'Yerel seçimde en az 15 ilçeyi alırız'

Milliyet Ege’nin bu haftaki konuğu AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli oldu. Uzun yıllar İzmir işdünyası ve kamuoyunun yakından tanıdığı isim olan Denizli, son yerel seçimlerde, son anda dördüncü sıradan İzmir milletvekili olmasıyla dikkat çekti.
Geçmişte, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na 2,5 yıl danışmanlık hizmeti veren Denizli, milletvekili olduktan sonra ilk kez geçiş sürecini ve hedeflerini anlatarak, Yayın Danışmanı Hamdi Türkmen, Yayın Koordinatörü Dilek Gappi, Yazı işleri Müdürleri Uğur İşven, İbrahim Akbulut, Muhittin Akbel’in çapraz ateş sorularını yanıtladı. Konuşmalarında CHP’ye yüklenen, “CHP artık İzmir’i taşıyamıyor diyen İlknur Denizli, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

-Büyükşehir Belediyesi’ne bir dönem danışmanlık yaptınız, Büyükşehir’de yapılan bu son operasyonlar sizin için şaşırtıcı oldu mu, yoksa böyle bir ihtimali göz önünde bulunduruyor muydunuz?

Sonuç itibariyle operasyonun içeriğini çok net bilmiyorum. İddianamesi hazır olmadığı ve gizlilik olduğu için, neyin nasıl yapıldığı konusunda net bir yanıt veremiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim ki; bir takım ihbarların olduğu, belediye içinden bir takım dosyaların gitmesi ile sürecin hareketlendiğini biliyoruz.

- Milletvekili olduktan sonra belediye ile ilgili yorumlarda bulunmadınız, yalnızca gemi ihalesi konusunda yorum yaptınız....

Çok fazla işleyişle ilgili olarak yorum yapma ihtiyacı duymadım. Sonuç olarak bir kısmı onlar arkadaşlarımız. Ancak gemi ihalesi farklı konu, burada yanlış işleyecek büyük bir bedel vardı.

Özfatura’nın da danışmanıydım

- Büyükşehir Belediye’de yer aldınız, eğer isteseydiniz bugün CHP rozetiyle de TBMM’ne girebilirdiniz. Ancak CHP’li bir belediyeye danışmanlık yaptıktan sonra AKP’den vekil olarak karşımıza çıktınız, sizi AKP’ye iten neydi?

Aslında şunu net olarak söylüyeyim, 2.5 yıl Aziz Bey’e ancak 5.5 yıl Burhan Özfatura’ya yaptım. Çünkü ben partilerle siyasi anlamda, böyle bir ilişkinin içinde olmadım. İzmir adına birşeyler yapmak için oralarda bulundum. O anlamda da CHP ile hiçbir ilişkim olmadı. Aziz Bey bana danışmanlık teklif ederken, beni çok iyi izlemiş biriydi. Farklı bakış açısının ona artı kazandıracağını bildiğini düşünüyorum. 2,5 yıl boyunca İzmirlilerle ilişki kurma konusunda iyi bir etken olduğumu düşünüyorum. Bugün konuştuğumuz, halka dokunan pekçok işi biz o dönem sunmaya başladık.

-Aziz Bey ve Burhan bey’le çalıştınız, teraziye koysanız nasıl değerlendirirsiniz?

Ben ikisinin de İzmir’e katkı vermek konusunda iyi niyetli olduklarını ancak tarzlarının çok farklı olduğunu düşünüyorum.

-Geçen dönem Konak Belediye Başkanlığı için CHP’den size teklif geldi mi?

Yok hayır. Benim siyaset yapmak gibi bir niyetim olmadı zaten. Aslında Nisan ayında adaylıklar açıklanmasından bir kaç gün önceye kadar siyasetle ilgili düşüncem yoktu. Çok hızlı verilmiş bir karar oldu.

-AKP’ye geçişiniz, CHPli çevrelerden tepki almanıza yol açtı mı?

Büyük tepkilere yol açmadı. Tabii önce hayrete yol açtı. Uzaktan ya da beni yaptığım görevler itibariyle siyasi kadrolarla iş birliği içinde gören arkadaşlarımız hayretlerini ifade ettiler. Benim beklediğim ölçüde büyük tepkiyle karşılaşmadım. Ancak beni yakından tanıyanlar muhafazakar biri olduğumu da biliyorlardı.

At almayı bile beceremediler

-Gerek Ertuğrul bey, Gerek Binali bey ile çok yakın olan bir milletvekilisiniz. Ne değiştirdi bakanların buraya gelmesi, İzmir’e ne getirecek? İzmir’de neler oluyor?

İzmir’de bir kere çok iyi şeyler oluyor ve olmaya devam edecek. İki bakanın burada olması çok büyük bir artı. Umarım İzmirliler olarak bu artıyı sonuna kadar kullanırız. Her iki bakan da İzmir’e bağlanmış durumda. Temel olarak İzmir’i değiştirmek ve dönüştürmek hedefiyle çıktık biz yola. Şunu biliyoruz, hep aynı şeyleri yapıp, farklı sonuç elde etmeyi düşünmek kadar yanlış bişey yoktur. 12 senedir İzmir’de aynı şeyleri yapıyoruz ancak sonucu farklı sonuç bekliyoruz.

-Burada haksızlık etmiyor musunuz? Şu an tüm kamu yatırımları İzmir’e yöneldi. Geçmişte de, kamuyatırımlarına ağırlık verilse İzmir biraz daha şanslı olmaz mıydı?

Tüm kamu yatırımları İzmir’e yöneldi diye birşey yok. İstanbul’un da, Ankara’nın da, Adana’nın da projeleri var. İzmir’i farklı alana çekip diğer illerde yatılmıyor ki. İzmir’e nasıl proje gerekiyorsa seçim döneminde beyanneme içinde yazıldı ve hayata geçiriliyor. Türkiye Cumhuriyeti de büyük ölçekli yatırımları yapabilecek güce ancak kavuştu. Artık zamanı geldiği için buradaki yatırımlar gündeme gelmeye başladı.

- Şöyle bir gerçek de var, Büyükşehir Belediyesi’nin bazı çalışmaları engelleniyor. örneğin kentsel dönüşüm projeleri Ankara’da bekliyor...

“Evet TBMM’nde İzmir’in kentsel dönüşümle ilgili dokuz projesi var. Bu doğru, ancak 9 projenin 8’inde sadece alan belirlenmiş durumda. Hazır olan tek proje Ege Mahallesi’yle ilgili. Bugün İzmirli zannediyor ki bunlar çıkınca, kazmayı vurup kent dönüşümü başlayacak. Ancak olay farklı. Büyükşehir Belediyesi, geçen yıl Şubat ayı itibariyle bu projeleri göndermeye başlamış ama bu arada ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kurulması’ gündeme gelince ve İzmir de çok ciddi bir kent dönüşümü ihtiyacı ortaya çıkınca, İzmir’i masaya yatırıp bütüncül bir bakış açısıyla bakmak gereği doğdu. İzmir’de yaklaşık 200 bin binayı yıkacağız. Bir kenti neredeyse bütün çehresini değiştirmekten bahsediyoruz. Yepyeni bir şehir kurmayı planlıyoruz. Bugün belediye sadece heyelandan dolayı Kadıfekale ile ilgili bir kent dönüşümü yaptı ama biz devasa bir dönüşümden söz ediyoruz. Yerel yönetimin, ilçe belediyelerin bu işi tek başına yapması mümkün değil.”

Büyükşehir de bize geçer

- Önümüzdeki yerel seçimler için nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Öncelikle CHPli yönetimlerin İzmir’i taşıyabildiklerini düşünmüyorum. İzmirli, CHP’nin daha önünde gidiyor. Standart işleri yapabiliyoruz ancak farklı birşey yapmaya kalktığımızda ciddi bir organizasyonluk ve beceride sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Gemi alamıyoruz, 30 tane fayton atı almaya kalkıyoruz eşek geliyor. Yani burada yeni, farklı, dünyayı iyi analiz eden bir yapının şu anda olmadığını düşünüyorum. Kenti yönetenler İzmirli’nin arkasında kaldılar. İzmir’i yönetenler İzmirlileri dinlemiyor. O zaman böyle bir yönetim anlayışıyla bir yere gidemezsiniz. Önümüzdeki seçimlerde en az 15 belediyeyi AKP alır. O zaman ortak aklın nasıl ortaya çıktığını, kentin nasıl şaha kalktığını hep birlikte göreceğiz.

- Net olarak sormak isityoruz. Sizce 2014 yerel seçimlerini kim alır? Aziz Kocaoğlu ya da Binali Yıldırım’ı büyükşehir adayı olarak bekliyor musunuz ?

Aziz Bey olmaz diye düşünüyorum, Binali Bey’in de kendisine sormak lazım.

- Yani İzmir’de ‘büyükşehir belediye başkanı da değişir’ diyorsunuz...

Yüzde kaç alacağımız MHP’ye bağlı olmakla birlikte Büyükşehir Belediyesi’ni AK Parti’nin alacağını düşünüyorum.

Bomba gibi adaylar geliyor

Önümüzdeki yerel seçimlerde belediye başkanı olmayı düşünmediğini söyleyen İlknur Denizli, ancak İzmir için kadınların da aralarında olduğu belediye başkan adaylarını hazırlamaya başladıklarını anlattı. Denizli “Sizleri çok şaşırtacak isimlerin AKP’den aday adayı olabileceklerini söyleyebilirim. İzmir’de son bir yılda gördüğüm manzarayla, pek çok kesimde nitelikli, vizyon sahibi arkadaşlarımızın aday olacağını düşünüyorum. Seçimi kaybetmek endişesinden daha çok, yerel seçim öncesi hazırlıklarda eksik ya da yanlış yapmamaya özen gösteriyoruz. Güzel şeyler yapıp, İzmirlilerin bizim lehimize karar vermesini bekleyeceğiz. Bulunduğumuz yerde görevleri doğru yapmaya gayret edeceğiz.
Bu kentle ilgili ne söylediysek, onu hayata geçirmeyi çalışacağız, bu kentle ilgili kaygılarımızı ortadan kaldırmak adına çaba gösterdiğimizi hissettireceğiz. “ diye konuştu. Kadına şiddetin artması nedeniyle 2012’den itibaren bir takım özel projelerin de devreye gireceğini, roman vatandaşların yaşadığı mahallelerde özel etüd merkezleri açacaklarını da anlatan Denizli, kadının toplumdaki statüsünü yükseltmek için özellikle ilçe belediyelerinden kadın aday göstermek istediklerini de sözlerine ekledi.

İzmir için 10 günde bir toplanıyoruz

- Mart 2014’de gerçekleşecek yerel seçimlere hazırlık için özel bir strateji uyguluyor musunuz?

Sürekli olarak toplanıp projeleri takip ediyoruz. Milletvekili ve Bakanlarımız da yoğun mesaileri arasında mutlaka bir fırsat bularak bu toplantılara katılıyor. Sürekli toplanıyoruz. İzmir’e ait tek tek bütün projelerle ilgileniyoruz. Varolan projeleri detaylarıyla masaya yatırıyor, yeni projeler konuşuyoruz. İçzmir için AKP’nin projeleri hep 35 ya da 35+ gibi düşünülüyor ama onlarca proje daha kafalarda oluşmaya başladı. Yavaş yavaş bunların da hayata geçtiğini göreceksiniz. Sosyal projeler de hayata geçmeye başlayacak. Ben İzmir’in milletvekiliyim, Binali Bey de izmir’in milletvekili ancak sadece ‘kendi getirdiğimiz, projeleri yapacağız’ diye bir mantığımız yok..”

Emekli maaşlarına zam, abartıldı

-Fransa’da inkar yasası konuşulurken, sabah erkenden kalktık ve milletvekilleri maaşlarına zam yapıldı. Siz ne düşünüyor sunuz?

Burada genel olarak milletvekili maaşlarına zam yapılmadı. Başlangıç, emekli vekillerin durumuyla ilgiliydi. Ama şöyle bir yargı oluştu, insanlar 2 yıl milletvekilliği yapıp ondan sonran emekli maaşları alacaklar. Böyle birşey yok, herkes yaşını ve süresini bekleyecek. Bir miktar artış oldu, 5 bin TL civarında olan maaş, 7 bin 800 lira civarına ulaştı. Emekli vekillerin ciddi sıkıntıları olduğu ifade edildi. Biz yasayla uğraşırken önerge geldi ve bu önerge kabul edildi. Önergede 4 partinin de imzası vardı. Bugün tepki koyan arkadaşların daha öncesinde tepkisini göstermesi gerekiyordu. Bu tepkiyi koyan arkadaşların kendi emekli vekilleri zamlı maaşları hemen aldı. Karşı çıkanlar da maaşı yatınca çekiyor. Emeklilerle ilgili duruma gelince, çok daha iyisi, yüksek ücretler verilmeli. Ancak Türkiye’de ki pasta belli. Emekliye yüzde 5 değilde, yüzde 15 zam yaptığınızda okullara akıllı tahta alamıyorsunuz ya da sağlık hizmetlerinde başka bir takım hizmetleri veremiyorsunuz. Kesin olan şu ki; emeklilerimiz daha fazlasını hakediyor”

Gemi ihalesi baştan yanlış

“Körfeze alınacak gemi ihalesinde şartnamenin yanlışlığı ortadaydı, ben de bu nedenle itiraz ettim. Sonuç itibariyle tek teklifi veren firmanın kim olacağını, sizde, bizde, herkes biliyordu. Bu firmanın teklifinin uygun olacağını biliyordu. Yerli tersanelerin bunu yapma yeteneği olmadığını biliyorduk. Ne söylediysek çıktı. Zaten iptal edilmesi gerekirdi, yerli tersanelerin yapabileceği bir şartnamenin getirilmesi gerekiyor. Bugün teklif edilen rakamla hem gemi, hem tersane yatırımı yaparız. Ayrıca ondan sonra kalan parayla Buca, Narlıdere’ye metro dahi yaparız. İhalede geçen parayla metro hatları yapılabilir.”

İzmir’i ve çocuklarımı özlüyorum

Genel olarak perşembe akşamları Ankara’dan İzmir’e dönüyorum. Ancak bütçe döneminde uzun süre gelemedim. Çocuklarım beni çok özlemişler. Sağolsun eşim hem anne, hem baba oluyor. Gözüm arkada değil. Ben zaten çok hareketli, seyahatleri olan bir insandım. O anlamda bir alışkanlıkları var ama tabii belli günlerde, onların önemsediği günlerde yanlarında olmamak bazen üzüyor. Evdeki düzeni bir parça başkasına emanet etmeniz gerekiyor. O da eşim oluyor, sağolsun ciddi bir desteği var. Ankara’dan ev tutmayı düşünmüyorum. Orada 1-2 saati bile değerlendirmeye çalışıyoruz. Ancak İzmir’e gelmek de ailenizle birlikte olacağınız anlamına gelmiyor. Hatta burada zaman öyle yoğun geçiyor ki, sabah çıkıp gece 2’de eve döndüğüm çok oluyor. Herşeye rağmen İzmirli olmak ve İzmir’de yaşamak çok güzel.