14.01.2019 - 22:26 | Son Güncellenme:
AA
Başabakan May, AB ile vardığı Brexit anlaşmasının parlamentoda yapılacak oylanmasından önce milletvekillerine hitap etti.
Parlamentonun Brexit anlaşmasını tartıştığı 4. oturum öncesinde konuşan May, AB tarafının anlaşmadaki “tedbir maddesi” ile ilgili verdiği güvencelerin, bazı milletvekillerini tatmin etmediğini bildiğini söyledi.
“Anlaşma mükemmel değil. Bir uzlaşma.” ifadesini kullanan May, “Parlamentonun bütün üyelerine sesleniyorum. Daha önce ne karar vermiş olursanız olun, önümüzdeki 24 saat içinde bu anlaşmayı bir kez daha düşünün.” diye konuştu.
May, bazı milletvekillerinin anlaşma metninin değişmesini istediğini bildiğini belirterek, “Tedbir maddesinden tek yanlı çekilme mekanizması, bir zaman tahdidi veya tedbir maddesinin toptan reddini istiyorlar. Ancak bu diğer AB üyelerinin anlaşmayla kendi kara sularımız veya Cebelitarık’ın egemenliği gibi konularda elde ettiğimiz önemli kazanımları geri almaya çalışması riskini beraberinde getirir.” değerlendirmesini yaptı.
Tedbir maddesini reddetmenin, anlaşmasız ayrılık anlamına geldiğini kaydeden May, “İstediğimiz her güvenceyi elde edemediğimiz için bu anlaşmayı reddedip anlaşmasız Brexit’i tercih etmemiz gerektiğini düşünenlere sormak isterim: Anlaşmasız Brexit’in İskoçya’da bağımsızlık isteyenleri ne kadar güçlendireceğini düşündünüz mü? Ya da Kuzey İrlanda’da fiziki sınır için referandum isteyenleri? Birliğimiz için gerçek tehdit budur." diye konuştu.
May, anlaşmasız Brexit’in geçiş sürecine imkan vermeyeceğini, güvenlik ile ilgili iş birliğini bitireceğini, AB ülkelerindeki İngiliz vatandaşlarını güvencesiz bırakacağını ve iş dünyasını belirsizliğe sürükleyeceğini anlattı.
Başbakan May, “Parlamentonun anlaşmasız Brexit yerine Brexit’i bloke etmeyi seçmesi durumunda da bu, demokrasimizin tahribi ve hizmet etmemiz için seçildiğimiz halka bize verdikleri talimatı yerine getirmeyeceğimizi söylemek anlamına gelecektir.” şeklinde konuştu.
Yoğun muhalefet oylamayı erteletmişti
İngiliz parlamentosundaki Brexit anlaşması oylaması, anlaşmanın karşılaştığı yoğun muhalefet nedeniyle ertelenmişti.
Bunun üzerine May, AB tarafıyla bir dizi görüşme gerçekleştirerek tedbir maddesiyle ilgili kaygıları giderecek hukuki bağlayıcılığı olan bir taahhüt almaya çalışmıştı. Ancak May Brüksel'deki muhataplarından iyi niyet beyanlarını aşan bir taviz almayı başaramamıştı.
Anlaşmanın en çok tepki çeken unsurunu oluşturan "tedbir maddesi" ile İngiltere'nin bütünü, belirsiz bir süre için AB ile Gümrük Birliği içinde kalacak.
İngiltere'nin tek yanlı olarak çekilemeyeceği bu düzenleme içinde ülke, bazı AB kurallarına da tabi olmayı sürdürecek. "Tedbir maddesinin" AB ile daha yakın bir ilişki içinde kalmasını öngördüğü Kuzey İrlanda ile İngiltere arasında mal dolaşımında ise "düzenleyici kontroller" yapılacak.
Sert Brexit yanlıları anlaşmayla İngiltere'nin AB'nin uydu devletine dönüşeceğini ve Kuzey İrlanda'nın da ülkeden kademeli kopacağını savunuyor.
Bu kişilere göre İngiltere AB'ye ödeyeceği ayrılık ücreti ile elindeki en önemli müzakere kozunu da yitirmiş olacak.
Parlamento ipleri eline aldı
İngiliz parlamentosu, geçen hafta aldığı iki kararla hükümetin anlaşmasız Brexit için ayırdığı bütçeyi kullanmasına kısıtlama getirmiş ve May'in yeni tavizler için AB ile müzakeresi için kullanabileceği süreyi 3 günle sınırlamıştı.
Parlamento bu kararlarla May hükümetinin Brexit sürecindeki inisiyatifini kısıtlayarak ipleri önemli ölçüde eline almıştı.
Parlamento geçen hafta yeniden tartışmaya başladığı anlaşmayı yarın akşam saatlerinde oylayacak.
Anlaşmanın kabulü halinde İngiltere 29 Mart'ta AB'den resmen ayrılmış olacak. Anlaşmasının reddi halinde ise İngiltere'de erken seçimden yeni referanduma kadar bir dizi seçenek masaya gelebilecek.
İngiltere 23 Haziran 2016'da yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı almıştı.