Yine terör skandalı! Fransa, PKK/YPG'ye desteğini sürdürüyor
13.04.2023 - 11:30 | Son Güncellenme:
Türkiye'nin tekrarlanan güvenlik endişeleri ve uyarılarına rağmen terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği desteği sürdüren Fransa yine büyük bir skandala imza attı.
Geçtiğimiz ay terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı YPG ve bunun kadın kolları YPJ mensuplarını Fransa Senatosu'nda ağırlayan ve sözde onur madalyaları veren Fransız vekiller bu kez de PKK/YPG elebaşlarını ağırladı. O görüşmeye dair fotoğrafları üstelik sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Şu an iktidardaki parlamentoda sandalyesi bulunan Sarah Tanzilli fotoğrafı 'Heyecan verici' olarak nitelendirdi.
BU ZİYARET NE ANLAMA GELİYOR?
CNN Türk canlı yayınına katılan Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Furkan Kaya, Fransa'da yaşanan skandalı Göksu Öngören Özgür'e değerlendirdi. Kaya'nın açıklamaları şöyle;
Zaten yıllardır bunu konuşuyoruz. Özellikle Avrupa'nın ABD'nin kadınlar üzerinden YPJ üzerinden biraz bu işin kamu diplomasi yönünde yumuşatmaya çalıştığını, PKK'nın organik doğal uzantısı olarak gördüğümüz bu PYD/YPG/SYD oyunlarıyla bu işi meşru hale getirmek istediklerini biliyoruz.
Fakat son dönemlerde özellikle bunun dozajının artması ve işte geçtiğimiz gün resmen bir devlet madalyasıyla taçlandırılan terör örgütü mensuplarını bu anlamda Fransa'nın özellikle Avrupa'nın teröre bakış açısını özellikle Türkiye'nin belki iç mimarisi, iç dekorasyonu yapmak üzere bu terör kartını kullanmaya devam ettiğini görüyoruz.
Tabi zamanlama önemli. Neden? Şu anda Türkiye 14 Mayıs gibi gerçekten tarihindeki en önemli seçimlerine gidiyor. Ve özellikle terörle Türkiye'de yer alan HDP'nin yan yana gelmesi, bu noktada terörle verilen mesajlar ve Avrupa'nın da terör meselesi üzerinden de Türkiye'nin siyasetine de seçimine de bu şekilde müdahil olduğunu da ifade edebiliriz.
Fransa Senato'su geçtiğimiz haftalarda terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG YPJ'nin sözde sözcülerini misafir etti. Fransız-Kürt Girişimciler Birliği tarafından düzenlenen buluşmada YPJ'nin sözde Sözcüsü Rûksan Mihemed ile YPG'nin sözde Sözcüsü Nûrî Mehmûd’a sözde onur madalyası verildi.
"TÜRKİYE DEŞİFRE ETTİ"
Bu noktada uluslararası kamuoyu, özellikle Suriye'nin kuzeyiyle beraber burada yapılanma, Kürt devleti, terör devleti kurma noktasında da Fransa, Suriye'nin kuzeyinde bulunan lejyonerleri vasıtasıyla, PYD'nin YPG'nin... 'Lafarge' şirketini biliyorsunuz. Türkiye deşifre etti.
Oranın şehirleşmesine hizmet ettiler. Diğer taraftan kendilerince yaptıkları siperler. Yine o siperlerin yapımında Lafarge firmasının sağlamış olduğu çimentoyla yapıldığı ortaya çıktı. Bu gördüğümüz sadece buz dağının görünen kısmı. Görünmeyen kısmında zaten terör örgütüne akan binlerce silah, milyonalarca dolar para yardımı, aynı zamanda sağlık yardımı bir de diğer taraftan bu terör örgütü mensuplarını bir şekilde uluslararası araneda meşru hale getirmek.
"100 YILDIR YAPILAN BİR ÇALIŞMA BU"
(Sarah Tanzilli'nin fotoğrafı paylaşması) Meşru tanımaya doğru getirmektir aslında bu. Bir senatör, bir milletvekili, bir devlet temsilcisiyseniz şu anda yanınızda masada oturtuyorsanız, ona devlet nişanı veriyorsanız diyorsunuz ki; 'Benim için meşru yapılanmadır bu' yani malumun ilanıdır aslında.
Tabi bu noktada Türkiye'nin duruşu belli. 'Vay bize bu nasıl yapılır' diye de ayıplanmamak lazım. Çünkü bu 100 yıldır Türkiye'ye özellikle Sevr Anlaşması'ndan beri sürekli psikolojik harp yöntemleriyle artık ayyuka çıkmış vaziyette ilanıdır bu. Dolayısıyla Fransa'da, Almanya'da, ABD'de bazı lobilerin de vermiş olduğu destekle beraber Türkiye'ni güneyinde kukla bir devlet kurdurmak üzere 100 yıldır yapılan bir çalışma bu. Şaşırmamak lazım. Bizim yapmamız gereken, Türkiye'nin terör noktasındaki PKK noktasında, PKK/PYD/YPG ne derseniz diyin bu noktadaki duruşunu net bir şekilde ifade ediyor. Hem diplomasi yoluyla hem sert gücüyle ediyor.
ABDULLAH AĞAR: MAKSATLARI ŞU...
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ağar da konuyla ilgili dikkat çeken yorumlarda bulundu. Ağar'ın açıklamaları da şu şekilde;
Hem paçavralarıyla hem de üzerlerine üniforma diye giydikleri bir diğer başka ğaçavrayla Fransa'nın ne yapmaya çalıştığı ortada. Burada en önemli sorulardan bir tanesi de teşhisten öte 'Biz bu sorunu nasıl çözeceğiz?' Çünkü sonuçta sadece Fransa değil belki Fransa kendini gösteriyor özellikle YPG/PKK, Fransa yakınlaşması var.
Burada en önemli olan şey devletleştirme süreçlerini bizim nasıl engelleyeceğiz... Sonuçta evet şu son derece önemli bizim açımızdan, terörle mücadele açısından son derece önemli. Türkiye'deki etkinlikleri 100 tane teröristin altına filan düştü. Son dönemde öyle görünüyor. Eylem kabiliyeti ve kapasitelerini yitirdiler. Ama bununla birlikte Türkiye'deki ana siyasi eksenleri çok güçlü bir şekilde manipüle etme inisiyatifine sahip oldular ve maksatları şu; seçimden sonra bir kilit partiye dönüşmek.
Bir diğer tarafıyla Suriye'de başta ABD marifetiyle bir şekilde devletleşme süreçlerini tamamlamak. Burada Fransa yok mu? Güçlü bir şekilde var. Sonuçta Fransa bakıldığı zaman DEAŞ'la mücadele maske mazeretinde, yalanı çerçevesinde ABD'nin Fransa'nın ve İngiltere'nin orada faaliyet gösterdiklerini görüyoruz. Bir de bunun Avrupa ayağı var. Avrupa ayağının içerisinde bazı kırılganlıklar yaşadı Fransa. Özellike 3 tane YPG/PKK'lının bir Fransız tarafından öldürülmesiyle birlikte tabiri caizse Fransa'yı yakıp yıktılar. Eylemler başka ülkelere filan da sıçradı.
Evet belki Türkiye'ye karşı oluşturulmuş bir istikrarsızlaştırma projesi, bir parçalama projesi YPG/PKK terör örgütü Kürt kimliğini istismar ederek. Ama bir diğer tarafıyla da Avrupa'yı tehdit ettiğini gördüler. Burada bence iki maksat var. O devletleştirme süreçleriyle PKK/YPG terör örgütü bir meşrulaştırma kumpanyası bu. Sürekli bunu yapıyorlar. Bir diğer tarafıyla da kendi içlerinde PKK/YPG'nin olduğu o terör gücünü, istikrarsızlaştırma gücünü konsolide etmeye çalışıyorlar.
Fransa'da YPG/PKK düğmeye bastığı an Fransa'nın kamu düzenini, istikrarını, iç huzurunu, işleyişini bozabilecek bir kabiliyete kavuştuğunu görüyoruz.
