28.08.2023 - 16:15 | Son Güncellenme:
İstiklal Marşı Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan ülkemizin milli marşıdır. Bestesi Osman Zeki Üngör'e ait olan marşın orkestrasyonu Edgar Manas tarafından yapılmıştır. 1921 yılında düzenlenen milli marş yarışmasında birinci olmuştur.
Türk devletinin ve milletinin bağımsızlığını simgeleyen İstiklal Marşı oldukça derin anlamlar içerir. Türkiye için önemli bir yer tutan İstiklal Marşı ile ilgili okullarda kompozisyon ödevleri verilir. İstiklal Marşı ile ilgili birbirinden güzel kompozisyon örnekleri vardır.
İstiklal Marşı ile İlgili Kompozisyon
Kompozisyon Örneği 1
İstiklal Marşı’nın Kabulü
Her ülkenin ruhunu yansıtan kendilerine özgün marşları vardır. Ülkenin tarihi boyunca elde ettiği başarıları, kazandığı zaferleri simgeler. Milli marşlar, o ülkede var olabilmek için verilen mücadeleyi, bağımsızlık ve hürriyet için yapılan fedakarlıkları, mücadele esnasında milletin içinde bulunduğu ruh halini ve birlik olma duygusunu günümüze yansıtan eserlerdir.
Vatanımız düşman işgali altındayken, yurduna saldıran devletlere karşı milli egemenlik mücadelesini, bağımsızlık aşkını, Türk Milleti’nin hürriyeti için yaptığı fedakarlıkları anlatan ve Türk askerinin manevi gücünü ve mücadele azmini yükseltmeyi amaçlayan milli marş belirlenmesi için yarışma açılmasına karar verildi.
724 eserin katıldığı yarışmaya, para ödülü olduğu için Mehmet Akif Ersoy katılmak istemedi. Dönemin Milli Eğitim Bakanının mektubu üzerine ikna olan Mehmet Akif, yarışmayı kazansa bile para ödülünü almayacağını açıklayarak yarışmaya katılma kararı aldı.
12 Mart 1921 tarihinde mecliste okunan Mehmet Akif’in eseri, milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanarak Türk Milleti’nin İstiklal Marşı olarak seçildi. “Korkma” diye başlayan marş Türk ulusunun içindeki bağımsızlık aşkını, vatanı için yapacağı fedakarlıkları, özgürlüğü için şehadete yürüyüşünü Türk ulusuna anlatır. Türk milleti için vatan savunmasının önemini ve vatan toprağının kutsallığını ifade eder.
Tarihimizi bize anlatan İstiklal Marşı’nın önemini ve bize her Türk gencinin bilmesi gerekir. İstiklal Marşı sadece Mehmet Akif Ersoy’un kalemi ile değil Türk askerinin kanı ile yazıldığını, vatanın dört bir yanının milli egemenlik uğruna kanlarımız ile sulandığını unutmamalıyız. İstiklal Marşı sadece bir şiir değil Türk insanının vatan sevgisinin ve varoluş mücadelesinin simgesidir.
Kompozisyon Örneği 2
İstiklal Marşı
Milli marşlar hürriyet özgürlük kahramanlık ve coşkuları ifade eden eserlerdir. Resmi tören ve toplantılarda önemli günlerde milli marşlar çalınarak ve söylenerek bu duygular ifade edilmiş olur.
Milli marşımız İstiklâl Marşı Türk ulusunun hürriyet özgürlük kahramanlık ve coşkularının ifade edildiği bir marştır. Kurtuluş Savaşı sonrasında Türk ulusunun özgürlük ve hürriyet duygularının bir ifadesi olarak şair Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılarak Osman Zeki Üngör tarafından bestelenmiştir.
Türk halkının Kurtuluş Savaşı’nda vermiş olduğu kahramanca mücadele hürriyet özlemleri kahramanlıkları ve millet olarak yaşadığı coşku milli marşımızda anlatılmaktadır. Her ülke marşı söz ve müzikle ifade edilmese de İstiklâl Marşımız söz ve müzikle birlikte icra edilmiştir. Sözleri müziğinin sağladığı etkiyi daha da anlamlaştırmıştır ve sonucunda Türk halkını temsil etme görevini elde etmiştir. Milli marşımızı nerede duyarsak ayağa kalkar düzgün bir duruş sergileyerek ve ulusumuzu temsil ettiğinden dolayı saygımızı göstererek onu dinler ve iftihar ederiz. İstiklâl Marşımız milli duygularımızı en yüksek seviyelere ulaştıran ve bize geçmişimizi hatırlatan bir marşımızı olduğundan ona her zaman için gereken saygı ve değeri veririz. Aynı zamanda geçmişimiz ile geleceğimiz arasındaki önemli bir köprü olarak da görmeliyiz.
Kompozisyon Örneği 3
Kıymetli Şiir
Vatan elden gidiyordu. Dünya’nın dört bir köşesinde akın akın Anadolu’ya geliyordu düşman birlikleri. Kiminin haberi vardı mücadeleden kimi tatile gelmişti. Her karış toprak şehit kanıyla sulanırken bir zafer müjdesi belirdi. Artık, topraklarımızdan geri çekildi düşman birlikleri. Harap olmuş, yok olmuş bir Osmanlı Devlet’inin son zaferi. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyet’inin ilk zaferi. Şimdi bu zaferin meyvelerini toplama vakti geldi. Bir bayrak gerekti, bir meclis, bir başkent… Ve bir marş gerekti.
Marş için Mehmet Akif Ersoy’un dudaklarından, beyninden, kalbinden derin sözcükler döküldü. Korkma diyerek başladı dizelerini yazmaya. Hayran olmamak mümkün değildi kattığı anlamlara. Bu ne cürret dedi, işgale gelen düşmanlara 10 kıta ibrettir. Hür yaşama hakkı olan evlatlara sanki bir önder gibiydi. Yazdıklarıyla yol gösteriyordu yaşananları anlatmak adına. Yabancı eller dolaşmasın istedi yurdunda, vatanını sahiplendi çünkü vatan sevgisi bağrında. Haykırıyordu tekrar tekrar özgürlüğü en baştan. Üzgündü toprağında yapılan yanlışlardan. Dizeleri gürledi Çanakkale’den Sakarya’dan. Kurtuluyordu Türk Milleti bu kara kıştan. Bu yenileşme, bu değişim, bu refaha çıkma, artık yurdun dört bir köşesine duyurulmalıydı. Küllerinden yeniden bir devlet doğmuş ve bu devleti var eden milli bir marş olmuş.
12 Mart 1921 günü devletin meclisinde Hamdullah Suphi çıkmış kürsüye. Öyle içten, öyle etkili okumuş ki bu marşı duyulunca ayakta alkışlanmış herkesçe. O anlarda arkada bir köşede alanları izleyen Mehmet Akif kendi şiirinin seçildiğini görünce sessizce çıktı oradan, tebrik edilmemek için. Mehmet Akif Ersoy o kadar güçlü bir karakterdi ki bu şiiri kendinin değil Türk Milleti’nin eseri ilan etti.
Yazan: Onur Karagüllü
Kompozisyon Örneği 3
İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy
Türk milleti için oldukça önemli bir yere sahip olan değerli yazar ve şair olan Mehmet Akif Ersoy bu ülke için birçok gazetede başyazarlık yapmış ve Kurtuluş Savaşı döneminde Milli Mücadeleye destek vermiş tam bir vatan aşığıdır. Ayrıca gözü son derece tok olan bu yazar Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin milli marşı olan İstiklal Marşı’nı da yazmıştır. Mehmet Akif Ersoy her zaman kendinden vatansever olarak bahsettirmiştir. Bu ünü kazanmak herkesin harcı değildir ve değerli yazar birçok işle meşgul olarak, vatanı için mücadele ederek bu ünü kazanmıştır. Kurtuluş savaşında mücadele etmiştir ve yazarlık yaptığı gazete ve dergilerde İslamcılık görüşüyle beraber milli mücadeleyi savunmuştur.
İstiklal marşını yazarken asla aç gözlülük etmemiştir ve kendine yakışır bir asaletle ödüllü olan yarışmaya katılmamıştır. Israrlar üzerine istiklal marşını yazan şair şiiri birinci olduktan sonra da ödülü almamıştır ve verilen ödülü bağışlamıştır. Yazarın şiiri TBMM’de 3 kere okunmuştur ve herkesi duygulandırmıştır. Duygu yüklü olan bu şiir ancak vatanını ve milletini bu denli seven biri tarafından yazılabilirdi. Yazar bu şiirinde vatanından, dininden, bayrağından ve vatanın bağımsızlığından çok güzel bir şekilde bahsetmiş ve yeni nesillere nasihatlerde bulunmuştur. Değerli şair için para ve maddiyat asla ilk sırada olmamıştır. Milli marşımızın yazarı her zaman maneviyatla yaşamış ve bu uğurda çalışmalar yaparak kendini bu şekilde tanıtmıştır.
Milli şair Mehmet Akif Ersoy yazarken ve yaşarken din ve iman ile yoğrulmuş düşüncelerini yansıtmaktan çekinmezdi. Yaşadığı sürede birçok çalışmada bulunan ünlü şair ve yazar bir de en büyük çalışması olan “Safahat” adlı esere sahiptir. Yaşamında birçok zorlukla mücadele etmek durumunda kalmıştır fakat bu onu yazmaktan ve çalışmaktan alı koyamamıştır. Değerli yazar ve şairi anlamak onun eserlerini anlamaktan geçmektedir.
Vatanının kurtuluşunu görerek huzur içinde vefat eden şairden öğreneceğimiz çok şey var. Allah bir daha ülkemize İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin diyerek ülkesine olan sevgisini ve milli bağımsız olan düşkünlüğünü dile getirmiştir. Kendisini saygı ve sevgi ile anıyoruz.
Kompozisyon Örneği 4
Akif’in İstiklali
Cumhuriyet kurulmuştu, bayrak seçilmişti ama hala bir eksiklik vardı. Nasıl bir ülke adsız, bayraksız olamazsa marşsız da olamaz. Haberler yayıldı ama kim yazabilirdi ki, kim o büyük görevi alabilirdi. Sanki Akif’im kendince korkma deyip yazmaya başlamıştı. Belki de bu büyük bayrağın bir daha inmeyeceğini bilerek yazmaya başlamıştı.
Türk milletine haykırır gibi yazmıştı sözlerini. Yalnız diğer marşlardan daha farklıydı. On kıta olmasına rağmen yüzlerce anlam ifade ediyordu. Necip Fazıl ne güzel demiş: “Mehmet Akif’i anlamak her şeyi anlamaktır. İşte bu yüzden herkes Mehmet Akif diyor. Her kıtası Türk’e cesaret veren, düşmanı korkuya yönelten, belki arşı titreten Mehmet Akif’in kaleminden yazılmış İstiklal Marşı. Üstadın kaleminden İstiklal Marşı.
12 Mart tarihinde kabul edilen İstiklal Marşı martın dünyaya getirdiği gibi, biz Türk milletine gerçek baharı yaşatmıştı. Bir daha bahar da yaşatılmaz. Tıpkı Mehmet Akif Ersoy‘un, canını vatan uğruna verenler için dediği gibi ” Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.” İçin rahat olsun Akif’im ne senin gibi yazan olur, ne de senin gibi can veren.
Yazı: Hatice Karacan
Kompozisyon Örneği 5
İstiklal Marşı ve Mehmet Akif
Türklük! Türklük nedir? Bir o kadar nesnel, bir o kadar da öznel bir kavramdır Türklük! Aslında herkesin cevabı aynı anlamdadır fakat cevap verme biçimleri, yürekten hissettikleri farklıdır. Kimine göre bir toprağı kurtarmak için toprak altına giren askerler, kimine göre ailesi cephede savaşıp ölen öksüzler, yetimler…
Fakat biri vardı her şeyi, herkesi bir eserde toplayan. Eser dediğime bakmayın 4 alfabe harfinin yan yana gelmesiyle değil, geçmişten bugünümüze kadar varoluşumuzun sembolü eser… Yediden yetmişe herkes bilir bu eserin hikayesini. Sırf para almamak için eserini yarışmaya bile götürmeyen fakat eserinin güzelliğiyle öne çıkan Mehmet Akif‘i. Cesur, vatansever, bilinçli bir adamdır o. Vatanı için maddiyatı geride bırakıp maneviyatı öne alan şanlı, yürekli bir adam. Türklerin bugüne kadarki savaşlarını, zaferlerini, zorluklarını bir eserde anlatan yazarların en büyüğü! Kelimelerin birbirine ahenkle eşlik ettiği İstiklal Marşı‘nda her şeyin bir anlamı vardır. Korkma der. Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; ulusuna, milletine seslenir Mehmet Akif. Millete korkmamasını bayrağımızın üstündeki ayın ve yıldızın daima parlayacağını ve ülkemizin üstünde son ocak sönene kadar bayrağımızın dalgalanacağını anlatır. Evet 10 kıtadır ama asırların duygusunu yansıtmıştır kıymetli şair.
Her ülkenin altına sığındığı bir marş ve bayrak vardır. Ülkeler bu ikisi sayesinde ayakta kalır. Bizim milli marşımızda 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilen İstiklal Marşı‘dır. Bize bu değerli eseri zorluklar altında sunan Mehmet Akif Ersoy’a bütün Türk Milleti adına milyonlarca kez saygı, sevgi ve teşekkür.
Yazı: Sıla Poluyağ
Kompozisyon Örneği 6
İstiklal Marşı
İstiklâl Marşımız Türk ulusunun onurudur, gururudur. Türk bayrağı gibi özgürlüğümüzün, bağımsızlığımızın simgesidir. İstiklâl Marşı’mızı iyice öğrenmek, içtenlikle söylemek, dinlemek her Türk yurttaşının görevidir. İstiklâl Marşı’mızın şairi Mehmet Âkif Ersoy (1873-1936) Türk ordusuna armağan ettiği Milli Marşı’mızın “Yeniden yazılması düşünülemez mi?” dendiğinde: “Allah Türk milletine bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın.” deyip Milli Marşı’mızın sıradan bir manzume olmadığını, milletimizin kahramanlığını, çektiği acıları, sevinçlerini, umutlarını dile getirdiğini ifade etmiştir.
İstiklâl Marşı’nı bayrağa dönerek, başımız açık, hazır ol durumunda, başımız dik, içtenlikle söylemeliyiz, dinlemeliyiz, Bayrağa ve İstiklâl Marşı’na saygı her Türk’ün ulusal görevidir.
Başka ulusların İstiklâl Marşlarına, bayraklarına da saygılı olmalıyız. Atatürk 10 Eylül 1922’de İzmir’e girdiğinde yoluna serilen yenik düşmüş düşmanın bayrağını: “Bayrak bir ulusun gururudur. O, yere serilemez.” deyip yerden kaldırtmıştır. Türk ölür de bayrağını düşmana teslim etmez. Dünya devletlerini müzelerinde esir düşmüş bir Türk bayrağı yoktur. Bu, Türk’ün özgürlüğüne ne kadar değer verdiğini gösterir.
Kompozisyon Örneği 7
İstiklal Marşı: Bağımsızlık
Orta Asya'dan gelerek Anadolu'yu kendisine yurt edinen milletimiz, hiçbir millete zulüm etmemiş, bilakis kendi sınırları içerisinde olan diğer toplumların özgürce yaşaması için bütün koşulları yerine getirmiştir. Buna rağmen en ufak bir güçsüzlük döneminde bile bazı devletlerin saldırılarına maruz kalmış, hatta kendi tebaasında bulunan azınlıkların bile ihanetine uğrayarak zor dönemler geçirmiştir.
İşte bu zor dönemlerin bilenen ve en acıklı olanı Kurtuluş Savaşı yıllarıdır. Ülke işgal altında bulunurken, gerçek vatansever Türk halkı canı pahasına ülkesinin bağımsızlık mücadelesinde yer almış, kimisi cephede, kimisi cephe gerisinde üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmiştir. Mehmet Akif Ersoy'da mücadeleye fikri açıdan büyük destek vermiş, yazmış olduğu İstiklal Marşı ile Türk Milletinin yüreğinde kopan fırtınaları dile getirmiş, cesaretin ve azmin bağımsızlık yolundaki büyük etkisine dikkati çekmiştir.
Mısralarında bağımsızlığın Türk Milletinin hakkı olduğunu dile getiren Akif, cennet vatanımızın ne pahasına olursa olsun düşmana terk edilemeyeceğini anlattığı İstiklal Marşı ile tarih boyunca bağımsızlığa verdiğimiz önemi adeta bütün dünyaya ilan etmiştir.
İstiklal Marşının özünde yatan bağımsızlık vurgusu, bundan böyle de Türk Milletinin büyük önem verdiği konulardan biri olmaya devam edecek, atalarımızın kanları ile sulanmış olan topraklarımızda bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının kendisine tanımış olduğu hakları kabul eden herkes, bu bağımsızlık ve özgürlük duygusunun verdiği tadı doyasıya yaşayacaktır. İstiklal Marşını anlayarak okuyan herkes bağımsızlığın ne demek olduğunu çok daha iyi kavrayacak ve ülkesini daha çok sevecektir.
Asırlar boyu hiçbir devletin ya da topluluğun esareti altında yaşamamış olan Türk Milleti, içindeki bağımsızlık ateşini sonsuza dek yakmaya devam edecektir.
Kısaca İstiklal Marşı’nın Kabulü
12 Mart 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Bestesi Osman Zeki Üngör'e aittir. Orkestrasyonu Edgar Manas tarafından yapılmıştır.
Ön elemeyi geçen yedi şiir 12 Mart 1921'de Mustafa Kemal'in başkanlığını yaptığı meclis oturumunda tartışmaya açıldı. Mehmet Âkif'in şiiri meclis kürsüsünde Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu. Şiir okunduğunda milletvekilleri büyük bir heyecana kapıldı ve diğer şiirlerin okunmasına gerek görülmedi. Bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Akif'in şiiri coşkulu alkışlarla kabul edildi.
Kompozisyon Nasıl Yazılır?