09.10.2015 - 17:05 | Son Güncellenme:
Yeni bir eğitim öğretim yılı, yeni sınav heyecanları ile birlikte tekrar başladı. Öğrenciler zorlu bir maratondan geçerek lise ve üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanıyorlar. Bu süreçte ana babalar da doğru ve faydalı kaynakları sağlayarak çocuklarının en iyi şekilde hazırlanması için çabalıyorlar. Fakat çocuklar için okul yoğunluğunun yanında bir de sınav stresi eklenince çok sıkıcı ve eğlenceden uzak bir dönem başlamış oluyor.
Oyunlaştırma ve Oyunlaştırılmış Öğrenme
Oyunlaştırılmış öğrenme (ya da gamified learning), dünya üzerinde son yıllarda yaygınlaşmaya başlayan yeni bir akım. Birçok ülkede eğitim ve sınav sistemlerinde uygulanmaya başlandı. En çarpıcı örneklerden bir tanesi de Singapur’daki üniversiteye giriş sınavları. Bilindiği üzere, öğrenme sürecinden bahsederken odaklanılan kavramlardan birisi herkesin farklı hız ve tempoda öğrenmesi. Her birey, kendisine sunulan konuyu kendi yöntemleriyle kendi hızında öğreniyor. Bu noktada gözlemliyoruz ki, özellikle genç kuşak, yani 2000 yılından sonra doğan Z jenerasyonu, sadece kendi yeteneklerini değil, çevresindeki akranlarından gördüğü hız, yöntem, başarı gibi unsurlardan da etkileniyor. Gençler için öğrenme süreci, bir nevi sosyal bağlamdan da etkilenmiş oluyor. Ayrıca biliyoruz ki gençler hızlı bir şekilde bilgiye ulaşmayı ve sorularına anında yanıt almayı seviyorlar. Onlar için derinlik ve ayrıntı sıkıcı bir unsur haline geliyor. Rekabet ve başarıyla motive oluyorlar. Bütün bu kavramları, hız, başarı, rekabet, sıkıcılıktan uzaklık, eğlence, sıradışılık ve dinamizmi bir arada düşündüğümüzde aslında oyun mantığını tasvir etmiş oluyoruz. Dolayısıyla bu oyun mantığını eğitim alanında uyguladığınızda, adına oyunlaştırılmış öğrenme diyoruz.
Neden Singapur?
Singapur, özellikle son 20 yılda muazzam gelişim gösteren bir ülke. Birçok alanda öncü olmayı başarmış ve özellikle eğitim alanında adından söz ettirmektedir. Saygın kuruluşlar tarafından hazırlanan ve dünyadaki tüm eğitim sistemlerini kapsayan raporlarda görüyoruz ki Singapur çoğu alanda ilk sıralarda yer almakta. Matematik alanında uyguladıkları eğitim sistemi ise dünya birincisi. Ülkemizdeki sistemden çok farklı yöntemlerle matematiği uygulamalı olarak ve gençlere sevdirerek öğretiyorlar. Bunu yaparken de oyunlaştırılmış öğrenme modelini uyguluyorlar.
Oyun oynayarak matematiği öğretmek mümkün mü?
Oyunlaştırma özellikle eğitim alanında yeni bir eğilim oluşturmuş durumda. Oyunlara has öğeleri oyun dışı alanlarda uygulatıyor. İdeal olan öğrenme, kişisel temponuz ve alışkanlıklarınıza uyarlanabilen adaptif öğrenmedir. Ancak bu ulaşılması ve uygulanması çok zor bir alandır. Oyunlaştırma ile birlikte, öğrencinin eğitim içeriğiyle etkileşmesi, puan ve başarı kazanma arzusuyla motive olması ve pasif öğrenmeden biraz daha aktif öğrenmeye doğru geçmesi sağlanabiliyor. Gençlerde de görüyoruz ki onlar için anlık motivasyon, anlık başarı çok önemli. Sınav stresi, dershane, ödevler varken uzun vadeli hedeflere odaklanmakta güçlük çekiyorlar. Oyunlaştırma ile birlikte onlara kısa vadeli ve hızlıca ulaşabildikleri küçük hedefler verdiğinizde, bu hedeflere ulaştıklarında başarı hissine kapılıp daha çok motive oluyorlar. Oyun oynuyormuş gibi aslında matematiği veya herhangi bir dersi öğrenip konuyu kavramış ve soru çözmüşoluyorlar.
Türkiye’de örnekleri var mı?
Singapur matematiği için uygulanmış ve başarı elde etmiş olan Learnia isimli platform Türkiye’ye, YGS ve LYS matematiği için uyarlanmış durumda.Learnia’da gençler, maceraperest bir karakteri canlandırıp denizde adalar arasında yolculuğa çıkıyorlar ve Learnia isimli ütopik dünyaya ulaşmaya çalışıyorlar. Denizde adalar ve adalarda köyler ve hazineler var. Bu köylerdeki hazineler aslında test soruları, konu anlatım videoları, soru çözümleri gibi içeriklerden oluşuyor. Öğrenci aslında oyun oynuyormuş havasında test çözüyor, video izliyor, bunları yaparken puan kazanıyor, arkadaşlarını geçmeye çalışıyor. Oyunlarda gördüğümüz çeşitli motivasyon ve eğlence öğeleri de var. Başarı rozeti, sürpriz adalar, anlık yarışmalar, korsanlar ve elmaslar gibi.
Learnia, rekabet, ödül, hikayeleştirme ve mücadele gibi oyunlaştırma yaklaşımlarını öğrenme sürecine yediren bir platform olarak tanımlanabilir. Öğrenci oyun oynadığını sanıyorken aslında ders çalışıyor.Learnia, bir nevi test kitabını ve dersi, tabletin içinden erişilebilir hale getiriyor.Öğrencilerin, gençlerin dünyasına daha yakından hitap ediyor.
Learnia’da öğrencivle öğrencinin velisi gelişimini takip edebiliyor, hangi adaya yani matematikteki hangi konuya kadar başarıyla geldiğini görebiliyor, kendisine hedef belirleyip bu hedefe göre daha çok puan kazanmaya çalışıyor.Learnia’da 9. sınıftan itibaren 12. sınıfa kadarki tüm matematik müfredatından içerikler mevcut. Matematik alanında YGS’ye girecek öğrenciler için 620 adet konu anlatımı videosu, 4.400 adet soru, 4.400 soru çözümü ve 2.000 adet videolu soru çözümü yer almakta. LYS’ye girecek öğrenciler için de 212 adet konu anlatımı videosu, 1.500 adet soru, 1.500 soru çözümü ve 800 adet videolu soru çözümü yer almakta.
Learnia ile ek ders ve test kitabı almaya ihtiyaç kalmıyor, binlerce sorunun tamamının çözümü mevcut. Konu anlatım videoları ile konuya hazırlanıp test çözülebiliyor ve testin sonunda tüm soruların çözümlerine erişilebiliyor.
İçerikler Türkiye’de kendi alanında uzman bir akademik kadro tarafından oluşturuluyor. Learnia’da, her bir konu anlatımı ortalama iki dakikalık videolardan oluşmaktadır. Böylece aranılan bilgiye hemen ulaşabilir ve takviye ders alma ihtiyacı olmadan öğrenciler soruları sıkılmadan çözüyor. Anahtar kavramlar üzerinde öğrenilen bilgiyi pekiştiren özellikler de yer alıyor. Gerekli olmayan tekrarlardan arınmış bir şekilde kilit konular üzerinden öğrencinin öğrenme seviyesi ölçülüyor ve böylece akıllı hatırlatmalarla öğrenme pekiştiriliyor.
Learnia’ya web sitesi, Facebook uygulaması, tablet veya akıllı erişilebiliyor. www.learnia.com.tr