7, değeri ise yüzde 29,6 düştü.
Geçen yıl, yapı ruhsatına göre, yapıların yüzölçümü 123 milyon 639 bin 732 metrekare oldu. Bunun 73 milyon 304 bin 943 metrekaresi (yüzde 59,3) konut, 29 milyon 878 bin 273 metrekaresi (yüzde 24,2) konut dışı ve 20 milyon 456 bin 516 metrekaresi (yüzde 16,5) ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.
2011 yılının oniki ayında bir önceki yılın oniki ayına göre, belediyeler tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi verilen yapıların yüzölçümü yüzde 23,4, bina sayısında yüzde 18,6, değeri ise yüzde 40,9, daire sayısı yüzde 28 oranında arttı. 2011’de Yapı Kullanma İzin Belgesine göre, yapıların yüzölçümü 105 milyon 402 bin 979 metrekare oldu. Bunun 65 milyon 768 bin 222 metrekaresini (yüzde 62,4) konut, 25 milyon 377 bin 487 metrekaresini (yüzde 24,1) konut dışı ve 14 milyon 257 bin 270 metrekaresini de (yüzde 13,5) ise ortak kullanım alanları oluşturdu.
Geçen yıl belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen konut sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30’a yakın gerilese de rakamlar son on yıl itibariyle 2010’dan sonraki en yüksek düzeye ulaştı. 2011’de yapı kullanma izin belgesi verilen konut sayısı da son on yılın en yüksek düzeyini göstermesi açısından önemli.
Bina inşaat maliyetleri arttı
Bina inşaat maliyetleri geçen sene bir önceki yıla oranla yüzde 12,41 arttı. 2005=100 Temel Yıllı Bina İnşaatı Maliyet Endeksi, Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan 2011 yılı dördüncü döneminde, toplamda bir önceki döneme göre yüzde 0,91, bir önceki yılın aynı dönemine göre de yüzde 13,79, dört dönem ortalamalara göre yüzde 12,41 yükseldi.
2011 yılı dördüncü döneminde bir önceki döneme göre işçilik endeksi yüzde 0,46, malzeme endeksi ise yüzde 1,04, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise işçilik endeksi yüzde 6,24, malzeme endeksi ise yüzde 16,13 arttı.
Türk müteahhitler 94 ülkede 6 bin 500 projeye imza attı
2011 yılında Türk müteahhitlerin yurtdışında üstlendikleri yeni projelerin toplam bedeli 19,3 milyar dolar oldu. 2011 sonu itibariyle faaliyette bulunulan ülke sayısı 94’e, yurtdışında gerçekleştirilen projelerin sayısı 6 bin 500’e, bunların toplam değeri ise 206 milyar dolara ulaştı.
2011 yılındaki projelerin yüzde 44,10’u Avrasya, yüzde 24,5’i Ortadoğu, yüzde 19,73’ü ise Afrika bölgelerinde üstlenildi. Geçen yıl yeni uluslararası işlerin yarıdan fazlası Rusya Federasyonu (yüzde 17,7), Türkmenistan (yüzde 17), Irak (yüzde 9,8) ve Kazakistan (yüzde 8,9) olmak üzere 4 ülkede alındı. Bu dört ülkeyi Suudi Arabistan (yüzde 6,7) ile Venezuela (yüzde 5,7) izledi.
2011 yılında en çok yeni iş üstlenilen ilk 5 pazara bakıldığında Türk müteahhitlerin 80’li yılları anımsatan bir biçimde Libya’da uğradıkları kaybı Bağımsız Devletler Topluğu ülkeleri ile Suudi Arabistan ve Irak’ta telafi etmeye yöneldikleri görüldü. Ancak yıllık üstlenilen yeni iş hacminin 2010 yılında 22,3 milyar dolar olduğu ve bunun içinde Libya’nın yüzde 12,3 gibi bir payla ikinci geldiği dikkate alındığında bu çaba ancak belirli ölçüde etkili olabildi.
Raporda, 2007 ve 2008 yıllarında 24-25 milyar dolar düzeylerine kadar yükselen bu tutarın 2009 ve 2010 yıllarında 22 milyar dolara gerilemesinin en önemli nedeni küresel kriz olarak gösterilirken, 2011 yılındaki toplam yeni iş tutarının 2006’dan bu yana ilk kez olmak üzere 20 milyar dolar eşiğinin de altına düşmesine yol açan bir numaralı etken Libya krizi olduğu ifade edildi.