09.12.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
LEVENT KÖPRÜLÜ - OTOKOLİK
Otomotiv üreticilerinin, yaklaşan elektrikli araçlar rekabeti nedeniyle dünya çapında hummalı bir çalışma içinde olduklarını bilmeyen yoktur herhalde. Özellikle “dizel emisyon skandalı” sonrasında elektrikli araçlara geçişi hızlandırmak için “gaza basan” üreticimler, tüm stratejik planlarını yeni döneme göre revize etti, tüm mühendislik imkanlarını ve yatırımlarını elektriklilere yöneltti. Ancak tüm bunlar olurken, dünya çapında araç satışlarının düşme trendine girmesi, üreticilerin işgücü konusunda tasarruf yapmasını da gündeme getirdi... Uzmanlar, küresel otomotiv sektöründe her yıl yaklaşık 80 bin kişinin işsiz kalabileceğini hesaplıyor...
Uzun zamandır tartışılan bu gelişmenin ayak sesleri, Alman otomotiv devleri Daimler ve Audi’nin geçtiğimiz günlerde çalışan sayısında 20 bin kişilik bir azalmaya gideceğini açıklamasıyla somut bir şekilde duyulur oldu. Bloomberg ajansının haberine göre uzmanlar, bundan böyle tüm dünyada otomotiv şirketlerinin yılda 80 bin çalışın işine son vermesini öngörüyor. Yine aynı habere göre işgücü düşüşlerinin en yoğun yaşandığı ülkeler Almanya, Amerika ve İngiltere olacak. Uzmanlar, elektrikli araçlara geçişin yanı sıra otonom (sürücüsüz) araçların araç sahipliği üzerinde negatif etki yaratması gibi faktörler, işgücü azaltılmasında önemli faktörler olacak. Zira elektrikli otomobiller, daha az parça kullanılması nedeniyle daha az işgücüne ihtiyaç duyuyor...
Düşüş sürecek
Gelecek yıl da çalışan sayılarının azaltılmasına ilişkin Mercedes, Porsche ve BMW gibi üreticilerden açıklamalar gelmesinin kaçınılmaz olacağını hatırlatan uzmanlar, sadece benzinli/dizel motorlu araçlardan elektriklilere geçişte yaşanan teknoloji transferinin bile gelecek 10 yılda 70 bin kişiyi işinden edebileceğini söylüyor. Şirketler bir yandan elektrikliler için yatırım yaparken, diğer yandan düşen satışlar nedeniyle yeterince para kazanmıyor ve zarar haneleri giderek kabarıyor...
Bunun canlı örneğinin, halen Çin’de yaşanmakta olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu ülkede çok sayıda kişinin otomotiv sektöründe çalıştığını, ancak dünyanın en büyük pazarında bile satışların düşmesi nedeniyle bazı şirketlerin işçi çıkartmaya başladığını belirtiyor.
Bu yıl dünya çapında 88.8 milyon araç üretilmesi bekleniyor. Bu rakam, bir önceki yıla oranla yüzde 6’lık bir düşüş anlamına geliyor. Bu düşüşün gelecek yıl da sürmesi ve 78.9 milyon adetle 2015’ten bu yana en düşük düzeye gerilemesi de beklentiler arasında.
‘Filo kiralama 2020’den itibaren büyüyecek’
Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, son iki yılda otomotiv sektöründeki küçülmenin bir benzerinin filo kiralamada da yaşandığını belirtirken, sektördeki firmaların bu yıl 40 bin adedin altında sıfır araç alımı ve toplamda 260-270 bin araçlık filo büyüklüğüyle kapatmasının beklendiğini söyledi. Firmalar bazında yaşanan bazı olumsuzluklar nedeniyle sektörün, müşteriler ve finans sektörü nezdinde güven zedelenmesiyle karşılaştığını savunan Ak, “Tüm bu yaşananlar bir kez daha gösterdi ki; oto kiralama sektörü gerek operasyonel gerekse de finansal olarak acilen regüle edilmeli” ifadesini kullandı. Gelecek 3 yıl, cari açık vermeden büyüme hedeflerinin tutturulması halinde filo kiralama sektörünün yükselişe geçeceğini belirten Vural Ak, şöyle devam etti:
“Bugün filo kiralama sektörü, aldığı her araç bedelinin kabaca yarısını ÖTV, KDV, MTV adı altında vergi olarak anında devlete ödüyor. Sadece bu bile çok ciddi vergi geliri yaratıyor, bu da büyümeyi ayrıca tetikliyor. Filo kiralama sektörüne baktığımızda bu yıl 50 bine yakın yeni araç alımı gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bizim hedefimizse bunun 20 bin adetlik kısmını tek başımıza gerçekleştirip, kurumsal müşterilerimizin yeni araç kiralama taleplerini yerine getirmek olacak. Bu da önümüzdeki yıl kabaca bu yılın iki katı yatırım yapacağımızı gösteriyor. Bu alımlar için gereken 3 milyar TL’den fazla yatırımın yarıdan fazlasını yurtdışından finanse edeceğiz.”
Ekonomik konjonktür nedeniyle kullanıcı tercihlerinin, aylık kiralama fiyatı ve satış fiyatı çok daha ekonomik araçlara kaydığını da belirten Vural Ak, “Bu nedenle vergi kanununda değişiklik öngören yasa teklifine göre araç kiralamalarında gider gösterilebilecek üst limitin 5 bin 500 TL olarak belirlenmesinin makul olduğunu, sektörde herhangi sıkıntı yaratmayacağını düşünüyoruz” dedi.
Makyajlı Vitara Türkiye’de
İlk kez 1988’de yollara çıkarak 30 yılı deviren Suzuki Vitara’nın makyajlı versiyonu, Türkiye’de 156 bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.
Yenilenen tasarım unsurlarıyla daha çekici görünüme kavuşan Vitara’da, krom görünümlü ön ızgara ve tampon, LED farlar ile 17 inç yeni jantlar dikkat çekiyor. İç mekandaysa yeni 4.2 inçlik renkli yol bilgisayarı ekranı, kalite algısını artıran yumuşak dolgu malzemesi gibi unsurlar var. Güvenlik donanımları artan Vitara’da, “Çift Sensörlü Fren Destek Sistemi” (DSBS), Uyarlanabilir Hız Sabitleme Sistemi (ACC), “Kör Nokta Uyarısı” (BSM), “Arka Çapraz Trafik Uyarısı” (RCTA) ve “Trafik İşareti Tanımlama Sistemi” (TSR) bulunuyor. 6 ileri tam otomatik şanzımanla, 4x2 veya 4x4 çekişli satın alınabilen Vitara’da, turbo beslemeli 140 HP’lik benzinli “Boosterjet” motor dikkat çekiyor.
‘Sanal’ olsa bile etkileyici...
İtalyan süper spor otomobil üreticisi Lamborghini, tamamen yeni konseptini geçtiğimiz günlerde tanıttı. Her ne kadar “V12 Vision Gran Turismo”nun gerçek boyutlu bir prototipi Monako’da tanıtılmış olsa da, araç, aslında tamamen “sanal dünya” için geliştirilmiş. Sony PlayStation 4’te yer alan “Gran Turismo Sport” oyununda 2020 yılının ortalarından itibaren “yollara çıkacak” bu muhteşem otomobil, hibrit teknolojiye sahip. Lambo’nun Frankfurt’ta dünya tanıtımını yaptığı yeni “süper yeniliği” Sian ile aynı V12 motoru paylaştığı söylenen V12 Vision Gran Turismo, böylelikle 6.5 lt 785 PS güce sahip olacak. Elektrik motoru da, 34 PS’lik ek güç sağlayacak araca. Bununla birlikte otomobil tek kişilik ve kapıları da yok. Sürücü, araca bir jet uçağına biner gibi binebilecek... “Sanal” arkadaşlar düşünsün artık!
Kahve çekirdeği ‘parça’ olacak
Dünyanın onda gelen otomotiv üreticilerinden Ford, McDonalds’s ile yapacağı işbirliğiyle kahve çekirdeği atıklarını otomobillerinde değerlendirmeyi amaçlıyor. Ford tarafından yapılan açıklamaya göre, kahve çekirdeği atıkları, düşük oksijende, yüksek dereceyle ısıtıldıktan sonra plastik ve diğer ek maddelerle karıştırıldığında çeşitli şekillere dönüştürülebilerek kullanılabiliyor. Kahve çekirdeği atıklarından oluşan bu bileşenler, far yuvası ve diğer iç ve dış kaporta parçalarının sahip olması gereken kaliteyi da karşılayabiliyor. Üstelik, bu yöntemle üretilen parçalar, yüzde 20 oranında daha hafif oluyor ve kalıplamada yüzde 25 daha az enerji kullanımına imkan sağlıyor. Proje kapsamında McDonald’s, Kuzey Amerika’daki kahve çekirdeği atıklarının önemli kısmını Ford’a yönlendirecek.