10.04.2025 - 11:45 | Son Güncellenme:
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Yükselen Pazarlar Forumu'nun açılışında konuşan Bakan Bolat, burada yaptığı konuşmada, geçen on yıllarda küreselleşmenin önemli ölçüde başarılı olduğunu ve dünyadaki yoksulluğu azaltmış olsa da kaydedilen ekonomik büyümenin ve refahın farklı bölgeler ve ekonomiler arasında eşit oranda paylaşılamadığını söyledi.
Dünya ekonomisindeki dengesizliklerin, ticaret, yatırımlar ve ekonomik gelişim için sürdürülebilir olmayan koşullar ve farklılıklar ortaya çıkardığını anlatan Bolat, şöyle devam etti:
"Küresel ekonomi son yıllarda köklü bir dönüşüm ve büyük şoklar yaşamakta, bunlar küresel ölçekte ayrışmaya ve büyümede yavaşlamaya sebep olmakta. Dünya ticaretindeki büyümenin dengesizliği ve eşit olmayan rekabet koşulları, korumacılığın ve büyük ekonomik bloklar arasındaki ticari gerilimlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Ayrıca, dünya ticareti ve ekonomisi yıllardır arz zincirindeki kopukluklar, lojistik engeller ve jeopolitik çatışmalar gibi güçlüklerin etkisi altında."
"İklim değişikliği ve dijitalleşme küresel ekonomik yapıyı değiştiriyor"
Ticaret Bakanı Bolat, geçici şokların sebep olduğu türbülansların yanı sıra iki gelişmenin küresel ekonomik yapıyı değiştirdiğine dikkati çekti.
İlk olarak, iklim değişikliğinin gelişmekte olan ülkelere etkilerine vurgu yapan Bolat, "Özellikle gelişme yolundaki ülkelerde, aşırı hava koşulları, gıda güvenliği ve enflasyon ile kırsal kalkınma ve ekonominin genel işleyişine yönelik riskleri beraberinde getirmiştir. Bu çerçevede, üretim ve tüketim süreçlerinde yapısal değişim gerektiren 'yeşil dönüşüm', ekonomi politikalarının merkezinde yerini aldı." diye konuştu.
Bolat, ikinci olarak ise dijitalleşmenin küresel ekonominin işleyişinde çığır açan değişime sebep olduğunu belirtti. Dijitalleşmenin, özellikle endüstriyel devrimin ilk aşamalarında geride kalmış olan ülkeler için büyük fırsatlar yarattığının altını çizen Bolat, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dijital teknolojilere erişimde fırsat eşitsizliği ve finansman konuları ciddi sorunlar olarak karşımıza çıkmaya devam etmekte. Küresel ekonomideki, özellikle gelişme yolundaki ülkelerde yeşil ve dijital dönüşüm için finansman ihtiyacının acil olduğu bu yapısal değişim karşısında, yavaşlayan dünya ticareti ve ekonomik büyüme, artan korumacılık ve yüksek borçluluk küresel refah artışının önünde önemli engeller oluşturuyor. Buna mukabil, mevcut çok taraflı ekonomik sistem dünya ekonomisindeki yeni parametreleri ve zorlukları takip edebilme kapasitesinden yoksun görünmekte ve güncel küresel sorunlar karşısında yanıt vermekte yetersiz kalıyor.
Bu koşullar altında, dünya ekonomisi, küreselleşmenin şekil değiştirdiği önemli bir yol ayrımında. Ekonomi politikaları şimdi daha geniş bir küresel gündemin, küresel değer zincirlerinin işleyişi ise geniş çaplı ve karmaşık küresel sorunların birer parçası haline gelmiştir. Bu çerçevede, serbest ve adil ticaretin faydalarını muhafaza ederken küresel ortak değerleri de gözeten, finansmana erişimi iyileştiren ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen, güncel sorunlara yanıt verebilen birçok taraflı ekonomik sisteme ihtiyaç duyuluyor."
Bolat, bu amaca hizmet edebilecek 4 önemli işbirliği alanına dikkati çekerek, açık, şeffaf ve rekabetçi pazarların, öngörülebilir iş ortamı ve yatırımların arttırılmasında kritik rol oynadığını belirtti.
Bolat, bu amaçla, küresel ekonomide eşit rekabet koşulları sağlayabilmek adına, kurallara dayanan çok taraflı ticaret sisteminin güçlendirilmesi ve pazarın işleyişini bozan politikalarla mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde birlikte çalışmalıyız"
Bir diğer işbirliği alanına da işaret eden Bolat, "Dünya ekonomisindeki ayrışmadan kaçınmak ve etkili sonuçlara ulaşabilmek için, yeşil ve dijital dönüşüm sürecinde birlikte çalışmalıyız. Bu alandaki çok taraflı işbirliği 'adil dönüşümün' sağlanmasının yanı sıra, ticari kısıtlamaların ve uyum maliyetlerinin en aza indirilmesi için farklı yaklaşımların birbiriyle uyumlaştırılması açısından önem taşımaktadır. Bu yöndeki adımlar, etkin teknolojilerin ve en iyi uygulama örneklerinin yayılması için de uygun ortamı yaratacaktır." diye konuştu.
Bolat, dünya nüfusunun yüzde 9'unun açlıkla mücadele ettiğine ve iklim değişikliğinin tarım üzerinde riskler oluşturduğunu ifade ederek, gıda güvenliğinin sağlanması ve kırsal kalkınmanın desteklenmesi için tarım pazarlarının iyi işleyişi ile güçlü gıda ve tarım sistemlerinin geliştirilmesine yönelik çok taraflı diyaloğun artırılması gerektiğini belirtti.
Küresel değer zincirlerinin dış şoklar karşısındaki dayanıklılığının arttırılması ve küresel tedarik yapısının uzun vadeli istikrarının sağlanması için çalışmalar yapılmasının önemini vurgulayan Bolat, şu ifadeleri kullandı:
"Bu çerçevede, tedarik kanallarının çeşitlendirilmesi, bağlantılılığın güçlendirilmesi ve kritik girdilere kesintisiz erişimin sağlanması için mal ve hizmetlerin sorunsuz ve etkin dolaşımına hizmet edecek küresel ve bölgesel inisiyatiflere ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca, dünya çapında yatırımların ve ortaklıkların arttırılması bölgeler arasında küresel tedarik kapasitesinin ve küresel değer zincirlerinin faydalarının eşit şekilde dağılmasına yardımcı olacaktır. Bu doğrultuda, çok taraflı iş birliği yoluyla doğrudan yabancı yatırımların, ortak teşebbüslerin ve ortaklıkların, güvenli teknolojilerin ve 'know-how' aktarımının desteklenmesi gerekmektedir."
Değişim ve öngörülmezliğin küresel ekonominin ana parametreleri haline geldiğini aktaran Bolat, şunları kaydetti: "Daha sürdürülebilir ve adil bir dünya ekonomisine ulaşmak ve küreselleşmenin kazanımlarını korumak için, yükselen ekonomiler arasında diyalogun ve iş birliğinin artırılmasına her zamankinden fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Süregelen küresel eşitsizlik ve mağduriyetler devam ederken, günümüzde karşılaştığımız zorluklar karşısında ulusal refahı da sağlayamayız. Bu anlayışla, bu Forumun yükselen ekonomilerin ortak refaha yönelik açık görüşlü ve yapıcı görüşmelerin gerçekleştirilebilmesi için benzersiz bir platform fırsatı sunacağına derinden inanıyorum."