25.11.2020 - 00:01 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Gerçekçi olalım. İlk yarı konuk Ankaragücü’nün biri penaltı, gole dönüştüremediği 3 net gol pozisyonu var. Bu sorunlu evrede Ndiaye’nin şık kafa golü çok değerliydi. İlk yarı düşük tempo, yoğun top kaybı, pas hatası, rakibe verilen net pozisyonlar yani toplamda çok sorunluydu. Futbol ikinci yarı güzelleşti. Yüksek tempo ile geçen pas akışı, estetik final vuruşları ile hem futbol hem tabela bir biçimde kendine geldi. Ritim bu oyunu müzik gibi güzelleştiriyor. Ve de 9 numara pozisyonundan goller gelmeye devam ediyor. Ndiaye, Göztepe’nin görünümüne, hücum gücüne renk ve ivme kattı, bu kesin. Halil, kaptanlığı ile olgun görünümü, golcülüğü, takımın kimliğini değerli kılıyor. Sanki hatalı ve de yanlış oynarsanız karşı karşıya kalacağınız sorunlar yaşadıklarınızdır. Ama siz oyuna tempo katıp akışkan bir oyunla rakip kaleyi zorlamaya başladığınızda da gerçek kimliğinize ulaşmış oluyorsunuz. Bence Göztepe’nin gözden geçireceği durum bu. Hadi bakalım arkası gelsin.
Fatih Tanfer: Göztepe, haftalar sonra hak ettiği 3 puanı aldı. Maçın başından itibaren ön alanda baskıya önem verdi. Guilherme’nin şahane asistinde Ndiaye kafayla durumu 1-0 yaptı. Ankaragücü’nün 25. dakikada önce hakemin Halil’e yapılan faulü görmemesi, devamında haksız penaltısının gol olmaması adaletin yerine gelmesiydi. İrfan Can yine çok iyi oynadı. Defans merkezinde Titi (38. dakikada çizgiden çıkardığı top tecrübesinin bir sonucuydu) ve Mihojevic doğru alan paylaşımı yaptı. İyi bir oyun planıyla orta alanda Guilherme, Soner ve Yalçın’ın (45+1’de Berkan’ın boşalttığı alana yaptığı koşu ve mutlak golü önlemesi alkışı hak etti) hem defansif hem de hücum anlamında takıma katkıları oldu. Halil yine çok üretkendi. Ndiaye harika oynadı. İlk goldeki kafa vuruşu, ikinci goldeki rakibini geçmesi ve usta vuruşuyla gelecek adına da büyük umut verdi. Göztepe’de asıl sevindirici olan Obinna’nın müthiş performansıydı. Bir oyuncu bu kadar çok yönlü olabilir. 2 asist yaptı. Göztepe İlhan Palut’la birlikte iyi çalışıyor. Hem oyuncular hem takım oyunu gelişiyor. Lig uzun ve yorucu bir maraton. En önemlisi Göztepe’nin güçlü bir takım olduğunu gördük.
Mehmet Demirtaş: Geceyle gündüz, siyahla beyaz, sabahla akşam gibi bir ilk ve ikinci yarı. Göztepe’nin ilk 45’teki oyunu eleştiriye hayli açık. Ndiaye’nin golü bir bakıma ilk yarının en güzel yanıydı. Bu karşılaşmanın çok hikayesi ve de kırılma anı var. Bana göre çok hafif kalan penaltı düdüğü ve atışın kaçmasıyla birlikte rakip Ankaragücü’nün beraberliği tempesi, Bolingi’nin direği sıyıran şutu ve akabinde çıkarken kaptırılan topta Göztepe’nin kalesinde gördüğü pozisyonda Titi’nin çizgiden çıkardığı top bir çırpıda sayabildiklerim. Ankaragücü bu evrede topu filelere gönderme başarısı gösterse işin rengi değişebilirdi. Sancı çekerek tamamlanan ilk yarı sonrası rakip alanda çoğalma becerisiyle birlikte Göztepe’nin pas hatalarındaki düşüş ile oyundaki seyri değişti. Hücumda takımı yöneten ve süratiyle müthiş bir kenar oyuncusu olduğunu bir kez daha gösteren Halil, tam bir kaptandı. Neredeydin be Ndiaye! İşte Göz Göz’e böyle santrforlar gerekiyor. Hem hava toplarındaki hakimiyetiyle bulduğu gol hem de topu alma, oyuncu eksiltme ve son vuruştaki klaslığıyla enfes bir gole daha imza attı. Son sezonlarda gol ve golcü sıkıntısı yaşayan sarı kırmızılılara bir nevi ilaç gibi geldi, içimizi serinletti. Tüm bu övgüleri yerlerine yolladıktan sonra gelelim hikayenin esas kahramanına. İlhan Hoca’nın ikinci yarının başında oyuna dahil ettiği Nwobodo’ya bir kez daha hayran oldum. Orta alandaki dinamizmi ile müthiş bir oyuncu. Poko’nun zirve yaptığı, dikine giderek bir anda tehlike oluşturduğu yılları anımsattı. Halil’e attırdığı goldeki koşusu, akıl oyunu ve pası inanılmazdı. Bence maçı esas koparan onun yeşil çimlere basmasıydı. Haliyle bu güzel hikayenin en can alıcı anı da bu andı. Tüm bu güzelliklerin yanında defansif anlamda aksayan ve yolunda olmayan birçok yön vardı. Bunları da göz ardı etmemek gerek.
Poko gitti!
Göztepe, ülkesinin milli takımından yine dönmeyen Andre Poko’nun sözleşmesinin feshedildiğini duyurdu. Sarı kırmızılı kulüp, 2.5 yıldır kadroda yer alan Gabonlu futbolcunun sözleşmesini ağır şekilde ihlali neticesinde sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini açıkladı.
Artık Horoz ötmüyor!
Bülent Buda: Anlaşılır, kabul edilebilir bir takım dizilişi vardı alanda. Mesanovic’in tribünde oturtulması dışında. Oyuna da iyi başladılar. Sağdan Lopes-Sacko ikilisi, soldan Bergdich ile Sagal kanatları akışkan, etkili kullanmaya başladılar. Pozisyon ürettiler. Lakin rakip savunmayı hataya zorlayan girişimler ile final dokunuşları ya eksik ya yetersizdi. Tüm oyunun en etkili atağı ile dakika 25’te Rodallega-Sagal ve son dokunuş Bergdich ile o dokunuşun direk sıyırması talihsizlikti. Antep, bu ligin rakiplerine en çok gol pozisyonu veren takımı. Buna karşın bir de oyuna yapılan hamleler de sorunlu olunca bu bağlamda takımın en isteklisi görünümündeki Sagal oyundan alınıyor, ardından hücumcu Sacko çıkıyor. Savunmacı Özer oyuna katılıyor. Nasıl bir seçimdir? Bir tür kafa karışıklığı, çaresizlik. Kötü giden yazgıyı tersine döndürememenin yetersizliği. Denizli toparlanmak zorunda. Yoksa !!!.
Fatih Tanfer: Denizlispor evinde aldığı mağlubiyetle çok sıkıntılı bir döneme girdi. Bu kadar iyi bir kadrosu olan, oyun içerisinde hem üstünlüğü alan hem de oyunu domine eden bir Denizlispor gördük. Maçın istatistikleri de bunu gösteriyor ancak kazanmak için gol atman gerekiyor. Yoksa oyun içindeki bariz üstünlüğünün hiçbir faydası olmuyor. Denizlispor’un en büyük problemi gol sıkıntısı. Aslında orta alanda yaptığı yakın markajlarla alanın hakimi oldu. Sürekli gol aradı ancak final vuruşlarında başarı yoktu. Böylesi iyi bir kadronun ve çalışkan bir hocanın takımının kötü gidişine elbette bir çözüm bulunulacaktır.
Mehmet Demirtaş: Futbolun cilvesi, topun bir takımı sevmemesi ya da beceri noksanlığı. Sagal’ın soldan getirdiği topta Bergdich çok net fırsatı harcıyor. Aradan yarım dakika geçiyor ve top Denizli ağlarında. Sonrası ise haftaların sırtına bindirdiği yük ile çırpınma, elde var yine sıfır. Ne bir geriden top çıkaran stoper ve savunma anlayışı ne orta alanda topa fısıldayacak bir merkez oyuncu ne de ileri uçta bilgi ve becerisiyle golü koklayacak isim. Sadece Mesanovic’in birkaç gol girişimindeki kırıntıları, o kadar. Açıkçası milli ara sonrası bir heyecana sahiptim Denizli adına. Belli ki ligin başı olmasına rağmen onlardaki heyecan hiç alevlenmemiş. Yükselmenin en büyük faktörü dibe vurmaktır. Bu söze inananlardanım. Fakat bu kadro mühendisliği ve oyun alanındaki performans bizleri bu söze inandıracak kuvvete sahip değil. Söyleyecek çok da fazla söz kalmıyor. Tek diyeceğim, testi pozitif sonuçlanan Başkan Ali Çetin’e geçmiş olsun.
Altay kendine GELDİ
TFF 1. Lig’de deplasmanda 1-0 geriye düştüğü maçta son 20 dakikada bulduğu gollerle Menemenspor’u 2-1 mağlup eden Altay, galibiyet özlemini dindirdi. Milli arayı çok iyi değerlendirdiklerini belirten Teknik Direktör Yücel İldiz, “Menemenspor maçına iyi başladık ancak yediğimiz golden sonra oyundan düştük.Maçın sonuna kadar oyunu kontrol ettik. Son dakikalarda zorlandık ama bu tip maçlarda kazanmak önemli. Büyük Altay camiası hiç merak etmesin, sezon sonuna kadar mücadelenin içinde olacağız. İnşallah sezon sonu mutlu sona ulaşırız” diye konuştu.
Kaf Kaf, Hakan’la uçtu
Misli.com 3. Lig 3. Grup’ta 8 maçlık yenilmezlik unvanını lider Somaspor önünde kaybeden Karşıyaka, erteleme sınavında Arhavispor’u 1-0 mağlup etti. Atatürk Stadı’ndaki karşılaşmanın tek golünü 45. dakikada Hakan Kuş attı. Ligde 3 maçlık galibiyet hasretine son veren Karşıyaka, puanını 21’e çıkarıp zirve yarışına tutundu. Karşıyaka’da Teknik Direktör Soner Tolungüç, Somaspor’a yenilen ilk 11’de 2 değişiklik yaparak takımını sahaya sürdü. Sezon başından beri 11’de oynayan İlyas ile gribal enfeksiyon geçiren Arif kulübeye çekilirken, yerlerine Anıl ve Fatih oynadı. Hakan, bu maçta attığı golle toplamda 7 gole ulaşıp 3 maçlık suskunluğuna son verdi.
Altınordu’dan Metin’e tören
Altınordu Futbol Akademisi’nde (ALFA) eğitimi sürerken TFF 1. Lig’de üç maçta başarıyla görev alan genç sağ bek Furkan Metin, A Takım kadrosuna diploma töreni ile uğurlandı. Başkan Seyit Mehmet Özkan’ın telefonla bağlandığı törende Furkan Metin’e ALFA Mezuniyet Diploması verildi. Başkan Özkan, Furkan Metin’i yetiştiren anne-babasına herkesin huzurunda teşekkür etti, “Babası yıllar önce onu kara kuru, bızdık bir çocuk olarak getirdiğinde ‘Eti sizin kemiği benim’ demişti. Aile ve Furkan ile 10 yıla yakın zamanda birbirimize saygımızı hiç kaybetmeden birlikte yürüdük. Sizler Altınordu forması ile değerlisiniz. Taş her zaman yerinde ağırdır” dedi. Öte yandan Ziraat Türkiye Kupası 4. Eleme Turu’nda bugün evinde Çorum FK ile karşılaşması gereken Altınordu, koronavirüs vakalarında artış yaşayan rakibinin maça çıkmayacak olması nedeniyle 3-0 hükmen galibiyetle tur atlayacak.
Arkas, galibiyet istiyor
AXA Sigorta Efeler Ligi’nde deplasmanda Galatasaray HDI Sigorta’ya 3-1 yenilerek 7 haftalık galibiyet serisini sürdüremeyen Arkasspor, bugün evinde Afyon Belediye Yüntaş ile karşı karşıya gelecek. İzmir Atatürk Voleybol Salonu Sigorta Shop Spor Kompleksi’nde oynanacak 17. hafta mücadelesi saat 16.00’da başlayacak. Mavi beyazlılar, sezonun ilk yarısında deplasmanda 3-1 mağlup ettiği rakibini bir kez daha yenerek yeni bir galibiyet serisi başlatmayı hedefliyor.
Yunusemre’nin rakipleri belli oldu
Voleybolda 2020-2021 sezonunda mücadele edecek olan Yunusemre Belediyesporlu yıldız kızlar ve küçük kızların rakipleri belli oldu. Küçük kızların ilk maçı aralık ayında yapılacak. Yıldız Kızlar için ise ilk düdük ocak ayında çalacak. Küçük Kızlar Kategorisi’nde ligde B Grubu’nda mücadele edecek olan Yunusemre BLD’nin rakipleri Saruhanlı BLD, Manisa BBSK ve Celal Bayar Üniversitesi oldu. Küçük Kızlar ilk maçını 5 Aralık’ta Manisa BBSK ile yapacak. Yıldız Kızlar A Grubu’nda Turgutlu BLD, Somaspor ve Seramiksan ile mücadele edecek. 7 Ocak 2021 başlayacak olan ligde Yunusemre BLD ilk maçında deplasmanda Somaspor ile karşılaşacak.
‘Hakem, maçın kaderiyle oynadı’
TFF 1. Lig’de İzmir derbisinde evinde öne geçtiği maçta Altay’a 2-1 yenilen Menemenspor, bu sonuçla düşme hattına gerilerken, Teknik Direktör Cenk Laleci, hakem kurbanı olduklarını söyledi. Maçı İzmir bölgesinden Emre Kargın’ın yönettiğini hatırlatan genç teknik adam, “Maçın hakemi iki takım aleyhine de yanlış düdükler çaldı. Bizim net penaltımızı vermedi. O penaltı akabinde Altaylı futbolcuya da kırmızı kart göstermeliydi. Müsabakanın kaderiyle oynadı” diye konuştu. Laleci, “Maçın hemen başlarında öne geçtik. İkinci yarıda farkı artıracak pozisyonlar da bulduk. Son 2 dakika kalemizde 2 gol gördük. Üzgünüz ancak toparlanacağız. Benim tek istediğim hakemlerin daha dikkatli ve hakkaniyetli olmaları” diye konuştu.