14.10.2020 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Oyuna etkili, baskılı giriş. Hakan Kuş’un gollere devamı, golün dakikası, her şeyi göze alıp basan, rakip karşısında ikinciyi yaratıp rahatlama... Futbol oyununda gelgitler yoğun yaşanır. Duygular, kramponlar bir o yana bir bu yana. Kenar yöneticileri şaşar bu duruma. Toparlayamaz oyunu. Ve sıkıntılar yaşanır. Şimdi ne diyoruz? Yazarken de biz savruluyoruz bu kez. Neyse, öyle ya da böyle. Hakem bitiş düdüğünü çaldığında skor tabelasında ne yazıyor, ona bakılır. Eğer zirveye oynuyor, liderliği de ele geçirmişseniz her takım, her rakip direnecek, zorlayacaktır bundan böyle. Bu bağlamda bütün mesele, olacakların farkında olmak. Geçtiğimiz hafta değindim. Karşıyaka, artık olgun ve deneyimli bir takım. Bu kez ipi önde göğüsleyeceklerdir. Onlara da bu yakışır.
Fatih Tanfer: Karşıyaka, zor maçı yendi ve liderliğe ortak oldu. Maça hızlı ve doğru bir oyun anlayışıyla başladı. 7. dakikada Hakan’ın golüyle 1-0 öne geçti. İlk yarıda takım halinde çok iyiydiler. Kaleci Erdoğan maç boyunca yaptığı kurtarışlarla oyuna damga vurdu. Cenk ve Metin direndiler. Alanlarını iyi korudular. Karşıyaka’da beni memnun eden beklerin performanslarıydı. Her ikisi de sorumluluk alıyor. İleride, Karşıyaka’nın performanslarında çok önemli rol oynayacaklar. İkinci yarıda ise kendi alanına çekilen, birinci yarıdaki performansından uzak bir Karşıyaka izledik. Çünkü orta alanda birinci yarıda çok koştu, top kazandılar. Ancak ikinci yarıda aynı performansı gösteremedi. Doğukan, bu yeteneklerini maçın geneline yaymalı. Hakan Kuş ise her hafta gol atıyor. En önemlisi morali yerine geldi. Kendisine hem inandığım hem de güvendiğim Soner Hoca, ikinci yarıdaki oyunun nedenlerini ve çözümlerini bulacaktır.
Karşıyaka’da hem oyun gelişiyor hem de oyuncular.
Mehmet Demirtaş: Bu oyunun temeli istikrardır, birlikteliktir, takım ruhudur. Uzun senelerdir beraber olmanın meyveleri şimdi toplanıyor yeşil kırmızılılarda. Hakan Kuş’un sezona en az takımı kadar formda girmesi de çok değerli. Bir de şu yıllara meydan okuyan kaptan Mustafa Aşan yok mu? Maestro gibi yönlendiriyor takım arkadaşlarını. Ya kalede devleşen Erdoğan? Her geçen maç üstüne koyuyor. Yani kısacası bizim çocuklar harika işler yapıyorlar. Sezon sonunda akıtılan gözyaşları şampiyonluk sevincinden olsun.
Zirveyi bırakma Manisa FK...
Bülent Buda: Fatih Tanfer ve Mehmet Demirtaş, boşluk bulmasın. Hemen 2-3. Lig’lere, Misli.com yayınlarına atıyorlar kendilerini. Bana da iyi geliyor Tanfer ve Demirtaş’ın maç öykülerinden takımlarımızın hal ve gidişlerini gözlemlemek. Manisa FK, aman nazar değmesin adeta uçuyor. Fatih’in maç öyküsünün başlık mottosu, “Sıradaki gelsin”. Yakışmış. Bu bağlamda içerikteki bir vurgu çok önemli. Geçtiğimiz sezon da iyi başlangıç yapan Manisa FK, İnegöl yenilgisiyle bir tür gerileme, duraklama dönemi yaşamıştı. Bu kez her şey çok farklı. Oyun ve de skorlar. Çok iyi gidiyorlar. Biraz erken gelebilir ama bu kez doğrudan bir üst lige çıkma isteği ağır basıyor. Önleri açık olsun.
Fatih Tanfer: Manisa FK, kendilerine geçen yıl ki şampiyonluk yürüyüşünde en büyük sürprizi yapan, evinde ilk mağlubiyetini tattıran İnegölspor karşısında bu yıl geçmişten ders alıp hiçbir şeyi tesadüfe bırakmadan maçın başından itibaren temposu, coşkusu ve akılcı bir oyun anlayışıyla maçın mutlak hakimi oldu. İki bek Mehmet Yılmaz ve Erhan Kara’nın performansları bu yıl harika. Defans merkezinde Ahmet ve Burak iki yönlü doğru oynuyorlar. Pozisyon bilgileri ve sezgileri çok iyi. Cepheden gelen hava toplarında hata yapmadılar. Orta alanda tecrübeli Nizamettin, Hakan Barış ve iyi oyununu golle süsleyen Emir, oyun zekaları ve topu yönlendirme yetenekleriyle takıma katkıda bulundular. Güçlü bir oyun anlayışıyla maçı 5-1 kazandılar. Dört maç 12 puan, şu an iyi gidiyorlar.
Mehmet Demirtaş: Haydi gelin, bir hesap yapalım. İlk 4 hafta itibariyle attıkları gol sayısını sıralayalım; 3-6-4-5. Toplamı eder 18. Bunu da oynadıkları maç sayısına bölelim. Yani maç başına 4 golden fazla atıyorlar. Yıllardır işimiz gereği Ege takımları ile haşır neşiriz. Böyle bir takım daha görüp işittiğimi hatırlamıyorum. Oturmuş bir kadroyla deneyimlilerin şovunu izliyoruz. Haliyle de keyfimiz epey yerinde. Bugün deplasmanda Niğde Anadolu FK ile karşı karşıya gelecekler. Puan kaybetmeden döneceklerine inanıyorum. Bu zorlu yolculukta başarılar diliyorum.
Nazilli BLD TOPARLANMALI
Bülent Buda: 4 haftada 2 yenilgi fazla. Hele biri de kendi alanındaysa. Alışkanlığa dönüşürse sıradanlaşır, sıralamanın altı ile üstü bir yerde kendinize bir yer bulma uğraşına girişirsiniz. Nazilli bir türlü devamlılığı yakalayamıyor. Bir ileri bir geri. Tatsız bir durum.
Fatih Tanfer: Nazilli’nin klasik hayal kırıklığı yaşatan maçlarına devam ediyoruz. Geçen hafta deplasmanda galip geldi. Mardin’i evinde yense bu haftayı lider kapatacaktı. Ancak mağlup oldu. Nazilli’nin en büyük sorunu istikrarsızlık. Bilhassa evinde inanılmaz maçlar kaybediyor. Bu sorunun çözülmesi şarttır. Kadro yapısı ve gücü ile yollarına kararlılıkla devam etmelidirler.
Mehmet Demirtaş: Simon Kuper, güzel oyun futbolu “Futbol asla sadece futbol değildir” sözüyle özetlemiş. Bu sporun içerisinde dram da var heyecan da, mutluluk da var gözyaşı da. Nazilli semalarında futbolun üzücü yanı hakimdi. Maç boyunca rakip kaleye yüklenen ancak üç direği geçme başarısı gösteremeyen Nazilli, maçın bitiminde golü kendi kalesinde görerek 3 puanı çimlere bıraktı. Golü yedikten sonra da ataklar geliştirdiler ancak gol bir türlü gelmedi.
Fırtına hız kesti
Bülent Buda: Tolga Doğantez’in istifası futbolcular üzerinde olumsuz bir etki yaratmış olabilir mi? Bence hayır. Olmamalı. Günümüz profesyonelleri bu tür sorunları, savrulmaları aşıyor olmalı. Skordan da belli oluyor. Sert bir kapışma olmuş İstanbul’da. Deplasman olumsuz etkilememeli. Tribünlerde baskı oluşturacak taraftarı yok kendi sahasında oynayan takımların. Gol yedikleri dakika epey sorunlu. Maçın bitimine doğru geriye kalan dakikalar da kısıtlı. Uzatmayalım. Ağıt yakmak yerine ders çıkarılmalı. Yakıcı bir kayıp değil yaşadıkları. Gelirler, bir daha ki maçı kazanırlar ve unuturlar.
Fatih Tanfer: Bucaspor 1928, namağlup gittiği Arnavutköyspor deplasmanında 83. dakikada yediği golle 1-0 mağlup oldu ve liderlik koltuğunu 1-0 yendiği Diyarbekirspor’a devretti. Teknik Direktör İbrahim Nadir Arıkan’la anlaştı. Kendisini yıllardır tanırım. Futbola gerçekten büyük emek verdi. Yardımcılıklar yaptı, sabırla bekledi ve Bucaspor’a teknik direktör oldu. Bilimsel çalışır, şahsen kendisinden çok umutluyum. Başarılar dilerim. Evinde bu hafta Manisaspor ile oynuyor. Artık puan kaybına tahammülü yok.
Mehmet Demirtaş: Futbol, hatalar oyunudur. Zaman zaman bu hatalar, puan ya da puanlara mal olabilir. Önemli olan da bu hatalardan çok çabuk sıyrılmak ve de toparlanmaktır. Yani düşmek değil kalkmaktır mühim olan. Buca da zirveye oynayan, yönetimi, taraftarı ve futbolcusuyla bu sezon şampiyonluğu arzulayan bir ekip. Lig uzun maraton. Dolayısıyla takılmalar yaşanacaktır. Bu hep olmuştur olmaya da devam edecektir. Alınan mağlubiyetin sezon başında gelmesi, eksikliklerin görülmesi açısından kötümsenmeyebilir. Aman bu hatalar sezon finalinde yaşanmasın. Nadir Hoca ile anlaşma sağlanmış. Hayırlı olsun diyorum. Ancak artık bu sezon taraftar, yönetim ve futbolcu birlikteliğine ek olarak İzmir nüfusunun en kalabalık olan ilçelerinden Buca’yı yöneten Belediye’nin, bu ilçeden ekmek yiyen iş insanlarının da bu kenetlenmeye eklenmesi gerekiyor. İlçenin takımı bu yolculukta yalnız bırakılmamalıdır.
Uşakspor’un tırmanışı sürüyor
Bülent Buda: Yeni sezonun bir istikrar anıtı daha. Gol dakikalarındaki paylaşım ile orantı, 3 gol çok net ve her şey açık. Aşigolar esaslı bir devamlılık yakaladı. Görünen o ki, ligin bitimine değin bu kazanma isteği ile istikrarlı oyunlarını sürdürecekler. Bir takım kazandıkça öz güveni gelişir, rakiplerinin korkulu rüyası olur. Bu aşamada önemli ve değerli olan, bu güzel evreyi sürdürülebilir kılmak. Bu yıl alt liglerin Ege takımları uçuyor bir biçimde. Aman sakın vazgeçmesinler.
Fatih Tanfer: Misli.com’dan Uşakspor’un evinde oynadığı Amed Sportif maçını izleme şansını yakaladım. Ve sezon başından beri elde ettiği başarının tesadüf olmadığını gördüm. Dinamik ve disiplininden asla taviz vermeyen bir oyun sistemleri var. Fiziksel temaslarda mücadele açısından çok iyiydiler. Maçın bütününde topun ve oyunun hakimiydiler. Serhat, Seçkin ve Mehmet Gürkan’ın golleriyle maçı 3-0 kazandılar. Seyircili maçlar başlasa, çok daha büyük bir coşku yakalayacaklarına inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Ülkemizin ve de Ege’nin sporda gülen yüzü Uşakspor, net, gollü, ayağı yere sağlam basan galibiyetlerle doludizgin ilerliyor. Öte yandan takımın golcüsü Gürkan Öztürk bu haftayı da boş geçmedi ve gol sayısını ilk 4 haftada 5’e yükseltti. Amed Sportif karşısında hem defans kurgusunu hem de hücum aksiyonlarını sağlam yapınca, ortaya 3 farklı galibiyet çıktı. Kutlarız. Aşigolar bugün Kahramanmaraşspor’a konuk oluyor. Oradan da 3 puanla döneceklerine inanıyorum.
Harikasın Kasaba!
Bülent Buda: Bir maç öyküsü de sevgili Mehmet Demirtaş’tan bu hafta. Öykünün başlığı da duygulandırıcı, sevindirici, umut yüklü; “Lidere selam olsun.” Aman onlara da nazar değmesin. Kasaba’yı içeride dışarıda tutabilene aşk olsun. 4 maç 4 galibiyet, müthiş bir başlangıç. Sondaki de sıkı bir dış saha maçı. Golü atıp öne geçtikten sonra, geriye kalan 50 dakikayı aşan süreyi doğru ve akılcı kullanıp, Elazığ’da alandan önde çıkmak her takımın üstesinden gelebileceği bir yarış değildir. Çok sevinçli bir süreç yaşanıyor Kasaba’da. Ligin bitişine değin sürmesi dileğimizdir.
Fatih Tanfer: Güçlü Elazığ deplasmanında alınan galibiyetle 4 maçtır puan kaybetmeden devam ediyorlar. Sahada dağılımları dengeliydi. Alan savunmasını doğru yaptılar. Attıkları golde Mithat, yine ustalığını konuşturdu. Boş alanı buldu. Haşim Çoban’ın golüyle 3 puana uzandılar. Kalede Fatih, defansta Süleyman müthiş oynadı. Zihinsel ve fiziksel olarak çok iyiler. İnançları da üst düzeyde. Turgutluspor, büyük bir avantaj yakaladı.
Mehmet Demirtaş: Zirvenin sahibi Turgutluspor, hata yapmadan yoluna devam ediyor. Burada belirtmek gerekiyor ki rakibe göre akılcı oynayarak maçı kazandılar. Yani Teknik Direktör İbrahim Cezayir, tıpkı bir satranç maçı oynar gibi Elazığ’a topu vererek onları yormayı başardı ve istediği sonucu elde etti. Kaleci Fatih ve defansın merkezindeki Süleyman, savunma hattını çok iyi yönettiler. Rakiplerini kaleye yaklaştırmadan tehlikeyi savuşturdular. Zaten 4 hafta sonunda yedikleri tek gol de bu defans başarısını belgeliyor. Hızlı toplarla çıkarak rakip savunmayı dengesiz yakalamayı da iyi becerdiler. Sonucunda Haşim’in tek golü Kasaba’ya 3 puan getirdi ve liderlik sürdü. Aynı istikrarı bugün evinde ağırlayacağı Bayburt İl Özel İdarespor karşısında da sürdüreceklerdir. Haydi Kasaba, başaracaksın.