15.09.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, kurumun yakın iş birliği ve özverili çalışmaları sonucunda büyümeye katkı sağlayan, krizleri önleyen bir bankacılık sektörüne ulaşıldığını belirterek, “Türk bankacılık sektörü ve genel olarak finans sektörü, küresel çalkantıların yaşandığı bu süreci basiretli bir şekilde yönetmeyi başarmıştır” dedi.
Akben, kurumun faaliyete geçmesinin 20. yıl dönümüne ilişkin açıklamada bulundu.
Bu dönemde ülke ekonomisine ve finansal sistemine destek sağlamaya, finansal kuruluşlarla birlikte gerçekleştirdikleri çalışmalara var güçleriyle devam ettiklerini belirten Akben, son 20 yılda Türkiye’deki güçlü ve sağlam ekonomik büyümeyle birlikte finans sektörünün de geliştiğini bildirdi.
Koronayla mücadele
Söz konusu büyüme sürecinde başta bankacılık olmak üzere tüm finans sektörünün de gereken desteği sağladığını ifade eden Akben, BDDK’nın risk odaklı proaktif gözetim ve denetimi esas alan yaklaşımla ekonomide konjonktürel etkileri dengeleyici, finansal istikrarı destekleyici rolünü etkin biçimde kullandığını vurguladı.
Kurumun kuruluşunun akabinde yaşanan Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri sonrası sektörün yeniden sorunlu hale gelmesini önleyecek, mevduat sahiplerinin menfaatlerini koruyacak ve uluslararası standartlarda güçlü bir bankacılık sektörünün teminini sağlayacak yasal düzenlemelerin güçlendirildiğini, denetim kalitesinin geliştirildiğini hatırlatan Akben, şöyle konuştu:
“2008’de küresel finansal kriz sırasında, 2020’de ise dünyayı saran koronavirüsle mücadele kapsamında uygulanan yenilikçi makro ve mikro ihtiyati tedbirler ile finansal ve reel kesimin rahatlatılması amaçlanmıştır.”
Akben, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması kapsamında, finansal tüketicilerin şikayet ve bilgi edinme taleplerinin, E-Şikâyet Sistemi, dilekçe, Bilgi Edinme Sistemi, CİMER ve çağrı merkezi olmak üzere beş kanaldan değerlendirmeye aldığını belirtti.
Siber tehdit...
Dijital bankacılıktaki gelişmelerin finans sektörüne büyük katkı sağlamasının yanı sıra riskleri de beraberinde getirdiğinin altını çizen Akben, bu kapsamda BDDK’nın, güncel gelişmelere uyumlu düzenleme altyapısının yanı sıra, Sektörel Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) faaliyetleri kapsamında bankacılıkta paydaş kurumlarla siber olayları takip ederek çalışmalar yürüttüklerini aktardı.
Değişimde İstanbul ‘merkez’
Küresel ekonomik sistemin yeniden şekillendiği, yeni dengelerin oluşturulduğu bu dönemde Türkiye’nin, birçok ülkeye göre çok büyük avantajlarının bulunduğunu vurgulayan Akben, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bunlardan biri bölgesel ve küresel finans merkezi olma kararlılığımız. İçinde bulunduğumuz değişim çağında küresel piyasalarla bütünleşmiş ve uluslararası alanda hizmet ihraç edebilen bir finans sektörünün oluşmasına katkı sağlanması açısından; İstanbul Finans Merkezi çalışmalarının kararlılıkla sürmesi önemli.”
387 FİNANS KURUMUNA BAKIYOR
BDDK’nın gözetim ve denetim kapsamında; 54 banka, 93 banka dışı mali kuruluş (finansal kiralama, faktöring) ve 240 diğer kuruluş (varlık yönetim ve bağımsız denetim şirketleri, değerleme ve derecelendirme kuruluşları, yabancı banka temsilcilikleri) olmak üzere toplam 387 kuruluş var.
Haziran 2020 itibariyle; 54 banka, bünyesinde 203 bin 658 personel, 11 bin 322 şube ve 5.4 trilyon TL aktif büyüklükle faaliyet gösteriyor.
n Sektörün özkaynakları 557.6 milyar TL’ye, mevduat toplamı 3 trilyon 60 milyar TL’ye, kredi hacmi ise 3 trilyon 258 milyar TL’ye ulaştı.