09.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDİN
AYLİN RANA AYDİN
Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınıyla birlikte pek çok alanda değişim ve dönüşümler meydana geldi. Uzaktan çalışma sistemine geçilmesiyle birlikte salgından etkilenen alanlardan biri de catering sektörü oldu. Bu kapsamda catering firmaları yemek sayılarının azalması, yemeklerin paketli sunulması veya tek kullanımlık paketli yemekler gibi farklı taleplerle karşı karşıya kaldı. Sektör yeni dönemde yerel ve sağlıklı gıdaya olan ilginin artmasını ve atık yönetimi gibi uygulamaların gündemde olmasını bekliyor.
Lezzet Fabrikası’nı da bünyesinde bulunduran Mresco Türkiye Group CEO’su Oya Zingal, catering sektörünün rekabet yoğun bir sektör olduğunu dile getirdi. Sektörün yatırımcıların dikkatini çektiğini ifade eden Zingal, şunları söyledi: “Pandemi dönemi kolay değil. Değişimi iyi okuyan, hızla dönüşebilen esnek yapılar bu süreçten güçlenerek çıkacak. Pandemide tüketicilerin sağlık hassasiyeti arttı. Bitki bazlı beslenme, yerel ve sağlıklı gıdaya olan ilginin artması, menü planlamalarında değişiklikleri beraberinde getirecek. Sürdürülebilirlik uygulamaları, atık yönetimi ve gıdanın izlenebilirliği gibi konular her geçen gün daha çok sektörümüzün gündeminde olacaktır.”
Atıksız mutfak
Dünyada her yıl 1.3 milyar ton yiyeceğin çöpe gittiğini aktaran Zingal, dünyadaki gıda israfının yüzde 56’sının gelişmiş ülkelerde, geriye kalan yüzde 44’lük kısmın ise gelişmekte olan ülkelerde gerçekleştiğini kaydetti. Özellikle toplu yemek sektörünün bu konuda gereken tedbirleri almak zorunda olduğunu belirten Zingal, “Tüm lokasyonlarımızda atık yönetim sistemi uyguluyor, atık gıdaları miktar ve çeşidine göre sınıflandırarak değerlendiriyoruz. Gıda israfını azaltmak için üretim ve tedarik zincirinden tüketiciye kadar uzanan her aşamada yapılması gereken önemli şeyler var. Amacımız gıda israfını önlemek ve catering sektöründe atıksız mutfak uygulamalarımızı örnek model oluşturacak şekilde projelendirmek” diye konuştu.
Mutlu Cuma
Salgın döneminde tarım sektörünün de yaşadığı sorunları ifade eden Zingal, şöyle anlattı: “Bu zorlu dönemden çıkarken Lezzet Fabrikası olarak hem müşterilerimizi mutlu etmek hem de kadın kooperatifleri ile güç birliği yapmak adına bir proje geliştirdik. ‘Mutlu Cuma’ adlı projemizle toplu yemek hizmeti verilen kurumsal firmaların çalışanlarına çok özel menüler hazırlıyoruz. O ay için seçilen nitelikli bir gıda ürünü etrafında sıra dışı olarak nitelenebilecek bir menü oluşturuluyor ve menüdeki ana ürün kadın kooperatiflerinden temin edilerek kadın üreticilere destek sağlanıyor. Projemizin ilk ürünü enginar oldu. Tedariki ise Urla Kadın Kooperatifi’nden sağlandı.”
Geyikli’de başlayan bir hikaye…
Oya Zingal’ın Olivoyage adlı bir girişimi de bulunuyor. Zingal, markanın hikayesini şöyle anlatıyor: “Çocukluğum dedemin zeytin bahçelerinde geçti. Çocukluk tutkum olan zeytinyağı üretimimi 2017 yılında Çanakkale Geyikli bölgesinde başlattım ve kendi markam olan, zeytin yolculuğu anlamına gelen Olivoyage’ ı hayata geçirdim. Geyikli Zeytinyağı resmi coğrafi işaret onayını alarak markalaşma yolunda önemli bir adım da attı. Geyikli’den başlayan hikayemizi Anadolu’nun farklı bölgelerinin zeytinleri ile zenginleştirmenin hazırlığı içerisindeyiz. Anadolu topraklarının farklı zeytinlerinden özgün zeytinyağlarını ürün gamımıza almayı planlıyoruz. Projenin ilk adımı olarak Mardin Derik zeytinlerinden üretilecek zeytinyağını ürün gamımıza alma çalışmalarımız devam ediyor.”