10.04.2025 - 11:59 | Son Güncellenme:
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye’deki son durum ve İsrail’in Suriye’ye ait üsleri vurmasına yönelik sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türkiye olarak, Suriye’deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, savunma kapasitelerinin artırılması ve başta DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleri ile mücadelelerine destek sağlıyoruz. Bu kapsamda eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmeler devam etmektedir. Türkiye’nin yegâne amacı Suriye’nin toprak bütünlüğünün, istikrar ve güvenliğinin sağlanması ile terörden temizlenmesine yardımcı olmaktır. Türkiye’nin bunu yapmaya niyeti, kapasitesi ve vizyonu vardır. Bu amaçla yapılan ve yapılacak tüm faaliyetler iki devlet arasında varılan mutabakat kapsamında, uluslararası hukuka uygun ve üçüncü ülkeleri hedef almadan icra edilmekte ve edilecektir.
Türk Silahlı Kuvvetleri gittiği her yere istikrar ve barış götürmektedir ve kendisine tehdit olmayan kimse için tehdit değildir. Buna karşın İsrail, çatışmacı dış politika anlayışı ile hareket ederek Türkiye’yi haksız ithamlarla hedef göstermektedir. Provokatif açıklamalarla da iki ülke arasında sözde bir tansiyon/gerilim varmış gibi uluslararası kamuoyunda algı oluşturmaya, kafa karışıklığı yaratmaya çalışmaktadır.
İsrail’in hukuksuz eylemlerini örtbas etmek amacıyla seçtiği bu yolu daha fazla sürdürebilmesi mümkün değildir.
SURİYE’DE “TÜRKİYE-İSRAİL ÇATIŞMASIZLIK MEKANİZMASI”
Bakanlık kaynakları, Türkiye ve İsrail arasında “Suriye’de çatışmasızlık” için bir temas olup olmadığına dair sorular üzerine şunları söyledi:
“Suriye’de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda dün Azerbaycan’da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir.”
TERÖR ÖRGÜTÜ SDG’NİN HALEP VE TİŞRİN BARAJINDAN ÇEKİLMESİ
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Terör Örgütü SDG’nin Halep ve Tişrin Barajından çekildiğine yönelik sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
“Daha önce ifade ettiğimiz gibi Terör örgütü SDG’nin Suriye Hükümeti’yle yaptığı anlaşmanın sahaya yansımalarının önemli olduğunu ifade etmiştik. Bu kapsamda Terör örgütü SDG’nin Halep ve Tişrin Barajı’ndan çekilmesi ve Suriye Hükümetine devrine yönelik hususlar tarafımızdan titizlikle takip edilmektedir.”
GKRY’DE TÜRKİYE KARŞITI YENİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜ KURULDUĞU HABERLERİ
Bakanlık kaynakları, GKRY’de Türkiye karşıtı yeni bir terör örgütü kurulduğuna dair haberlere ilişkin şunları söyledi:
“Kıbrıs Türk halkına soykırım uygulayarak ENOSİS hedefiyle 01 Nisan 1955 tarihinde ilk eylemlerini gerçekleştiren ve Kıbrıs tarihine adını kanla yazdırmış olan EOKA terör örgütünün kuruluş yıl dönümü vesilesiyle GKRY ve Yunanistan tarafından yayımlanan mesajlar ve yapılan kutlamalar, kurulduğu iddia edilen yeni terör örgütünün motivasyonunu göstermesi açısından önem taşımaktadır.
* GKRY’de bir grup, Türkiye ve İngiltere’nin Kıbrıs’taki varlığına karşı ‘kurtuluş mücadelesi’ başlattığını duyurdu. (Yaşananlar Milliyet Gazetesi'nin 29 Mart 2025 tarihli manşetine de konu olmuştu.)
GKRY’de ve Yunanistan’da Türk düşmanlığının her geçen gün arttığı gözlemlenmekte; genç nesillere aileden başlayarak, okulda, kilisede, kışlada ENOSİS arzusunun verildiği ve Türk düşmanlığının körüklendiği görülmektedir. Bu gelişmeler Rum/Yunan zihniyetinin Kıbrıs politikasında geçmişten bugüne herhangi bir değişiklik olmadığını gözler önüne sermektedir.
Türkiye’nin Ada’da Kıbrıs Türkü’nün güvenliği ve KKTC’nin egemenliğine yönelik şiddet içeren herhangi bir eyleme izin vermeyeceği ve istenmeyen girişimlerin denenmesi durumunda bahse konu örgütün öncüllerinin akıbetine uğrayacağı unutulmamalıdır.”
YUNANİSTAN, GKRY VE İSRAİL ARASINDA DOĞU AKDENİZ’DE, DENİZ ALTINA KABLO DÖŞENMESİ KONUSU
Bakanlık kaynakları, Yunanistan, GKRY ve İsrail arasnıda deniz altına kablo döşenmesiyle ilgili Navtex ilan edilmesine yönelik çalışma başlatıldığına dair haberlere ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye Doğu Akdeniz’de en uzun kıyıya sahip ülkedir. Türkiye’nin ve KKTC’nin bölgedeki varlığı gözetilmeden maksimalist talepler çerçevesinde Yunanistan, GKRY ile üçüncü taraflar tarafından planlanan ve ülkemizin rızası alınmadan deniz yetki alanlarımızdan geçmesi planlanan, fizibiletesi olmayan, yeterli kaynak tahsis edilmemiş ve tamamen tahrik amaçlı projelerin Doğu Akdeniz’de ısrarla sürdürülmeye çalışılması mümkün değildir.
Hak ve menfaatlerimizi gözetmeyen bu tür davranışlara karşı bizim tutumumuzda bir değişiklik bulunmamaktadır. Daha önce ne yaptıysak yine aynısını yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda ısrarcı olunmasının bir anlamı bulunmamaktadır.
Bununla birlikte Ada’daki Türk varlığını yok sayan, hassas dengeleri bozma amaçlı her türlü girişime karşı Kıbrıs Türklerinin güvenliğinin sağlanması, hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli tüm tedbirler tarafımızdan alınmaktadır.
Türkiye, GKRY’nin Kıbrıs Türklerinin güvenliğini ve Ada’da barış ve istikrar ortamını tehdit eden faaliyetlerine karşı Garantörlüğün kendisine vermis olduğu yetkileri kullanmaktan çekinmeyecektir.”
LİBYA ULUSAL ORDUSU KARA KUVVETLERİ KOMUTANI’NIN ANKARA’YI ZİYARETİ
Bakanlık kaynakları Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Hafter’in Türkiye’ye yaptığı ziyaretle ilgili sorular üzerine şunları söyledi:
Türkiye ve Libya, derin tarihi ve kültürel bağları olan iki dost ülkedir. Bilindiği üzere, Libya Ulusal Mutabakat Hükümetinin 2020 yılında Türkiye’den yardım talebi üzerine sağladığımız destek ile sahada bir denge oluşmuş, ateşkes sağlanmış ve siyasi süreç başlamıştır. İlk günden beri amacımız Libya Halkının birlik, beraberlik, barış ve istikrar içerisinde yaşamasıdır.
Libya’da 4 Nisan 2018’de başlayan kardeş kavgasının yıldönümü olan 4 Nisan 2025 tarihinde Libya Ulusal Ordusu K.K.K. Korg. Saddam Hafter ülkemizi ziyaret etmiş ve kardeş kavgasının sonlandırılması ile “Birleşik ve Tek Libya” oluşturulması hedefi kapsamında yeni, önemli stratejik bir adım atılmıştır. Libya’yı artık Doğu-Batı olarak değil, Libya olarak anmanın zamanı gelmiştir.
Bu resmi ziyaret, tüm Libya’yı kucaklayan ve Libya’daki kapsayıcı ve istikrarı teşvik eden politikamızın bir yansıması olması bakımından önem arz etmektedir. Libya’nın istikrarı ve selameti için bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da çaba göstererek, ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşımak için inisiyatif almaya devam edeceğiz.”
Ünlü oyuncu Onur Tuna, yıllar önce ev arkadaşının bıçaklanarak öldürüldüğünü söyledi.