17.02.2014 - 09:27 | Son Güncellenme:
Malatya İl Genel Meclisi üyesi Cemali Marasalı tarafından 11 Kasım 2013’te verilen sözlü önerge üzerine Eğitim-Kültür ve Sosyal Hizmetler Komisyonu, kentteki okulları ziyaret ederek yöneticiler ile öğretmenlerle birebir görüşmeler yaptı. Okullardaki asayiş ile disiplin sıkıntılarını tespit ederek çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla başlatılan çalışma tamamlanarak rapor halinde meclise sunuldu. Rapora göre, öğrencilerin davranış bozukluğunun ortaokul 7-8’inci sınıflardan başlayarak lise düzeyindeki okullarda zirveye ulaşıyor. Dejenerasyon özellikle kenar semtlerdeki okullar ile endüstri meslek liselerinde daha da artıyor.
Davranış bozuklukları nedeniyle öğrencilerde okul eşyasına zarar verme, madde alışkanlıkları, öğretmene hakaret, tehdit ve fiziki saldırı, dersi dinlememe, yazılı kağıtlarını boş verme tavırları sıklıkla görülüyor.
Raporda, öğrencisinin başarısızlığını öğretmenlere bağlayan velilerin okula gelerek öğretmene fiili saldırıda bulunduğuna yer veriliyor. Özellikle başarısız öğrenciler ile velilerin başarısızlığın faturasını öğretmenlere kestiği savunulan raporda, saygısızlığın öğrencilerin büyük çoğunluğu tarafından özgürlük adı altında yapıldığı ifade ediliyor. Bununla birlikte öğrenci öğretmeni gördüğü halde sigarasını içmeyi sürdürüyor.
Öğretmen rencide ediliyor
Velilerin birçoğunun çocuğu ile ilgilenmediğine dikkat çekilen raporda, şu bilgilere yer veriliyor:
“Veliler çocuğu için yapılan eğitici bir ikazı bile büyüterek okullara gelip öğretmene saygısızlık hatta hakaret edebiliyor. Ve bu yaptığını dışarıda bir kahramanlık gibi anlatabiliyor. Veli okul müdürüne milli eğitim müdürüne veya Vali ye veya Alo 147’ye şikayet ettiğinde müfettiş hemen tahkikat yapıyor. Öğretmen rencide ediliyor. Öğretmen haklı çıksa dahi veli ve öğrencinin yaptığı şikayet kendine kalıyor. Öğrenci ve velinin bütün bu anlattıklarımızı yapmaya hakları vardır. Fakat öğretmenin yasal hiçbir hakları yoktur. Savunmaları da yoktur. Bunun için öğretmenleri koruyan yasal hakların olması zorunludur. Eğer yasal hakları olmazsa öğretmene haklı haksız saldırılar devam edilecektir. Rehber öğretmenlerimize davranış bozukluğu gösteren öğrencilerin bu davranışların sebebi olarak veliyi gösteriyorlar”
Raporun sonunda verilen komisyon değerlendirmesinde de şu tespitler yer aldı:
“Yaşanan olayların çoğunu iyi yetiştirilmiş bir öğretmen tarafından önlenebilir kanaatindeyiz. Bu yüzden öğretmen yetiştiren kurumların programlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Velilerimiz de çocuklarımızı yetiştiren öğretmenlerimize saygısızlık yapmamalı. Çok basit meselelerle öğretmeni rencide etmemeli. İnsanımız Peygamberimizin okuma yazma öğretme karşılığında esirleri bıraktığını unutmamalı, ilmin kapısı Hazreti Ali Efendimizin 'Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum' sözünün büyüklüğünü kavramalıdır. Öğretmenin atının nalından sıçrayan çamuru silmeyip saklayan bir ecdadın torunları olmaya layık bir şekilde öğretmene hürmet gösterilmeli. Veli eğitimi yapılmalı, bu eğitim okul idaresi ve rehber öğretmenler tarafından ayda bir okullarda okul aile kaynaşması adı altında olabilir. Sivil toplum kuruluşları konferans şeklinde verebilirler. Fabrikalar kendi işçi ve personeline bu konunun uzmanları getirilerek verilebilir. Yazılı basın bir köşesinde bir uzmanın kaleminden verebilir. Görsel basın ana baba çocuk yetiştirilmesi adı altında verebilir. Anne baba çocuğuna bir öğretmen değil yaşam tarzı ile davranışlarıyla örnek olmalı.”
CİHAN