İzmir’e bir nefes BonVivant

100 yaşını geçmiş iki Rum evinde kapılarını açan BonVivant, İzmir’in yeni buluşma adresi oldu. BonVivant’ın kurucusu başarılı iş insanı Perihan İnci, çocukluk hayali olan projenin nasıl hayat bulduğunu anlattı, “Alsancak, Türk, Levanten, Rum, Musevi’dir. İnsanların evrensel kardeşlik semtidir... İzmir’in akıp geçtiği, süzüldüğü, dokunduğu, eğlendiği yer olmuştur hep… Bunu yeniden canlandırmak ve yaşatmak adına BonVivant var olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.

- Öncelikle BonVivant’ın kelime anlamı nedir? Bu özel projeyi hayata geçirme fikriniz nasıl ve ne zaman oluştu?

BonVivant, kaliteli ve iyi yaşam felsefesiyle yola çıkan ayrıcalıklı bir buluşma noktası. “BonVivant; Alsancak’ın eski güzel günlerdeki tarihi ve kültürel dokusunu yeniden günümüze taşıyacak bir mekân yaratma hayalimle başladı. Alsancak’ta geçmişi 1800’lü yıllara kadar uzanan ve ‘Punta’ olarak da bilinen tarihi Rum evlerinin yer aldığı bölgedeki evlerin çoğu bakımsız ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. 5 yıl önce Alsancak 2. Kordon üzerinde bulunan ve bugün BonVivant’a ev sahipliği yapan bu iki Rum evi ile karşılaşmam aslında bu proje için bir dönüm noktası oldu. Burada gördüğüm evler beni çocukluğumun İzmir yalısında bulunan, hayran olduğum güzelim cumbalı evlerin zamanına ışınladı. Çocukluğumda, “O cumbalı evlerde yaşamak nasıl olurdu” diye düşünürdüm sürekli... Bende tetiklenen bu çocukluk hayaliyle birlikte binalara hayat verme isteği birleşti ve onları İzmir’e kazandırma arzusuna dönüştü.

- Peki proje ne zaman hayat buldu, süreci bizlere anlatır mısınız?

İlk adımı köşede yer alan 266 nolu binayı alarak attık. Ardından yanındaki 268 nolu binayı da projeye dahil ederek hayalimizi bir kat daha zenginleştirdik. Bu bina geçirdiği birkaç yangın nedeniyle ağır hasar almıştı. O kadar harabe bir haldeydi ki, açıkçası neredeyse içini görmeden aldık. Büyük bir titizlikle yürütülen rölöve ve restitüsyon çalışmaları sayesinde bu iki tarihi ev, sonradan yapılan ekleri yıkılarak, aslına uygun bir şekilde restore edildi ve eski günlerdeki özgün kimliğine kavuştu.

Bu iki yapıdan ilham alarak ve insanlar için bir buluşma noktası haline getirmek için detaylı bir mimari tasarım ve iç dekorasyon çalışması yürüttük. Restorasyon projesi değişen ve gelişen hayallere göre sürekli yenilenerek şekillendi. Tamamen özgün hallerine geri döndürmek üzere projelendirilen bu iki binanın restorasyon sürecinde önümüze pek çok sorun çıktı. Pandemi başta olmak üzere iyice meşakkatli hale gelen restorasyonu ve izinlerimizi de tamamlayarak, emeklerimizin bir ödülü olarak Turizm Bakanlığının ‘Özel Tesis Belgesi’ni almaya hak kazandık! Biz bu projeye yüreğimizi koyduk. BonVivant bana sabretmeyi öğretti. Kendi başımıza alıp yürüyemiyoruz. Ama burada öyle dinamikler var ki restorasyon işine girdiğinizde; çok bileşen var, bekliyorsunuz mecburen.

- BonVivant, İzmirlilere kaç özel mekânda, hangi hizmetleri sunuyor?

İzmir’in kalbi Alsancak’ta bulunan BonVivant’da; toplantılar, özel davetler, sanat atölyeleri, sergiler, söyleşiler ve keyifli buluşmalar için farklı biçimlerde tasarlanmış 8 bağımsız alan bulunuyor. Etkinlikler ve toplantılar için Cumbalı Oda, Kordon Odası, İlham Odası, Kütüphaneli Oda, Teraslı Oda ve Cihannüma Oda seçenekleri yer alıyor. Özel yoga, mat pilates ve meditasyon çalışmaları için Sakin Oda, Avlu’da ise açık havada, keyifli ve ferah bir atmosferde BonVivant Brasserie’nın seçkin lezzetleri konuklarını bekliyor.

- Bildiğimiz kadarıyla mekânda sanat etkinlikleri de yer alıyor… Etkinliklerin seçimini neye göre belirliyorsunuz?

Bu mekânı yaratırken, kurumlar ve bireyler için nitelikli tasarlanmış bir buluşma ve çalışma alanı oluşturmanın yanı sıra, İzmir’in eski özgün kent dokusuna ve kültürüne katkı sağlamayı da istedik. Kentler hafızalarıyla yaşar. BonVivant, 5. yılın sonunda, 19. yüzyıl ruhuyla ilham veren bir buluşma noktası olmasının yanı sıra İzmir’de eksikliğini hissettiğimiz, entelektüel ve nitelikli buluşmaların, toplantılarının yapılabildiği; tarih, sanat, tiyatro, sinema, müzik konuşulan; yoga, nefes ve meditasyon çalışmaları da gerçekleştirilen samimi ve keyifli bir buluşma mekânı oldu. İzmir’in kültür yaşamına imzasını atan sanat etkinliklerine ev sahipliği yaparak İzmirlileri birbirinden özel sergilerle buluşturmaktan çok mutluyuz.

- BonVivant’a ilgi nasıl oldu? Beklediğiniz gibi mi..

Öncelikle BonVivant’ta İzmir’in sanat yaşamına dokunmaya çalıştık. İlk sergimiz olan “Gümrük’ten Punta’ya Yaşamdan Kareler” fotoğraf sergisi ile kapılarımızı eylül ayında açtık. Güncel adlarıyla “Alsancak” ve “Pasaport” semtleri arasında kalan bölgeyi odağına alan, İzmir’in kültürel mirasının doyasıya hissedildiği sergide; Atatürk Kütüphanesi Koleksiyonu, İzmir Ticaret Odası Koleksiyonu, Library Of Congress Washington DC Koleksiyonu, Lucien Arkas Koleksiyonu, Fabio Tito Koleksiyonu, Selim Bonfil Koleksiyonu, Erkan Serçe Koleksiyonu, Mustafa Besimzade Koleksiyonu gibi çok değerli koleksiyonlardan fotoğraflar İzmirlilerle buluştu.
Şimdi ise 2016 yılında kaybettiğimiz değerli sanatçımız Cavit Atmaca’nın 1955 yılından 2015 yılına kadar ürettiği eserlerinden bir seçki olan “Evvel Zaman İzinde” sergisi ile devam ediyoruz. Sergi; İzmir’in kent belleğini, günlük yaşamını ve sosyal hayatını pastoral bir duyarlılıkla ve usta fırçasıyla günümüze taşıyan eserleri içeriyor.
Gencer Uçar küratörlüğünde düzenlenen sergi; Kıyıdakiler, Kent İzi, Toprağın Rengi ve Ten isminde 4 bölümden oluşuyor. Atmaca’nın İzmir’e dair izleri, tutku ve zamanın ötesindeki hayal gücüyle tuvale yansıttığı eserleri 15 Nisan’da son bulacaktı ancak 20 Nisan’a kadar yoğun ilgiden dolayı uzatma kararı aldık. Okullardan öğrenci grupları da ziyaret etmeye geliyor. Çocuklara dokunabilmek de bizleri çok mutlu ediyor.

- Öncelikli hedefleriniz arasında neler bulunuyor?

Biz iyi yaşamı seven İzmir’in güzel insanlarına nefes alabilecekleri, şehir dışından gelen konuklarını ağırlayıp güzel anılarla uğurlayabilecekleri, hayatın her noktasına dokunmaya çalışan bir buluşma mekânı olarak hizmet vermeyi hedefliyoruz.
Alsancak, Türk, Levanten, Rum, Musevi’dir. İnsanların evrensel kardeşlik semtidir... İzmir’in akıp geçtiği, süzüldüğü, dokunduğu, eğlendiği yer olmuştur hep Alsancak ve Kordon... Bunu yeniden canlandırmak ve yaşatmak adına BonVivant var olmaya devam edecek.