20.12.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:
Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, Türkiye’nin ekonomik olarak bu yıl oldukça çalkantılı dönemler yaşadığını belirterek ağustos döneminin tüm kurumlarla birlikte çok iyi yönetildiğini söyledi. Bunun reel ekonomiye yansımalarının kademeli olacağını ifade eden Erbil, “Büyümede soğuma başladı. Yılın ilk yarısında yıllık bazda yüzde 6.2 büyüyen ekonomi, üçüncü çeyrekte yüzde 1.6 büyüdü. Son çeyrekte biraz daha düşük bir performansla, tüm yıl büyümesinin yüzde 3 olarak gerçekleşmesini bekliyorum” dedi.
Gelecek yılın biraz daha zorlu geçebileceğini kaydeden Fuat Erbil şöyle konuştu: “İkinci çeyrek itibariyle toparlanmanın başlayacağı kanaatindeyim. İkinci yarıda baz etkilerinin de desteğiyle büyüme daha belirgin olabilir. Enflasyonda geri çekilmeler başladı. Ağustos’tan sonra TL’de görülen yüzde 20’ye yakın değer kazancı, vergi indirimleri, petrol fiyatlarındaki gerileme ve talepteki soğumanın etkileri enflasyonda düşüşe neden oldu. Tüm bu etkilerle 2018’i yüzde 21’e yakın bir tüketici enflasyonuyla kapatabiliriz.”
Faiz indirimi...
“Gelecek yıl ilk çeyrekte sınırlı yukarı yönlü etkiler olsa da kurda elde ettiğimiz kazanımlarla, büyümedeki yavaşlamanın gecikmeli etkileriyle özellikle yılın ikinci yarısında belirginleşen düşüşle 2019’u yüzde 16’ya yakın bir enflasyonla bitirebileceğimizi düşünüyorum” diyen Garanti Bankası Genel Müdürü Erbil, beklentilerini şöyle ifade etti: “Merkez Bankası’nın yılın ilk yarısında mevcut duruşunu korumasını, haziran itibariyle ise sınırlı faiz indirimlerine başlamasını bekliyorum. Gelişen ekonomilere dair risk iştahı kritik rol oynamaya devam edecek. Dış koşullardaki olası bir kötüleşme Merkez Bankası’nın ilk faiz indirimini geciktirebilir.
Maliye politikası tarafındaki gelişmeler de 2019’un öne çıkan konularından birisi olacak. Yeni Ekonomi Program’ında ortaya konan hedeflere yakın gerçekleşmeler beklentileri karşılayacak. Kurdaki kazanımları destekleyecek. Bu açıdan, 2019’da maliye ve para politikalarındaki sıkı duruşun korunmasını bekliyoruz. Kurdaki değer kaybının enflasyon farklarının ima ettiği seviyeye kıyasla sınırlı kalmasını bekliyorum.”
- Sektör nasıl bir süreçte?
Hızlı büyüme ortamının hakim olduğu ilk yarının ardından ikinci yarıda daha düşük iç talep, yüksek enflasyon ve faiz ortamı oldu. Ekonomik aktivitenin yavaşladığı, dengelenme eğiliminin belirginleştiği bir dönemdeyiz. Bu dönemde sektöre ilişkin en çok gündeme gelen konular likidite, sermaye ve aktif kalitesi. Bunlar ön plana çıktı.
Dengelenmeye paralel olarak kredi büyümesinde de ivme kaybı var. Bu önümüzdeki dönemde de bir süre böyle devam edecek. Ekonomik açıdan daha sağlıklı olan da bu dengelenme sürecinin zamana yayılması. Enflasyonun normalleşme trendine girmesiyle faizler rahatlayacak, kredi büyümeleri de normal seyrine dönecek.
Yapılandırma sürecek...
- Faaliyet politikanız nedir?
Garanti Bankası olarak proaktif yönetimimiz, yetkin çalışan kaynağımız ve ihtiyatlı risk politikalarımızla, tüm koşullarda işimizi en iyi şekilde yapmaya, müşterilerimizin yanında olmaya ve en kaliteli hizmeti sunmaya devam edeceğiz. Müşterilerimize her zamankinden daha yakın olarak ihtiyaçlarını ve finansal durumlarını yakından takip edeceğiz. Bu dönemde müşterilerimizle yakın temas halinde olmak, sorunlarını önden tespit edebilmek, birlikte çözüm önerileri geliştirmek, hem müşterilerimizin finansal sağlığı, hem de bankamız aktif kalitesi yönetimi açısından kritik. Bireysel, tüzel müşterilerimize kaynak sağlamaya, yapılandırmalarla yanlarında olmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.
Krediler çok kötü değil
Sektördeki özellikle tüzel kredilerde takipteki kredi oranının bir miktar yükselerek yüzde 3.9 seviyesine geldiğini ancak bunun yönetilebilir olduğunu söyleyen Erbil, şöyle konuştu:
“Sektör olarak inanıyorum ki önümüzdeki dönemde de sermayemizi etkin kullanarak, likidite, aktif kalitesi ve risk göstergelerimizi odağımızda tutarak, ekonomimizin sürdürülebilir büyümesi ve ülkemizin gelişimi için gerekli kaynağı ve desteği sağlamaya devam edeceğiz.”