13.11.2019 - 00:45 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Bu ülkede futbol seyretmek artık acı veriyor. Hakemin her düdüğüne maydanoz futbolcular bizde. Birbirleri ile itişip kakışmayı hatta aşağılamayı iş edinmiş futbolcular. En hafif darbelerde çimler üzerine kendini bırakanlar. Ve de haliyle futbolun kötüsü de bizde. Oyunun ilk dakikaları mis gibi bir gol. Pas geçişleri, son dokunuş. Malatya, sakatlıklar sorunu yaşıyor. Göztepe erken golün ardına bir tane daha ekleyip rahatlama becerisini gösteremiyor. Öyle bir fırsatı da 48. dakikada Jerome harcadı. Eşitlik golü sonrası Malatya 88. dakikada direklerden dönüyor. Net pozisyon gol olsa yandı gülüm keten helva. İki haftadır bıçak sırtında skorlar. Bu ortamlar stres üretir. Göztepe daha iyi daha etkili daha yaratıcı oynamak zorunda
Fatih Tanfer: Göztepe, rakibi Malatyaspor karşısında tabiri yerindeyse iki perdelik oyun oynadı. İlk yarıda rakibine tam saha baskı yaptı. Özellikle Erkan Kaş’ın bölgesinden ataklar geliştirdi. Rakiplerinin oyununu bozdular. 17 puanlı Malatyaspor bu mu diye sorduk. Çünkü Göztepe futbolun doğrularını yaptı ve rakibi karşısında doğru bir oyun planı uyguladı. İstekli ve arzuluydu. Farkı arttırabilirdi. Ancak ikinci golü bulamadı.
İkinci yarının başında Serdar Gürler’in harika pasında Jerome zoru başardı ve topu dışarı attı. Maç 2-0 olsa her şey değişecekti ama olmadı.
60. dakika sonrası bir anda her şey değişti. Oyunda tempoyu ve ritmi Malatyaspor eline geçirdi. Takımda yaratıcılık sıkıntısı vardı. Geçiş oyunlarında etkili değillerdi. Oyun bireysel performansa döndü.
Göztepe hücumda cesaretten uzak bir oyun oynadı. VAR kararıyla gelen penaltı sonrası takım halinde mental ve fiziksel yorgunluk içine düştüler. Gökhan Töre’nin aynı anda iki direkten dönen topu gol olsa özellikle ilk yarıda futbolun bütün doğrularını yapan Göztepe sahadan puansız ayrılacaktı. Göztepe’de bu maç hatanın kimde olduğunun değil çözümün nerede olduğunun tespit edilmesi gerekir. Kısaca Göztepe adına keyifli başlayan maç maalesef keyifsiz bitti.
Mehmet Demirtaş: Göztepe iyi başlayıp erken gol bulduğu maçta puanı zor kurtardı. Maçın 9. dakikasında Napoleoni-Soner-Serdar üçgeninde seri ve iyi paslaşmalar Göz Göz’e golü getirdi. Golden sonra da etkili ataklar ürettiler fakat ikinci golü bir türlü bulamadılar. Hele ikinci yarının henüz başında Jerome’un öyle bir pozisyonu var ki saç baş yolduracak cinsten. Maçın seyirini değiştirecek pozisyonu gole çevirse belki de şu an Göztepe’nin galibiyetini konuşuyor olacaktık. Oyunun geri kalan bölümünde Malatya gibi takımlara bu kadar şans tanırsanız işiniz zorlaşır. Nitekim öyle de oldu. Hakem Arda Kardeşler’in tartışmalara sebep olan penaltı kararı sonucu topun arkasına geçen Gökhan Töre durumu 1-1 yaptı. Ardından yüreklerin ağza geldiği pozisyonda top direğe takıldı. Geçen seneki filmi bir kere daha izlememek için daha konsantre olunmalı. Bu filmi izlemeye taraftarın yüreği dayanmaz. İlhan hocanın takıma yapacağı katkıyı görmek için devre arasını görmek gerekir. Şunu söylemeden geçemeyeceğim. İlhan Hoca’nın daha önce çalıştırdığı takımlardaki oyuncuları sahada hakemle fazla konuşmazdı, yerde yatan oyuncusunu göremezdik. Göztepe’de bunları da gördük. Uzun lafın kısası Göztepe devre arası yeni stadına kavuşma arefesinde ve fahiş kombine fiyatlarının karşılığı olarak nokta ve doğru takviyeler ile takımı gençleştirmeli ya da mevcut oyuncuların fiziksel olarak güçlenmesi için çaba harcamalı. İzleyip hep birlikte göreceğiz. Ancak şuan ki Göztepe tat vermiyor.
Horoz iyi direndi başaramadı
Bülent Buda: Futbolda geriye, yani kalecisinin önüne yaslanmak. Orada birikmek kadar sorunlu taktiksel ya da içgüdülerle yapılmış olsa da her anında sorun kokan bir ortam. İlk yarıda Beşiktaş’ın üstüne gittiler, pozisyon ürettiler. Rodallega’da mesafeye bakmaksızın şutlarında aceleciydi. Golü yedikten sonra karşı kaleye gitmek, basmak fikri bana doğru gelmiyor. Atak, karşı atak, korkmadan bindir. Ne olacaksa olsun. Tabii bence.
Fatih Tanfer: Denizlispor Beşiktaş karşısında puan veya puanlar almak adına maça akıllı ve doğru oyun planıyla başladı. Disiplinli oynadı. Kademeli ve derinliği olan savunma anlayışı vardı. Elbette kalesinde birde Stachowiak vardı. Onunda iyi oyunuyla Denizlispor maça tutundu. Beşiktaş kalecisi Karius’un Rodallega’nın frikiğine şahane kurtarış yaptı. Eğer bu gol olsaydı her şey değişirdi. Denizlispor özellikle ikinci yarıdaki Beşiktaş’ın güçlü oyunu karşısında pozisyon bulamadı. Puan alabileceği bir maçtan puansız ayrıldı. Milli arada Denizlispor’da geliştirilmesi gereken oyun ve oyuncu yapısı için Mehmet hoca’nın gerekenleri yapacağına inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Denizlispor bu hafta da puan ya da puanlarla tanışamadı. Zorlu Beşiktaş deplasmanından boynu bükük ayrıldı. Hırçın ve sert futbolu sonuç getirmedi. Rodallega’nın müthiş frikiği Karius’a takıldı. Stachowiak bu maçta da birçok pozisyonun gol olmasını engelleyerek ne kadar büyük bir kaleci olduğunu bir kez daha gösterdi. Futbolda atanın ve tutanın iyi olması gerekli. Tutan üstüne düşenin fazlasını yapıyor. Atanlar da işini yapmalı. Denizlispor bu sene çıktığı lige tutunmak adına daha sakin olup emin adımlar atmalı.
Tek eksik goldü
Bülent Buda: Balıkesir’de sezonun en kaliteli futbolunu oynadılar. Karşılığı 3 puandı. Alamadılar. Oyuna dair her şeyi yaptılar. İyi savunma, ayağa paslarla akışkan ve pozisyon üreten eylemler, girişimler, şutlar. Tek eksik gol. Kusursuz, nitelikli, 3 puanlı oyun. Karşılığında iki puan eksik. Neredeyse rakibe pozisyon vermeden oyunu tamamladılar. İki takımı da ilk kez izleyen, puan sıralamasını bilmeyen, acaba hangi takım dipte derdi. 3 puan analarının ak sütü kadar helaldi. Ancak olmadı.
Mehmet Demirtaş: Balıkesir gibi bir deplasmandan tek puanla dönmek her yiğidin harcı değil. Bir de Altınordu’nun dipte olduğunu düşünecek olursak kulağa hoş geliyor. Oyunları ise son haftaların en iyi oyunuydu. Galibiyeti kaçırdılar desek yanlış söylemiş olmayız. Gol için istekli, arzuluydular. Fakat futbol bu olmayınca da olmuyor. Önümüzdeki süreç için Altınordu adına yitirmeye başladığımız umut ışığı yeniden aydınlanmaya başlayacak gibi. Puan tablosundaki görüntü Türkiye’nin futbol fabrikasına hiç ama hiç yakışmıyor.
Fatih Tanfer: Altınordu, Balıkesirspor karşısında sezonun en iyi oyununu oynadı. Sahanın her yerinde topun arkasına geçti. Dersine iyi çalışmış. Çok doğru oynayan bir Altınordu seyrettik. Maçın mutlak hakimiydi. Ancak tek eksiği goldü. Anıl’ın kaçırdıkları ile Balıkesir kalecisi Vukovic’in kurtardıkları maça damgasını vurdu. Altınordu mental açıdan da bu maça çok iyi hazırlanmıştı. Kazanamadı ancak bu sonuç Altınordu’ya gelecek adına umutla bakmaya neden oldu.
Büyük Altay'a neler oluyor?
Bülent Buda: Manzara tatsız. Kara mizah bir durum. Leandrinho az süre alıyor dedik, eleştirdik. Bu kez ilk 11’de çıktı dişe dokunur bir şey göremedik. Oyunun büyük bölümü karşı kalede bir penaltı ve gol. Gol sonrası gidiyorsun pozisyon üretemiyorsun. Ya da üretiyor gole dönüştüremiyorsun. Altay basan taraf. Tamam da kaleci Aydın’la baş başa durumlarda var. İzlerken çok yoruldum. Fazla yazamayacağım. Altay nitelikli oluşumu üretemiyor şu sıralar. Çıkar yolu profesyoneller bulacak. Orası bizim işimiz değil.
Mehmet Demirtaş: Altay’a hiç yakışmayan sonuçlarla karşı karşıyayız. Menemen maçıyla başlayan çalkalanma devam ediyor. Bu takıma ne olduğunu bilen varsa bana da açıklasın. Üç maç önce Altay bu durumda olacak deseler herhalde birçok insan inanmazdı. Yukarıya tutunmak için özellikle bu maçları kaçırmamak lazım. Hele ki kendi taraftarının karşısında... Lige verilecek milli arada teknik adamından oyuncusuna, başkanından yönetimine herkes şapkasını önüne almalı. Ve bir an önce silkelenerek bu durumdan kurtulunmalı.
Fatih Tanfer: Altay 3 maçta aldığı 3 mağlubiyetle taraftarını üzmeye devam ediyor. En başta beni de yanıltıyor. Altay, takım halinde coşkulu, tempolu ve mücadeleyi üst düzeye taşıyan bir takım olduğu anda bu ligin en güçlü takımı olduğuna inanıyorum. Altay, Karagümrük’ün doğru oyunu karşısında gerekli stratejiyi uygulayamadı. Ezberlenen oyun sisteminden bir türlü çıkamıyor. Altay bu maçta kötü mü oynadı? Elbette hayır. Merkezi kontrol altına alan, sert oyunu tercih eden rakibine karşı doldur boşaltla oynadı. Altay, alternatif oyun planları geliştirmeli. Altay Süper Lig yarışından kopmamak adına galibiyet serisine başlamalıdır.
Sakatlıklar sorunlar ve bir puan
Bülent Buda: Burhan Eşer sakat. Gökhan ısınırken sakatlandı. Vrsajevic cezalı. Musa Nizam oyunun başında sakatlar kervanına katıldı. Ona 52. dakikada Cikalleshi eklendi. Erzurum baskılı oynuyor gibi bir görünüm var. Daha net pozisyonlarda Akhisar’dan. Erzurum’da olabilsek şöyle bir havayı solusak öyle bir izlenim var ki havada beraberlik kokusu var. Sonuçta öyle oluyor. Değerli bir puandır kazanılan. Zorunlu rotasyonlarla futbolcular kendilerini sınama fırsatı buluyor. Bence kendilerini yine kendileri değerlendirsin. Seçenekli bir kadro. Biz daha fazlasını yapabiliriz. Ama nasıl? Soru da, yanıt da futbolculardan gelecek.
Fatih Tanfer: Akhisarspor, Erzurum’da çok önemli 1 puan alarak bu yarışın içerisinde bende varım dedi. Maç boyunca Erzurum karşısında tüm saha savunmasını yüksek düzeyde yaptı. Takım halinde hücuma çıkıp, geriye aynı hızla döndüler. Ancak takımda Cikalleshi’nin sakatlanıp oyundan çıkması hücumdaki gücünü azalttı. Bu maçta Akhisarspor fizik olarak maça hazırdı. Herkes koştu. Sonuç olarak 18 puanla 5. sıraya yerleşti. TFF 1. Lig’de herkes puan kaybediyor. Akhisar gücünü bilip artık galibiyetler serisine başlaması şarttır. Çünkü üst üste galibiyet alan takımlar bir anda kopup gidecektir. Ancak Akhisar’ın bu yarışın içinde olacağına inanıyorum.
Balıkesirspor iyi değildi!
Bülent Buda: Okan’ın yokluğu derinden hissedildi. Yerine oynayan Batuhan iyi bir futbolcu ve de iyi bir sol bek. Sol ayağıyla sağ kanatta ataklarda rol çalamadı. Tüm maç tek fırsat onu da Otoo dışarı vurdu. 90 dakika sergilenen futboldan futbolcuların kendileri ile teknik birim de sanırım pek hoşnut olmadı. Tribündekiler de düşüncelerini ıslıklarıyla gösterdiler. Bu görünümle bir değil birkaç doksan dakika daha olsa bir şey olmayacağı çok açık gözleniyordu. Ben buna kötü oynama hakkını kullandılar diyorum.
Mehmet Demirtaş: Balıkesir silik bir futbol sergiledi. Bir iki pozisyon dışında sahada yok gibiydiler. Haliyle seyirci tepkisini ortaya koydu. Oynanan oyun Bal kes cephesini mutsuz etti. Süper Lig iddiası olan bir takım gibi gelmedi bize. Altınordu ile roller değişmişti adeta. Bir puana sevindiklerini sanmıyorum. Düşme hattındaki takımı ellerinden kaçırdılar. Bakalım Ali Tandoğan ve ekibi gelecek haftalar ne yapacak.
Fatih Tanfer: Balıkesir evinde ilk kez üç puan alamadığı Altınordu maçı sonrası lig ikincisi olma şansını da kaybetti. Bu maçta şu ana kadar ki en büyük seyirci desteğini aldı. Bu maçta istenilen oyunu oynayamadı. Bunun sebebi kendisinden daha fazla oynayan, koşan Altınordu’ydu. Ancak bir puanın alınmasında da kaleci Vukovic’in harika oyununu unutmamak gerekir. Bu maçta orta alan ile hücum arasında bir kopukluk vardı. Balıkesir adına karalar bağlamaya gerek yok. Balıkesir’in bugün geldiği nokta asla küçümsenemez. Belki hayal bile edilmiyordu. Seyircinin bu maçtaki desteğinin artarak devam etmesi başarı için önemli unsurlardan biridir.
KAZANIYORLAR ABİCİM
Bülent Buda: Önce eleştiri. Sangare’nin fiziği iyi kimyası sorunlu. 73 dakika ona katlanan teknik birimi kutlarım. Ben Mustafa’nın yokluğunu hissettim. Hüseyin golcü değil savunmacı gibi oynadı. İkinci yarıda o ölümcül geriye yaslanma neden di algılayamadım. Taşkın duran top sanatçısı. Keten’in golü birinci sınıftı. Boztepe takıma çok şey katıyor. Elkatmış’a yaptığı asist Murat’ın gollük dokunuşu kusursuzdu. Kimileri Menemen’in başarılarına şaşırıyor. Doğrusu ben de öyle ama kazanıyorlar. Hem de alın teriyle. Bravo onlara.
Fatih Tanfer: Menemenspor, güçlü İstanbulspor’u deplasmanda yenerek puanını 17’ye çıkardı ve puan sıralamasında 9. sıraya yerleşti. İkinci Karagümrük’ün 19 puanı olduğu düşünülürse Menemen’in geldiği noktanın çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Menemen, öncelikle gücünü bilerek oynuyor. Agresif oyun yapısı büyük avantaj. Elbette kaleci Selmani, defans merkezinde Ercan ve Trtovac’in hatasız oyunu bu başarıda önemli rol oynuyor. Takımda yükselen yıldız Ali Keten (sezonun ikinci maçında Tahir Başkan’a burada, Menemenspor’un en iyi transferlerinden biri olduğunu söylemiştik. Bizleri yanıtmıyor da) bence ligin yıldızlarından biri olacak. Alberk, Taşkın, Murat ve Tayfun yaptığı baskılarla rakibinin oyununu bozuyorlar. Hüseyin rakip defansla büyük mücadele verdi. Menemenspor sert ve sahada mücadele ruhunu sergileyen oyuncularıyla çok zoru başarıyor. Cenk Laleci’nin bu oluşuma katkısı büyük.
Mehmet Demirtaş: Öncelikle sözlerime nazar değmesin diyerek başlamak istiyorum. Menemen, İstanbul deplasmanından üç puanı söküp aldı. Maç içinde oyunu bırakıp pes etmek gibi bir niyetleri yoktu. Bu altın değerindeki üç puan onları Play Off’a bir adım daha yaklaştırdı. Bundan sonra ki fikstür zor olsa da ben Menemenspor’un her maçı kazanacak yüreğe sahip olduğu düşüncesindeyim. Umarım kazanma alışkanlığı devam eder.