04.04.2023 - 20:47 | Son Güncellenme:
DHA
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Pembe Çizmeler Projesi'nin kapanış toplantısına katıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya, Bakanı Kirişci'nin yanı sıra Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil, Denizli Vali Vekili Mehmet Okur, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mehmet Hasdemir, Hayvancılık Genel Müdürü Salih Çelik, AK Parti İl Başkanı Yücel Güngör, MHP İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz ve çok sayıda kadın çiftçi katıldı.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda ve Yem Şube Müdürlüğü tarafından ‘Pembe Çizmeler Projesi’ kapsamında, sütte hijyen ve yemde rasyon konusunda 4 ayda 428 mahallede 7 bin 552 kadın çiftçiye eğitim verildi. Bakan Kirişci'nin de katıldığı projenin kapanış toplantısında kadın çiftçiler pembe fular taktı, pembe çizme giydi. Toplantıda konuşan Bakan Kirişci, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili tarım, toprak koruma, arazi kullanımı, lisanslı depoculuk gibi konularındaki düzenlemelerin de AK Parti iktidarında yasalaştığını, tek eksikliğin ‘su kanunu’ olduğunu söyledi. Suda çok başlılık olduğunu belirten Bakan Kirişci, "Yerel yönetimler bir taraftan, Devlet Su İşleri bir taraftan, il özel idareleri başka bir taraftan. Buradaki bu dağınıklığı da ortadan kaldırmak ve bir bütünlük sağlama adına inşallah su kanunumuz da gündeme gelmiş olacak" dedi.
‘MEVZUAT ÇALIŞMASI TBMM'DEN GEÇTİ’
Türkiye'nin yıllardır planlı tarım özlemini çektiği ifade eden Kirişci, "Gelişigüzel değil, planlı bir üretim için çalışıyoruz. Planlı tarım, sözleşmeli üretim gibi kaynakların optimum düzeyde verimli kullanılması adına hazırlanan mevzuat çalışması TBMM'den geçti. Çalışmayla 9 kanunda 40 maddelik bir değişiklik yapıldı. Biz kendi kendimize 'büyük bir ülkeyiz' diyebiliriz ama bizim tarımsal üretim adına bu büyüklüğü nüfusumuzun artmasından, sanayimizin gelişmesinden, ihracatımızın yine her geçen gün artış göstermesinden kaynaklı olarak bizim topraklarımız artık bize yetmez hale geldi. Çünkü Cumhuriyet'in kurulduğu yıllardaki nüfus ile bugünkü nüfusu asla mukayese edemezsiniz. Nereden baksanız 4 katına, 5 katına çıkmış bir nüfus var ve bu nüfusun o günkü istek ve arzularıyla bugünkü istekleri ve talepleri, sektörden beklentileri doğal olarak aynı değil. Bu nüfus artışımızdan, ihracattaki geldiğimiz noktadan, ülkeyi ziyaret eden turist sayısından ve de refah seviyemizin yükselişinden dolayı biz toprağımızla ilgili daha dikkatli olmak zorundayız. Toprağımızdan maksimum gelir elde etmek, oradan maksimum üretim yaparak üreticilerimize kazanç sağlamak, ülkemizin ihtiyaçlarını da buradan temin etmek durumundayız. Planlı üretim, devamında bunu tahkim edecek olan sözleşmeli üretim bu kanunun olmazsa olmazıdır. Şimdi bir yeni sistem getiriyoruz. ‘Ey üretici kardeşim senin üretmiş olduğun alanların koordinatlarının belirlenmiş olması bizim desteklemelerimiz için yeter de artar’ diyoruz. Her üreten mutlaka desteğini alacak" ifadelerini kullandı.
TARIM SEKTÖRÜ TEMSİLCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİ
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Denizli’deki programı kapsamında Pembe Çizmeler Projesi toplantısının ardından Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezinde, tarım sektörü temsilcileri ile bir araya geldi. Sektör temsilcilerine seslenen Bakan Kirişci, TBMM'den geçen planlı tarım ve sözleşmeli üretim gibi kaynakların optimum düzeyde verimli kullanılması için hazırlanan mevzuat hakkında konuştu. Kirişci, kırsalda terk edilmiş alanlar olduğunu, bu alanların doğrudan vatandaş tarafından kullanılabilmesinin mevcut mevzuata göre mümkün olmadığını belirterek, "Ama şimdi mülkiyet hakkı ile kullanım hakkını ayırdık. 2 yıl süreyle şayet bu alanlar boş kalmaya devam ederse burayı kiralanacak alanlar envanterine dahil edeceğiz ve bu kiralama işlemine oradaki yerleşik insanlardan başlayacağız. Birtakım meslek örgütlerine diyeceğiz, ondan sonra da dışarıdan gelenlere biz tercih sıralamasında bulunacağız. Kiraya vereceğiz. Oradan aldığımız kira gelirini de varisler varsa varislerin hesabına, varisler mahkemelikse bankada bloke edeceğiz. Amacımız ne? Boş yer kalmasın. Tam 686 bin hektar alan bir şekilde değerlendirilmeyi bekler durumda. Bizim buna tahammülümüz yok. Dolayısıyla evet, mülkiyet hakkı sizin ama kullanım hakkı kamunun, bütün milletindir diyoruz" dedi.
Planlı üretim kapsamında üreticiden kendisine sunulacak ürünlerden birini seçmesini isteyeceklerini, üreticinin başka bir ürün için inat etmesi halinde birinci yıl uyaracaklarını ifade eden Kirişci şöyle devam etti:
"Birinci yıl için bir şey yapmıyoruz. Ama bu inadınız devam ederse beş yıl süreyle desteklemeler konusunda biz sizi desteklemeyeceğiz. Çünkü siz kendi bildiğinizi üretmeye devam edecekseniz, biz de ülkenin ihtiyaçlarını, bizim coğrafyamızın ihtiyaçlarını dikkate alarak bir planlama yapacaksak o zaman bunun bu şekilde olması gerekir diyeceğiz. Bu beş yıl mahrum edilmesi desteklemelerden, buna rağmen devam ederse o zaman da bir üçüncü fazı var. Yönlendirme esaslı planlamayı da sağlayacak olan bir üretim modelini gerçekleştirmiş olacağız." Bakan Kirişci’nin konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Artık enkazdan kurtarılacak canlarımız kalmadığından bu kez enkazı kaldırma çalışmalarını yürüttük, ihtiyaçları karşıladık. Afet konutlarının inşası başladı, 1 yıllık sürede yapılacak. Gidenleri geri getiremeyiz ama acıları dindirmek hepimizin görevi. Bu 11 ili etkileyen deprem coğrafya olarak dünyadaki 100 ülkeden daha büyük alanda meydana gelen deprem. Geçenlerde misafirim olan Avusturya Tarım Bakanı’na şunu söyledim; 'Ülkenizin nüfusu 8.8 milyon ama 11 ilin yer aldığı doğrudan etkilen deprem bölgesinin nüfusu 14 milyon, Avusturya'nın yüzölçümü 83 bin kilometre kare bizim 11 ilin yüz ölçümü 110 bin metrekare.’ Bu asrın afeti. İnşallah normale döndüğümüzde kaleleri boş bırakmamak adına topraklarımıza geri döneceğiz. Hepimiz oralara tekrar dönmeliyiz. Doğduğum şehir Kahramanmaraş, milletvekili olduğum şehir Adana. Maddi olan şeyler yerine konur, önemli olan birlik ve beraberlik. Ben de yakınlarımı kaybettim, kuzenlerim ve yeğenlerimi kaybettim ama hepsini bağrımıza bastık" dedi. Bakan Kirişci, daha sonra kentten ayrıldı.