25.04.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
“AF sessiz olabileceği gibi çarpıntı, düzensiz kalp atışı, nefes darlığı, yorgunluk, güçsüzlük gibi şikâyetlere sebep olabileceği gibi aynı zamanda bayılma, felç geçirme veya kalp yetmezliği bulguları gibi ciddi durumlarla karşımıza gelebilir” vurgusunu yapan Dr. Mustafa Gönençer, “Atriyal fibrilasyonun en önemli riski kalp içinde pıhtı oluşturması, bu pıhtının beyin damarlarını tıkaması sonucu hayatı tehdit eden veya kalıcı sakatlıklara yol açabilecek inmelerin meydana gelmesidir. İnme geçiren hastaların yüzde 10’undan bu ritim bozukluğu sorumludur. Aynı zamanda bu ritim bozukluğunda kalp hızı yüksek ve düzensiz olduğu için hastaların 3’te birinde kalp yetmezliği gelişir” dedi.
‘Risk faktörü, yaş’
AF için önemli risk faktörünün yaş olduğunu kaydeden Dr. Gönençer, şu noktaların altını çizdi: “Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp damar tıkanıklığı, obezite, KOAH ve uyku apnesi gibi hastalıklar oluşumunu kolaylaştırmaktadır. AF teşhisi EKG ve ritim holter aracılığıyla olmaktadır. 65 yaş üstündeki tüm bireylerde, özellikle yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp damar tıkanıklığı gibi hastalığı olanlarda ve inme geçirenlerde mutlaka araştırılmalıdır. AF teşhis edilen kişilerde inme açısından yüksek risk durumu tespit edilerek inmelerin engellenmesi için kan sulandırıcı tedavi başlanmalı, kalp yetmezliği gelişimini engellemek için ritim tedavisi düzenlenmelidir.”