24.04.2020 - 00:09 | Son Güncellenme:
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; İZTO, EBSO ve İTB’nin işbirliğiyle gerçekleştirilen telekonferansta 540 sektör temsilcisiyle bir araya geldi. İzmir’e 17 yıl içinde 16.3 milyar lira tarımsal destek verildiğini belirten Pakdemirli, kooperatif marketi ve otomatik meteoroloji gözlem istasyonu gibi birçok müjde verdi, “Kemalpaşa’da ekoturizm alanı oluşturacağız” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) işbirliğinde düzenlenen rekor katılımlı telekonferansta sektör temsilcileriyle buluştu. 540 temsilcinin yer aldığı telekonferansa, çiftçi, üretici, besi ve parekende sektörü, il ve ilçe oda ve birlik başkanları, siyasetçiler ve mülki idare amirleri katıldı. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener’in moderatörlüğünde yapılan ve 3.5 saat süren sektör buluşmasında tarımsal, bitkisel, hayvansal üretim, gıda arz güvenliği ve tedariki konusundaki sorun ve çözüm önerileri ele alındı. ‘Söz Sizde İzmir: Tarım Orman Sektör Buluşmaları Toplantısı’nda Önceki Dönem TBMM Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Ziraat Odası Başkanı İbrahim Erdallı, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli konuşma yaptı.
‘38 projeye 23 milyon’
Kovid-19 salgını sürecinde İzmir’in üreticileriyle elini taşın altına koyan bir şehir olduğunu ve bu bakımdan , ‘Söz Sizde’ toplantılarının listesine özellikle alındığını kaydeden Bakan Pakdemirli, “Kente, son 17 yılda 16,3 milyar lira tarımsal destek verdik ve yatırım yaptık. Kırsal Kalkınma desteklerimiz kapsamında 444 proje için yaklaşık 200 milyon lira hibe desteği ödedik” diye konuştu. İzmir’den 25 projeyi destekleme kapsamına aldıklarını, hibe sözleşmelerinde de imza aşamasına gelindiğini belirten Pakdemirli, İzmir ve ilçelerinde bu yıl 46 Tarım Kredi Kooperatifi Marketi’ni hizmete açacaklarını kaydetti, şu noktaların altını çizdi: “26 milyon fidanı toprakla buluşturacağız. Kemalpaşa Nazarköy’de ormanlık alanda, 20 kilometre yürüyüş parkuru olan ve 3 bin yıllık Hitit Anıtı’nı ön plana çıkaran ekoturizm alanı oluşturacağız. İzmirimizde 1 şehir ormanı, 8 mesire yeri ve 3 bal ormanı tesis edeceğiz. ORKÖY çalışmaları kapsamında, orman mahallelerinde yaşayan 240 ailemize, 8 milyon lira ferdi kredi ve hibe desteği sağlayacağız. Bergama’dan geçen Selinos Deresi’ni ıslah ederek turizme kazandıracağız. ‘Kırsal Kalkınma Destekleri 13. Etap’ kapsamında İzmir’den 38 projeye toplam 23 milyon lira hibe ödemesi gerçekleştireceğiz. 200 milyon lira maliyetli Kapıkaya Barajı’nı yatırım programımıza aldık.”
‘Ucuz ve kaliteli yem’
Selçuk Efes Havalimanı’na Otomatik Meteoroloji Gözlem İstasyonu kuracaklarını ifade eden Pakdemirli, şunları kaydetti: “32 birimde 2B orman kadastro çalışması yapacağız. 3 ilçemizde de 26 bin dekar alanda mera ıslah çalışması yapacağız. İzmir’de Sakız, Kıvırcık ve Pırlak koyunları ile Türk Saanen keçisini de soy kütüğü kapsamına alıyoruz. Soy kütüğü kaydı tutulan işletmelere hayvan başına 100 lira, bu işletmelerden koç ve teke alan yetiştiricilere 500 lira destekleme ödemesi yapacağız.
Düve Alım Desteği kapsamında da 37 yetiştiricimize 1,2 milyon liralık destekleme ödemesi yapacağız. Tire’de, 14 Mart 2019’da temelini attığımız, 10 milyon dolar yatırım bedelli Tarım Kredi Yem Fabrikası’nı da inşallah Temmuz ayı itibariyle hizmete almayı planlıyoruz. Bu büyük yatırım sayesinde, çiftçimize daha ucuz ve kaliteli yem temini sağlayacağız.”
‘Güçlenerek çıkacağız’
İZTO’nun sektör toplantısına, eski TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım da katıldı. Yıldırım, Türkiye’nin, Kovid-19 salgını dolayısıyla yaşanan süreçten güçlenerek çıkacağını belirtti. Birçok gelişmiş ülkenin, virüsle mücadelede başarılı sonuçlar alamadığına dikkat çeken Yıldırım, Türkiye’nin farkını ortaya koyduğunu belirtti. Tarım, gıda ve hayvancılığın stratejik sektörler olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye’nin gıda zinciri konusundaki başarısına değindi, “Tarım ve Orman Bakanlığımız, bu süreci önceden gördü ve okudu, hazırlıklar yapıldı. Bunun takdir edilmesi gerekiyor” dedi. Türkiye’nin tarımda dünyanın en büyük 10 ülkesi arasında yer aldığını kaydeden Binali Yıldırım, “2023 hedefimiz, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almak. Her kriz, bir fırsatı içinde barındırır. Türkiye, bu süreci iyi okuyacak ve bu süreçten güçlenerek çıkacak” dedi.
‘Tarım Serbest Bölgesi kurulmalı’
Geçmiş Dönem Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir’de Gıda ve Tarım Serbest Bölgesi kurulması önerileri olduğunu belirtti. Gıda projeleri şehri İzmir’de bunu önemsediklerini belirten Zeybekci, “Bu kadar zengin topraklarımızda katma değeri yüksek başka ürünlere nasıl geçebiliriz diye düşünerek böyle bir çalışmada bulunmuştuk. Ödemiş, Torbalı, Menderes, Tire, Kiraz’a kadar uzanan havza, gıda ve tarım ile ilgili tarım ve tarım teknolojileri ile en üst seviyede teşvik edilmiş bölge. Proje bazlı teşvik edilen bir havza alanı oluşturulmasını düşünüyoruz. İzmir’de nasıl katma değer yaratabiliriz düşüncesiyle hareket ederek İzmir’i tarım ve gıda ile ilgili bilim merkezi haline dönüştürebiliriz. Karaburun’daki Yüksek Teknoloji Enstitüsü bu alana kaydırılabilir. İzmirimizi çok başka noktaya götüreceksek bu T’leri çoğaltabiliriz” dedi.
‘Katma değerli hale getirmeliyiz’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, salgının ardından dünyanın farklı bir noktaya gideceğini, tarım, gıda ve hayvancılığın stratejik sektör olduğunu ifade etti. Dağ, “İzmir’e baktığımızda, Nihat Zeybekci’nin de ifade ettiği gibi, Ege Bölgesi’nin tamamını düşünmekte fayda var. Limanın değerlendirilmesi ile birlikte tarımın katma değerli olması ve liman sayesinde İzmir’in Avrupa pazarına ulaşabilmesi İzmir’in avantajı olmuştur. İzmir ve Ege Bölgesi tarım sektöründeki gayri safi katma değeri katma değeri yüzde 20’ye yakındır. Tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin ihracatındaki yüzde 15’ini karşılayan bir potansiyele sahiptir. Şimdi kentimizi daha ileri taşımak için daha katma değerli hale nasıl getiririz, mevcut arazileri nasıl değerlendirebiliriz, bu konulara yoğunlaşmalıyız. Bu süreç, tarıma daha çok yoğunlaşmak gerekliliğini ortaya çıkardı” dedi.
‘Çalışma grubu kuruyoruz’
Virüs salgınının tüm dünya ekonomilerini etkilediğini belirten İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, yarınlar için farklı senaryolara hazırlıklı olmak gerektiğini ifade etti. İzmir Ticaret Odası olarak kriz sonrası sürecin yönetilmesi, sektörlerin aldığı hasarın belirlenmesi ve KOBİ’ler başta olmak üzere hızlı iyileşme için alınması gereken politika önlemlerinin belirlenmesi amacıyla hem Türkiye hem İzmir boyutunda çalışma grubu kurulmasını planladıklarını aktaran Özgener, bununla ilgili hazırlıklara devam edildiğini söyledi. Özgener, “Salgın bittiğinde ekonomik olarak sektörlere nasıl yardımcı olunacağı, çarkların yeniden nasıl hızla döndürüleceği konularında sektör temsilcileri, bürokratlar ve bilim insanlarından oluşacak çalışma grubu karar vericilere bir strateji dokümanı hazırlayacak. Kurul, kriz sonrasındaki süreçlerin yönetimi, ekonomik ve sosyal rehabilitasyon konularında çalışacak” dedi.
‘Araziler kullanıma açılabilir’
İzmir Valisi Erol Ayyıldız, olağanüstü süreçte, tarım işçilerinin dinamiğinin uygun şekilde düzenlenmesinin önem taşıdığına dikkat çekti. Tarım işçilerinin tarlalara gitmek durumunda olduğunu, ancak bu hareketliliğin uygun koşullarda oluşması gerektiğini vurgulayan Ayyıldız, “Tarımda yeterince kullanılmayan Hazine arazilerinin, aile işletmeleri ve mülk sahiplerinin kullanılmayan arazilerinin, bir hayli gelir getirebileceği, bu alanların devletimizce yeterli tedbirler alınarak tarımsal kullanıma açılıyor olması, üzerinde durulması gereken bir diğer önemli husus” dedi.
‘Üretici destek bekliyor’
Tarım işçilerinin moralinin yüksek olduğunu, ancak ürettikleri ürünü önümüzdeki süreçte nasıl satacaklarına dair endişeleri bulunduğunu dile getiren İzmir Ziraat Odası Başkanı İbrahim Erdallı, bu konuda devletin alım garantisi vermesinin sevindirici olduğunu söyledi. Erdallı, tarım işçilerinin büyük bölümünün çevre illerden geldiğini ve araçlardaki koltuklar arasındaki sosyal mesafe sınırı nedeniyle maliyetlerin çok arttığını belirtti. Erdallı, “Üretici, Bakanlık’tan destek bekliyor” dedi.
‘Çiftçiler önemli’
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, çiftçilere sağlıklı ürün yetiştirme konusunda destek verilmesinin önemine değindi. Yorgancılar, “Tarımdan geçinen çiftçiler Türkiye ortalamasının üzerinde yaşa sahiptir. Dolayısıyla çiftçiler virüsün etkileyebileceği kesimlerin başında gelmektedir. Çiftçilerin eğitim düzeyi ülke ortalamasının altındadır. Bu nedenle doğru girdi kullanımı ve sağlıklı ürün yetiştirme konusunda yönlendirme ve desteğe ihtiyaçları vardır. Türkiye tarımında hala küçük işletmelerin yoğunlukta olması, işler iyi gitmediğinde üretimden vazgeçmeleri anlamına gelmektedir ki, çok risklidir. Ekim/dikim, yetiştirme ve hasat dönemlerinde geçici işçilerin kullanılıyor olması ve bu sene yaşanacak sorunlardan dolayı, daha az işçi kullanımına ihtiyaç duyulan farklı ürün üretimine geçme tercihini çiftçiler kullanabilir” dedi.
‘Geleceği planlayalım’
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, salğınla mücadelede bir eylem planına ihtiyaç olduğunu belirtti, “Kısa vadeli sorunları bir an önce çözerek uzun vadeli konuları düşünmeye başlamamız gereken bir dönemdeyiz. Salgının gösterdiği çok önemli bir gerçek, insanlığın temel değerlerine dönmesi için tarım ve hayvancılığın önemi oldu. Krize karşı ilk önlemleri hükümetimizin de gayretiyle başarıyla aldık. Bugün alınacak ek önlemlerle ülkeyi dengede tutmak ve eş zamanlı olarak da gelecek stratejilerini planlamak zorundayız” dedi.