10.09.2018 - 16:58 | Son Güncellenme:
DHA
Gaziantep'te, sanayi sitesindeki firmada 2015 yılında yapılan denetimde, üretilen ayçiçeği yağından alınan numunelerde soya yağı tespit edildi. Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olmayan bu ürünü üreten firma yetkilileri hakkında, Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği ve Gaziantep Tarım İl Müdürlüğü tarafından 'kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş ve değiştirilmiş gıda bulundurma' suçunun işlendiği gerekçesiyle şikayetçi olundu. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından firma sahibi S.Y. hakkında dava açıldı. Yaklaşık 3 yıl süren dava sonucu Gaziantep 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nce S.Y.'ye 'bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaç ticareti' suçundan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 5 gün adli para cezası verildi. Mahkeme heyeti, cezayı erteleyerek, 1 yıl 6 ay boyunca S.Y.'nin denetime tabi tutulmasına karar verdi.
'ÜLKENİN REKABET GÜCÜNÜ ETKİLİYORDU'
Davaya taraf olan Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Başkanı Büyükhelvacıgil, bu tür kararların emsal olduğunu belirterek, "Yıllardır Yağ Sanayicileri Derneği olarak hep tağşiş ile ilgili var gücümüzle mücadele ettik. Dolayısıyla uzun süredir devam eden davalarımız vardı. Ama en sonunda güzel bir emsal karar çıktı. Özellikle karışımla ilgili artık işlerin kolay olmayacağını, artık insanların 'Ben cezayı öderim, yoluma devam ederim' şekli bittiğini apaçık ilan etmiş oldu. Bundan sonra herkes son derece dikkatli, gıda güvenliğinde doğru düzgün, doğru üretim yapmalarının zorunluluk haline geldi. Tabi bu ister istemez ülkenin rekabet gücünü de etkiliyordu. Çünkü doğru firmalar uzun yıllar emek veriyorlar, işlerini doğru şekilde yapmaya gayret ediyorlar. Bu firmaları ister istemez zarar görmüş oldu. İnşallah bu süreçten sonra bu kararın güzelliği ile birlikte bütün ülkeye gıda güvenliği konusunda emsal olabilecek burada buradan yola alınabilecek bir süreç hakim olur" diye konuştu.
'TÜKETİCİMİZ RAHAT EDECEK'
Kararın, daha sağlıklı gıdaların üretilmesi için iyi gelişme olduğunu kaydeden Büyükhelvacıgil, "Özellikle bu kararın TCK'nın 186'ncı maddesine göre alınmış olması da ayrı bir güzellik. Çünkü orada hürriyete engellemeye yönelik bir ibare vardı, o da yürütülmüş oldu. Bundan sonrası için ülkemiz gıda güvenliğinde daha sağlıklı daha düzgün adımlar atacak ve tüketicimizin çok daha rahat edebileceği bir hali yaşayacağımızı umut ediyorum. Para cezası artık geçici, bu cezalar caydırıcı olmazsa devam ediliyor. Tağşiş yapan bir firmanın asıl fiyattan öte bu tağşişten haksız kazanç elde etmiş oluyor. o nedenle de bu elde ettiği kar ödediği ceza onu rahatsız etmiyordu. Böyle olunca da bu şekilde sürekli üretmeye devam ediyorlardı. Artık bu süreçten sonra bu emsal kararlarla insanlar çok daha düzgün, çok daha doğru güvenilir ürünler üreteceklerini eminim" dedi.