01.03.2022 - 02:37 | Son Güncellenme:
Selen Deniz - Marka Portresi / Berk Ündeğer, genç yaşına rağmen kısa sürede başarılı projelere imza atmış bir iş insanı. 2015’de 7 kişiyle başladığı serüvenine bugün 600 kişilik ekibiyle devam ediyor. Başında bulunduğu Infinidium Technologies, geliştirdiği projelerle hem yurtiçi hem de yurt dışında adından sıkça söz ettiriyor. Ündeğer, kentsel hareketliliğin sürdürülebilir bir gelecek için bugün değişmesi gerektiğine inananlardan aynı zamanda. Bu nedenle ‘karakutu’ sektöründe başladığı serüvenine bugün yazılım, donanım tasarımı ve üretimi, güvenlik, haberleşme, ulaşım, çevre atık yönetimi, toplu ulaşım, akıllı şehircilik teknolojileri gibi birçok alanlarını da ekleyerek yoluna emin adımlarla devam ediyor. Ündeğer, IoT projelerini, akıllı şehir çözümlerimi ve yazılım alanındaki başarılarını anlattı.
Infinidium Teknoloji’nin hikayesiyle başlayalım. Ne zaman kurdunuz? Bugüne nasıl geldiniz?
Babam Mehmet Haluk Ündeğer lojistik, gayrimenkul, tarım gibi bir çok alanda faaliyet gösteren bir yapı kurmuştur. Daha sonraki yıllarda her geçen yıl artırarak, uluslararası başarılara imza atmıştır. Kendisi çalışkanlığı, iş disiplini başta olmak üzeri genel olarak örnek aldığım, fikirlerine sıkça danıştığım kişidir ayrıca. Kurduğu yapıdaki şirketlerden biri olan UPS Türkiye’ye kendisinin fikir önderliğinde, münhasır olarak İnfinidium Teknoloji tarafından ‘‘Karakutu’ ve yönetim cihazları’’ tasarlandı ve çok başarılı oldu. Zaten bu kapsamda ve yazılımlar üretmek için kurulmuş bir şirketti şuanki Infinidium Teknoloji. UPS Global’e de üretme anlaşmaları vardı. Ancak 2008 kriziyle bu geri çekildi ve sadece Türkiye özelinde devam etti. 2015 yılında ise anlaşma tamamıyla bitti. Anlaşmanın sona ermesiyle şirketi ben devraldım. Sonrasında ise yeni bir kurumsal imaj dönüşüm sürecine girdik. Yeni bir marka imajı oluşturduk, ismini değiştirdik. Global ve çağa dönük yaklaşımımızı anlatmak üzere atılımlarımıza hız verdik. Büyük çaplı ArGe yatırımları yaptık. Çalışma alanlarımızı da genişlettik. Sadece ‘Karakutu’ dediğimiz cihazı ve onun yönetim panelini yapma dışında, birçok cihazlar da tasarlamaya başladık. Makine haberleşmelerinde expertizimizi sadece araç değil onun benzeri ve türevlerine de yayalım istedik. Bu kararımızdan sonra sadece kara araçlarıyla sınırlı kalmayarak, iş makinalarına da uygulamalara başladık. Çağın ve piyasanın ihtiyaçlarına yönelik bilgisayarlar, network switch ve farklı elektronik tasarımlar gibi çeşitlilikler oluşturduk. Bu şekilde kısa sürede ilerledik. Bu çalışmalarımıza devam ederken yazılım tarafında da fazlasıyla gereksinimler olduğunu gördük. A’dan Z’ye bu kadar işi büyük ölçekte fakat butik iş gibi yapan firmalar olmadığı için de tarafımıza teklifler gelmeye başladı. Biz de bu taleplerle beraber yazılım departmanımızı da büyütme kararı aldık. İstanbul’da toplu taşımada tekerli araç ulaşım altyapısının neredeyse tamamında imzamız vardır. Kendi başlarına şirket olabilecek büyüklükte olan departmanlar kurduk. Yazılım, akıllı şehirler, Ar-Ge ve elektronik (donanım), saha ve bakım operasyonları olarak yapılarımızı oluşturduk. Agile yönetim anlayışına geçtik. Kendi içinde aslında ayrı ayrı çok büyük şirketler olarak düşünebiliriz. Herbiri kendi departmanında yüksek miktarda kişi, yekün ve hacmi yönetiyor. Infinidium ise onların çatı şirketi gibi.
İş hayatınıza nasıl başladınız?
Aile şirketimizin Almanya merkezinde ilk olarak çalışmaya başladım. Sonrasında yine aileme ait lojistik firmasında ve tarım firmasında çalıştım. Bakteriler, etkin mikroorganizmalar ve hayvan alımları gibi çalışmalarda bulundum. Toprak analizlerini yaptırdım, anaç köklerine baktırdım bazı ülkelerde. Böylelikle bu konularda da bilgi sahibi oldum. Ayrıca 5 yıla yakın uluslararası ticaret ve ilişkiler odaklı danışmanlık tecrübem oldu. Geçenlerde mesela Amerika’nın pek çok yerinden hayvan seçmeye gittim. Bir taraftan bu işlere de koşturuyorum ama benim genel ilgim ve fokus olduğum ana konum teknoloji.
Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Tüm bu anlattıklarımız için 600 kişilik ekibimiz tüm enerjisiyle çalışıyor.
Hedef mühendislik firması haline gelmek
Infinidium’un teknoloji alanında uyguladığı projelerden, diğer ürünlerinizden bahseder misiniz?
Geniş çaplı bir teknoloji şirketiyiz. Endüstriyel bilgisayar, elektronik kart, karakutu, enerji sayaçları tasarlayıp ürettiğimiz gibi aynı zamanda Erp yazılımları, Head End Sistemleri, devasa yönetim yazılımları gibi projeleri aynı anda yürütmekteyiz. Diğer yandan şehircilik ve mühendislik hizmetlerinde proje mühendisliği, entegratörlük gibi görevleri de geniş bir alanda yürütmekteyiz. Bu arada yurtiçi ve yurtdışında hatırı sayılır sayı ve büyüklükte müşterilerimize SLA, outsource yazılım hizmeti, ürün tasarımı, zayıf akım projeleri yönetim ve mühendisliği gibi hizmetleri vermekteyiz. Bizim genel yaklaşımımız ve bu agresif büyüme şeklimiz Siemens gibi, Samsung gibi mühendislik firması haline gelmek için.
Özel şirketler için de bu sistemleri uyguluyor musunuz?
Genel paketlerimiz de var şirketlere özel olarak da geliştirme de yapıyoruz. Danışmanlık verdiğimiz büyük şirketler de mevcut. Ama herkesin ‘yoğurt yiyişi’ farklı. Kimileri için bazı veriler çok değerliyken, bir başkası için öteki değerler daha önemli olabiliyor. Biz algoritmalarımızı kişileri dinleyerek oluşturuyoruz. ‘T’ çarpanlarını, kurallarını ve uyarılarını kendi dinamiklerine göre tasarlayabileceği yazılımları sunuyor, eğer hayalindeki kuralı yazmak için gereken data görünürde değil ise bunu extract etmek için gereken cihazı buluyor veya üretiyoruz ve konumlandırıyoruz.
Yatırımlar hız kesmiyor
Yurtdışı ayağınız var mı?
Türki coğrafyalarda işlerimiz var. Biz karakutuya bu konuşmamızda çok yoğunlaştık ama yazılımda da en az karakutu kadar büyük projelerimiz var. Ulaşım alanı dışında da işlere imza atıyoruz. Biraz onlardan da bahsedecek olursak mesela Saddam Hüseyin’in eski sarayı şuanda Bağdat Amerikan Üniversitesi oluyor ve bu projenin ulaşım altyapısını hem donanım hem yazılım olarak biz yapıyoruz. Bunun dışında Türki Cumhuriyetlerle üst coğrafyamızda parlamento binası, zayıf akım projesi, hastane projeleri gibi projeler gerçekleştirmekteyiz. İngiltere ile devam etmekte olan projelerimiz var. 2022 itibarıyla ise genişleme projemizde Avrupa ve Amerika’da olacak.
2021 nasıl geçti, 2022 için hedefleriniz neler?
2021 yılı yüzde 70’i yurtiçi, yüzde 30’u yurtdışı faaliyetleriyle geçti. Pandemi özellikle tedarik zincirimizi koparttı. En başından beri bu konuda sıkıntı yaşattı. Bazı projelerde kullandığımız parçalar büyük otomotiv üreticilerinin de kullandığı parçalar. Örneğin çip konusunda çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Bazılarının fiyatları uçmuş durumda. 2 bin dolar navlun ödediğimiz ürünlere 14 bin dolar öder olduk. Elimizde olmayan şeyler de oluyor. Malezya’da sayaç fabrikamız var, gaz sayaçları, elektrik sayaçları üretimi yapıyoruz orada. Devlet tarafından ülke genel olarak 15 gün kapatıldı. Üretimimiz bundan çok etkilendi. Bunu Türkiye’deki müşterilerimize anlatmakta zorlandık. 2021 yılındaki bu sorunların önümüzdeki yıla yıla taşınmamasını diliyoruz. Bunlar dışında yurtdışındaki büyük yatırımcılar, yabancı şirketler ile çok dansımız oldu. Biz defter değerini kabul etmiyorduk, getirebileceğimiz noktayı bilerek konuşuyorduk. Şimdi dış finansmanlara ihtiyaç duymadan kendimizi her yerde konumlandırabilecek bir hale geldik. “Know How”ımızın yeterli ve sürdürülebilir hale geldiğini gördüğümüzde yurtdışında büyüme kararını aldık. Bunda tabii piyasanın da etkisi oldu, iç piyasa belli nedenlerle bir gün daralıp bir gün genişleyebiliyor. Üretimimizi Türkiye’den çıkarmayı düşünmüyoruz. Hatta Türkiye’de farklı yatırımlarımız da devam ediyor. Enerji ve enerji yan ihtiyaçları sektöründe İstanbul ve çevresinde bir fabrika kuruyoruz. İş ortağımız olan bir firmanın yurtdışı tedariği için de anlaşmış durumdayız. Buradan ihracat üzerine yönelik bir fabrika kuruyoruz, 6 ay içinde tam kapasite çalışmaya başlayacak. Şu an operasyonları sürüyor zaten. Akıllı şehirler güvenlik departmanımız çok aktif bir departman haline geldi. Yüksek cirolu işler yapıyor, yurtdışındaki işlerimizin çoğunu onlar gerçekleştiriyor. Akıllı şehirler dediğimizde zayıf akım projelerimizi de onlar gerçekleştiriyor. ‘Deniz derya’ bir mühendislik söz konusu. Konularında çok başarılı ekipler, şehirlerde EDS kurulumundan, hastanelerin zayıf akım projelerine, kamera konumlandırmadan güvenlik sistemleri ve alarm sistemlerine kadar hepsini gerçekleştiriyorlar. Gaz sayaçları, su sayaçları gibi farklı sistemleri de tasarlayan bir yapımız var. Bazı projelerde öne çıkmasak da arkada mühendislik hizmetini veriyoruz. Zaman zaman ürün tedariğini gerçekleştirmiş oluyoruz. Bazı yerlerde hiç adımız geçmese bile onun elektronik kartını tasarlamış olabiliyoruz. Gömülü sistemlerine imza atmış oluyoruz. Saat gibi işleyen bir sisteme sahibiz.