EkonomiAntalya Tarımı'nın gururu Yüksel Tohum

Antalya Tarımı'nın gururu Yüksel Tohum

04.10.2013 - 11:02 | Son Güncellenme:

Yüzde yüz Türk sermayeli bir Türk tohum firması olan Yüksel Tohum, yaptığı çalışmalarla Türkiye’yi dünyaya tohumcu bir ülke olarak tanıtıyor

Antalya Tarımının gururu Yüksel Tohum

Yüksel Tohum, domates, biber, patlıcan, hıyar, kavun, kabak ve karpuz gibi sebze türleri başta olmak üzere çalıştığı bütün sebze türlerinde ileri teknoloji kullanarak gerek moleküler seviyede gerekse klasik metotlarla ıslah çalışmaları yapıyor. Firma, beş adet araştırma ve üretim istasyonu, 1200 dekar nitelikli tarım arazisi ve 650 dekar ileri teknoloji ürünü sera varlığı ile ileri ar-ge faaliyetlerinin yanı sıra önemli bir tohum üretim alt yapısına sahip. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yüksel, Yüksel Tohum ve tohumculuk sektörü hakkındaki sorularımızı yanıtladı:

Yüksel Tohum ’un Antalya ve Türkiye’deki diğer firmalara göre yeri neresidir?

Yüksel Tohum, Türkiye’nin turizm ülkesi imajının yanına bir de tohumcu ülke imajı eklenmesi yönünde de hizmet etmiş oluyor. Ayrıca bizden sonra kurulan ve bizimle aynı işi yapan sektör paydaşlarımıza da tecrübelerimizi aktarıyoruz. Kamuoyunda bilinen Hollanda ve İsrail tohumları bağımlılığı yanılgısının aksine firma olarak çalıştığımız sebze türlerinde doğrudan yabancı yatırımcı ya da ortağımız olmaksızın kendimize ait tüm çeşitleri ıslah edip üretiyoruz. Yüksek kalite ve verimli, geniş hastalık dayanımı yelpazesi sunduğumuz çeşitlerimizin yüksek adaptasyon kabiliyetleri Yüksel Tohum’un hitap ettiği tüm ülke üreticilerinin isteklerini karşılayıp, en yüksek faydayı sağlamayı başarıyoruz. Hem ar-ge ve üretim altyapısı hem fiyatta rekabet edebildiğimize göre ülkemizin üretim değerini de yükselttiğimizi düşünüyorum.

Yüksel Tohum’un ihracata katkısını değerlendirir misiniz?

Firma olarak 40’tan fazla ülkeye tamamı yerli bilgi, emek ve girdilerle ürettiğimiz ürünlerimizi kendi markamızla ihraç ediyoruz. Bugün dünya genelinde nerede tarım yapılıyorsa orada doğrudan ya da dolaylı olarak varız ve olmaya gayret ediyoruz. İhracatını yaptığımız ürün sadece sebze tohumlarıdır. Ekonomi Bakanlığımızın on yılda on küresel Türk markası hedefine kendimizi çok yakın görüyoruz. Firmamız ‘İhracatın Yıldızları 2011’ yarışmasında, “Yeni Pazar - Pazar Çeşitliliği” dalında üçüncülüğe değer bulunmuştur.

Yüksel Tohum’un yurt içi ve yurt dışındaki hedefi nedir?

Yurt içinde hedeflediğimiz yere geldik. Yurt içinde biz artık geldiğimiz bu noktayı korumak ve geliştirmek için çalışıyoruz. Sürekli kendimizi dinamik tutmaya çalışıyoruz. Gelişen tüketici bilinci doğrultusunda ıslahımıza yön veriyoruz. Ancak bu ürünlerin ticaretini yapanların isteklerini de göz ardı etmiyoruz. Yurt dışında kendimize koyduğumuz hedef ise gayet net. Orta vadede dünya çapında bilinen Yüksel markamızla ilk beş tohum firmasından biri olmak için çalışıyoruz.

Türk tohumculuğu ve gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dünyaya dönüp baktığınızda tohum firmalarının birçoğunun 100 yıldan yaşlı olduğunu görürsünüz. Ülkemizde ise bu faaliyet 1980’lerde serbest bırakıldı yani 30 yaşından yaşlı Türk tohum firması olması söz konusu değil. Islah faaliyetleri tamamen devlet eliyle yapılmaktaydı ancak dünyayla rekabet edebilen bir başarı gösteremedik. Çok şükür ki geldiğimiz şu günlerde artık dünya neredeyse bizde oradayız. Rakiplerimizi yakaladık ve bazı konularda geçtik. Bir tarım ülkesi olarak, haritada bulunduğumuz konum itibariyle nitelikli tüketiciye de yakın olduğumuz düşünülürse Türk tohumculuğunu gelecekte çok iyi yerlerde görüyorum.

Türk tohumculuğu önceleri dışa bağımlıydı. Bu durum hala aynı mı bir gelişme var mı?

Bu sorunuzu daha iyi anlaşılabilir olmak için çok kısa yanıtlamak istiyorum. Hayır, kritik öneme sahip hiçbir türde dışa bağımlı değiliz. Kendi kendimize yeteriz. Ancak ıslahı yapılmayan ya da ıslahında geri kaldığımız bazı türler de var.

Türk tohumculuğunun gelişimi için neler yapılmalı?

Bürokratik engeller ortadan kaldırılmalı. Biz serbest piyasada rakiplerimizle rekabet ederken inanın yönetmeliklerle, odalarla, birliklerle, derneklerle oraya evrak götür, buraya para yatır derken daha çok yoruluyoruz. Rakiplerimiz bizi bu kadar yormuyor. Öncelikle ulusal tohumculuğumuz gelişmesi için firmalar üzerindeki bu yükler alınmalı. Bizim işimiz ileri teknoloji gerektiren akademik bir iş üniversitelerle entegre olarak çalışmamız gerek. Bu alt yapının da hazırlanması Türk tohumculuğunu gelişmesi için çok önemlidir.