27.03.2022 - 02:29 | Son Güncellenme:
Savunma mekanizmaları, gerçekleri saptırmak ya da yadsımak için yapılan stratejilerdir. Savunma mekanizmaları Freudyan psikanaliz teorisinde yer almaktadır.
Savunma Mekanizmaları Nedir?
Savunma mekanizmaları psikanaliz teorisinde kişilerin gerçekleri çarpıtmak ya da yadsımak için kullandıkları psikolojik stratejiler olarak tanımlanmaktadır. Genel anlamda sağlıklı olan her birey hayatı boyunca sürekli olarak savunma mekanizmalarını kullanılır. Savunma mekanizmaları genellikle bilinçsiz bir şekilde yapılır ve bilinçsiz başa çıkma mekanizması olarak kabul edilir.
Bireyler tehdit altında olan benliklerinde bu şekilde korumaya çalışırlar. Ayrıca bu mekanizmalar kesin bir çözüm üretmez ve sağladığı tüm faydalar da geçicidir. Savunma mekanizmaları bilinçaltına bastırma, yansıtma, inkar, yön değiştirme, mantığa bürünme, özleştirme, özdeşleşme, yüceltme, gerileme, saplanma, dönüştürme, çözülme, duygusal soyutlanma, yapma-bozma, karşıt tepki oluşturma, neden bulma, duygudaşlık ve boyun eğme, hayal dünyasına kaçma, telafi ve parçalanma olarak kabul edilir.
Örnekleri ve Özellikleri Nelerdir?
Bilinçaltına bastırma: Üst ben tarafından izin verilmeyen düşüncelerin bastırılması ve bunun sonucunda yanlış bir dünyanın ortaya çıkması durumudur. Kaygı uyandıran düşünceler bastırılır ve sayede kaygılı durumdan uzaklaşılır.
Yansıtma: Kişilerin kendisinde olan kusurları başkalarında görmesi ve davranışına yansıtmasıdır. Kişiler kendi eksikliklerini başkalarına yükler ve kendi suçlarını da başkalarına atar.
İnkar: Kişiler olayları yaşanmamış varsayarak inkar eder ve böyle bir olay olmamış gibi davranırlar.
Yön değiştirme: Bireyler kızdıkları kişilere değil başka kişilere bu duyguları yönelttiklerinde ortaya çıkan bir durumdur.
Mantığa bürünme: Kişiler kendi başaramadıklarını kendilerine göre mantıksal bir mazeret ile anlatılır ve bu sayede başarısızlığı daha önemsiz gibi gösterir.
Özleştirme: Bireylerin başka kişilerdeki özellikleri ve inançları kendisininmiş gibi göstermesidir.
Özdeşleşme: Okul öncesi zamanda çocukların önce ebeveynlerini sonra da öğretmenlerini örnek alması ve taklit etmesi durumudur.
Yüceltme: Gerçekleşmesi mümkün olmayan hareketlerin toplumun kabul edeceği bir biçimde yansıtılması durumudur.
Gerileme: Kişilerin gereksinimlerinin yaşlarında doyurulmaması ile sonradan bu gereksinimler ortaya çıkar. Büyük birinin bebek gibi konuşması örnek verilebilir.
Saplanma: Kişilerin gelişmesi ve olgunlaşması ile aşılır fakat bazı kişiler gelişim gösteremediğinde saplanarak kalır.
Dönüştürme: Duyguların yön değiştirmesi ve bedensel yaşanmasıdır.
Çözülme: Ruhsal etkinliklerin kişilik bağından kopması ve bağımsız bir şekilde varlık göstermesidir.