07.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ozan Ömer Kadüker - İyi bir okul, iyi bir gelecek demek. Bunun bilincinde olan aileler, çocuklarının okul arayışına yıllar önce başlıyor. Ancak bu durumu abartan hatta bunu yarış haline dönüştürenler dahi var. Özellikle belli gelir ve statüdeki kişilerin okuduğu okullara kayıtta geç kalmak istemeyen ailelerin erken kayıt telaşı, anne karnına kadar uzanmış durumda. Anaokulundan itibaren bu okullarda eğitim görmesini isteyen aileler, çocukları doğar doğmaz ön kayıt yaptırıyor. Telaşın önemli bir nedeni de ara kademelerde bu okullara kayıt yaptırmanın zor olması. Bazıları anaokulu ya da ilkokulu kendilerinde okumayan çocuklar için referans isteyebiliyor ya da sınav yapabiliyor.
Saati bile önemli
Ailelerin sıraya girdiği gözde okullara ulaşarak kayıtlar hakkında bilgi aldık. ENKA Okulları ile ilgili görüştüğümüz yetkili, anaokulu için çocuk doğar doğmaz başvuru alabildiklerini söyledi. Başvuru gününe hatta saatine göre ön kayıt yapılıyor, vazgeçenler olursa alt sıradakilere kayıt şansı doğuyor. Okulun 3-5 yaş için yaklaşık 60 kişilik kontenjanı var. Başvuruda kontenjan sınırlaması bulunmuyor ve iptal edene herhangi bir yaptırım uygulanmıyor.
Hisar Okulları’nın verdiği bilgilere göre de başvuru formu, doğumdan itibaren doldurulabiliyor. Aileler, çocuğu okul çağına gelene kadar maille sürekli bilgilendiriliyor. Çocuk, eğitim yaşına geldiğinde ise okula davet ediliyor ve gerçek kayıt için süreç başlıyor.
Eyüboğlu Koleji, ALEV Okulları, TED Ankara Koleji için ise ortalama 1 yıl önce başvuru yapmak yeterli. Ön kayıt için okulların, sitelerinde yer alan formların doldurulması gerekiyor; çocuğun yanı sıra anne ve babanın kişisel bilgileri de isteniyor. Aileler bu aşamada bir ücret ödemiyor. Kesin kayıt hakkı kazananların ise anaokulu kademesi için 150 bin TL ile 200 bin TL arası bir öğrenim ücretini gözden çıkarması gerekiyor. Bunun yanı sıra yemek, servis, kıyafet gibi ek masraflar da bulunuyor.
‘Geç kaldınız’ denildi
Gözde okullara kayıtta hüsrana uğrayanlar da var. Bu konuda görüş aldığımız bir veli, “Öğrencilerini yurt dışına hazırlayan okulları araştırdık. Çocuğumuz 3 aylıkken bir okulu aradığımızda geç kaldığımızı ve genellikle doğumdan önce kayıt yapıldığını, bizi yedeğe alacaklarını söylediler” dedi.
Bir başka veli ise aileler arasında bebeklikten itibaren okul arayışının başladığını aktararak “Çocuk doğduktan sonra bazı arkadaşlarımız ‘Okulunu belirlediniz mi’ diye sordu. Şaşırdık ama araştırınca birçok kişinin yıllar öncesinden ön kayıt yaptırdığını öğrendik. O yüzden biz de ne olur ne olmaz diye kayıt yaptırdık. Kararımız değişirse bir bağlayıcılığı yok” diye konuştu.
Statü sembolü
Ailelerin anaokulu için anne karnında sıraya girdikleri okullar, Türkiye’nin en eski kolejleri olmaları nedeniyle çok tercih ediliyor. Yabancı dil eğitimi, yurtdışı olanakları, uluslararası akreditasyonlarıyla dikkat çeken okullar, akademik eğitimin yanı sıra çocuğun yeteneklerini ortaya çıkaran, onların bilişsel, sosyal, fiziksel ve duygusal gelişimlerini de destekleyen öğrenim programları sunma iddiasındalar. Anaokulundan başlayan öğrenciler, lise bitene kadar aynı kurumda eğitim alma fırsatı yakalıyorlar. Okulların sunduğu eğitim kadar sağladığı çevre de ailelerin tercihlerinde en önemli etkenlerin başında geliyor. Öğrenciler, mezun olunca iş hayatlarını da etkileyecek bir özgeçmişe sahip olurken kimi aileler için de bu okullarda çocuklarını okutmak statü sembolü olarak görülebiliyor.