09.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Zeynep Aktaş
Dolar kurunun 3 liranın üzerindeki hareketi devam ediyor. Hafta içerisinde Tarım Dışı istihdam verisine kilitlenen piyasalar, bilgi akışıyla beraber FED faiz artışını tahmin etmeye çalıştı. Eylül ayında ABD Tarım Dışı İstihdam verisi 156 bin kişi arttı. Anketlere göreyse beklenti 170-175 bin seviyelerindeydi. Mevcut haliyle beklentinin gerisinde kaldığı gözleniyor. İşsizlik oranı da beklentinin tersine yüzde 4,9 seviyesinden yüzde 5’e yükseldi. Tarım Dışı İstihdam verisi sonrasında piyasaların ilk tepkisi olumlu yönde gerçekleşti. Dolar kuru 3,06’dan 3,0344’e kadar geriledi. Ancak sonrasında yeniden 3,05’lere doğru hareketlendi. Tarım Dışı İstihdam verisinin beklentilerin altında gelmesine rağmen yüksek gerçekleşmesi kurun yükselişinin devam etmesine neden oldu. Tarım Dışı istihdamda yaşanan 156 binlik artış, aynı zamanda FED’in aralık ayında faiz artırmasını destekleyecek nitelikte. Bunun da sinyallerini önümüzdeki günlerde daha fazla görebiliriz.
Bu nedenle dolar kurunda 3,00 liranın üzerindeki hareketin devam etmesi de ağırlık kazanmakta. 3,05-3,06 seviyeleri ise direnç seviyeleri. Sonrasında kademeli olarak yükseliş devam edecek. BİST 100 Endeksinde ise güçlü destek seviyesi 76.000 seviyesinde bulunuyor. 20, 50 ve 100 günlük hareketli ortalamaların üzerine çıkmayı başaran endeks haftayı yüzde 1,94 oranındaki değer artışıyla 77.975 seviyesinden tamamladı. Ortalamalar 76.400 ile 76.630 aralığında bulunuyor. Bu seviyeler aşağı doğru kırılırsa endeksin güç kaybetmeye başladığının sinyali olarak değerlendirilmeli. Ancak piyasalardaki hareketliliğe bağlı olarak hisse bazında hareketlenmelerin yaşadığını görebiliriz.
Kur artışı endeks üzerinde baskıya neden olsa da hisse bazında hareketliliklerin yaşanması ve döviz pozisyonu yüksek sanayi şirketlerinin yukarı hareketleri BİST 100 Endeksi’nin hafta içersinde 78.605 seviyesine kadar yükselmesini sağladı. Ancak endeks bu seviyede tutunamadı ve yönünü yeniden aşağı çevirdi.
Artıştan kâr yazanlar
Geçtiğimiz hafta dolar kuru 3 TL seviyesinin üzerindeki hareketini sürdürürken BİST 100 Endeksi’nin güçlü desteklerinin üzerinde kalması, aralarında ters korelasyon bulunan borsa ve doların yatırımcının gündemindeki ağırlığını korumasına yol açtı. Yatırımcılar doğal olarak dolar kuru yükselirken borsanın nasıl olur da yükseldiğini sorguladı. Bunun arkasında yatan nedene baktığımızdaysa döviz pozisyonu artıda olan ve kur artışından olumlu etkilenmesi beklenen sanayi şirketlerine gelen talebin olduğunu görmekteyiz.
Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler içerisinden döviz pozisyonu 50 milyon TL’nin üzerinde olan ve yılbaşından bu yana endeksin üzerinde kazandıran şirketler mercek altına alındığında farklı sektörlerden şirketler öne çıkıyor. Bu firmalar içerisinde Enka İnşaat, Anadolu Cam, Vestel, Soda Sanayii, Aselsan, Good-Year, Eczacıbaşı İlaç, Sasa Polyester, Şişe Cam ve Alcatel Lucent Teletaş sanayi sektöründe dikkat çeken borsa şirketleri olarak göze çarpıyor.
Dolar kurundaki yükselme özellikle girdi kalemi döviz bazlı olan şirketlerin maliyetlerinin de artmasına neden oluyor. BİST 100 Endeksi kapsamındaki şirketlerin toplam 114 milyar TL’lik döviz açığı olduğu göz önüne alındığında endeks için bu hiç de olumlu bir durum değil. Zaten bunun etkisiyle dolar bazında endeks hisseleri ucuzlarken BİST 100 Endeksi’nin performansı döviz pozisyonu artıda olan şirketlere göre oldukça düşük kalmakta. Kurda yılsonuna doğru yaşanacak ivmeli bir hareket beraberinde BİST 100 Endeksi’nin yukarı hareketlerini baskılayacaktır. Sonuçta endeksin destek seviyelerine yakın bir hareket izlemesi söz konusu olabilir.
Yabancılar 2 aydan bu yana hisse alıyor
Yabancı yatırımcılar 15 Temmuz darbe girişimi ve Moody’s’in not indirimine rağmen son iki ayda hisse senedi aldı. Yılın ilk dokuz ayında da yabancı yatırımcılar 595 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdi. Eylül ayı sonu itibariyle yabancı yatırımcıların yaptıkları hisse senedi alış ve satış işlemlerine ilişkin rakamları yayınladı. Hisse bazında yabancı yatırımcıların yaptıkları işlemlere göre eylül ayında borsada 5 milyar 776 milyon dolarlık alım, 5 milyar 571 milyon dolar tutarında da satım gerçekleşti. Böylece ay sonu itibariyle yabancı yatırımcılar borsada 205 milyon dolarlık net alımda bulundu. Yabancılar Ağustos ayında da 13 milyon dolarlık net alım gerçekleştirmişti.
Verilere göre yabancı yatırımcılar eylül ayı içerisinde borsada en çok Garanti Bankası ve Emlak Konut GMYO hissesinde alım gerçekleştirdi.
Dev emeklilik fonları devrede
Borsa İstanbul’da kurumsal yatırımcıların hareketleri yönü belirliyor. Yabancı yatırımcılar borsadaki hisselerin yüzde 62.41’ini ellerinde tutarken emeklilik fonların payı da yüzde 12.11 seviyesinde bulunuyor.
Hisselerin yüzde 4,19’u ise yatırım fonlarında. Sonuç olarak hisselerin yüzde 78.6’sı kurumsal yatırımcıların elinde bulunuyor. Bu durum kurumsal yatırımcıların endeksin yönünü belirlemesine yol açıyor. Yıllık yabancı işlemlerine baktığımızda geçtiğimiz yıl yabancıların 2.5 milyar dolarlık net satış gerçekleştirdiği buna karşın da endeksin dolar bazında yüzde 33.27 gerilediği gözlendi. 2016’nın ilk gününden itibaren ise yabancılar 595 milyon TL’lik net alımda bulundu. Alımlar geçtiğimiz yılın satışlarını karşılamasa da endeksin yukarı çıkmasına imkan tanıdı.
BİST 100 Endeksi dolar bazında yılbaşından bu yana yüzde 3.62 değer kazanırken TL bazında getirisi yüzde 8,71 oldu. Öte yandan yabancıların Temmuzun son haftasında satış yaptığı noktada emeklilik fonlarının harekete geçmesi endeksin yönünü belirlemede etkili oldu. Satışlar sonrasında yabancıların borsadaki payı bir puan geriledi. Ancak yüzde 62’nin üzerindeki paylarını koruyorlar. Yabancıların satış yaptığı dönemde emeklilik fonlarının alım yönlü işlemleri satışları karşıladı. Buna şirketlerin geri alım programları da katkı verince endeksin şok düşüşü de frenlenmiş oldu.
Dış şoklara karşı kurumsal yatırımcının bilinçli hareket etmesi piyasayı dengeleyebilecek bir sinerjinin de oluşmasına imkan tanıyor. Halihazırda yabancılarda hisse oranı 15 Temmuz öncesine dönmüş değil. Ancak risklere rağmen paylarındaki düşüşün sınırlı kalması, risk faktöründeki düşüşle birlikte mevcut oranın korunmasına olanak tanıyacaktır.