19.09.2022 - 06:58 | Son Güncellenme:
Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr - 1950'li yıllarda New York'ta dünyaya gözlerini açtıktan kısa bir süre sonra annesi onu başka bir aileye evlatlık verdi. Çocukluğu problemli geçti. Birçok davranış sorunu vardı. Henüz 11 yaşındayken IQ'su 116 olarak ölçüldü. Ortalamanın üzerinde bir zekaya sahip olmasına rağmen okulda başarısızdı. Evde ise ailesi sık sık onun öfke nöbetleriyle uğraşmak zorunda kalıyordu.
Sıkıntılı geçen ortaokul yıllarından sonra lisede aşık oldu, okuldan mezun olur olmaz sevgilisiyle evlendi. Ancak bu evlilik sadece sekiz ay sürdü. 20'li yaşlarına geldiğinde ise içindeki öfke giderek kontrol edilemez bir hale geldi. 25 yaşında iş bulma hayaliyle Kaliforniya'ya taşınan adamın yolları kuzeniyle kesişti. Bu birliktelik ülke tarihinin en korkunç cinayetler serisiyle sonlanacak, adeta sonun başlangıcı olacaktı.
11 YAŞINDAYKEN IQ'SU 116 OLARAK ÖLÇÜLDÜ
22 Mayıs 1951'de New York şehrinde dünyaya gelen Kenneth Bianchi henüz iki haftalık bir bebekken başka bir aileye evlatlık verildi. Öz annesi bir hayat kadınıydı. Evlatlık olarak verildiği Bianchi ailesinin tek çocuğu olan Kenneth Bianchi, problemli bir çocukluk geçirdi. Henüz beş yaşındayken nörolojik sıkıntılar yaşayan Bianchi, sık sık bilinç kaybı yaşıyordu. Bu probleme istem dışı idrar kaçırma da eklenince aile soluğu hastanede aldı. Bianchi'nin psikiyatrik açıdan başka problemleri de olduğunu söyleyen doktorlar, onun öfke nöbetlerine eğilimli olduğunu söyledi. Bianchi'ye henüz 10 yaşındayken pasif-agresif kişilik bozukluğu kondu. Bir yıl sonra çeşitli testlere giren Bianchi'nin IQ'su 116 olarak ölçüldü.
Bianchi'nin ortalamanın üzerinde bir zekaya sahip olduğunu vurgulayan doktorlar ondaki potansiyelin doğruya yöneltilmesi için ailenin daha çok çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Anne ve babası onun hata yapmaması için çaba gösterse de Bianchi söz dinlememekte kararlıydı. Öğretmenleriyle anlaşamıyor, onlarla sık sık kavga ediyordu. İki kez okul değiştirmek zorunda kalan Bianchi başarısız bir öğrenciydi ve ailenin elinden hiçbir şey gelmiyordu. Bianchi ailesi çocuklarına doğruyu göstermek için çaba gösterse de hiçbir sonuç alamıyorlardı. Evde sık sık tartışmalar yaşanıyordu. Olaylı bir gecenin sabahında ölüm onların kapısını çalacaktı.
EVLİLİĞİ SADECE SEKİZ AY SÜRDÜ
Bianchi henüz 13 yaşındayken babasını kaybetti. Babası zatürre yüzünden aniden hayatını kaybetmişti. Bu sarsıcı ve ani ölüme rağmen Bianchi'nin hayatında hiçbir değişiklik olmamıştı. Ne ağladı ne de üzüldü. Eşi Nicholas Bianchi'yi kaybeden Frances Bianchi aileyi geçindirmek için çalışmaya başladı. Kenneth Bianchi ise hiçbir şey olmamış gibi sadece okula gidiyordu. Liseye geçtiğinde aşık olan Bianchi, lise mezuniyetinden kısa bir zaman sonra kız arkadaşıyla evlendi. Fakat bu evlilik sadece sekiz ay sürdü. Eşi onu sadece sekiz ay içinde terk etmişti.
Yetişkinliğe adım attığı için artık ayaklarının üzerinde durması gerekiyordu. Bir kuyumcuda çalışmaya başladı önce. Fakat burada tutunamadı. Sebebi ise hırsızlık yapmasıydı. Girdiği diğer işlerden de benzer sebeple kısa zaman içinde ayrılmak zorunda kaldı Bianchi. Yaptığı hırsızlıklar kısa süre içinde fark ediliyor, o da sık sık konum değiştirmek zorunda kalıyordu. Takvimler 1976'yı gösterdiğinde New York'tan taşınmaya karar verdi.
ARABA TURU YAPARKEN AKILLARINA GELDİ
Bianchi, evdeki bütün eşyalarını topladı ve 1976 yılında Kaliforniya'ya taşındı. Artık hiç bilmediği Los Angeles'ta yaşayacaktı. Üstelik bu şehirde yalnız değildi. Kuzeni Angelo Buono Jr. da burada yaşıyordu. Bir araya gelen ikilinin derdi ortaktı. İkisi de genç ve eğitimsizdi. Hayatta kalmak için para kazanmaları gerekiyordu. Ancak iki kuzenin bir araya gelmesi oldukça tehlikeli bir tabloyla sonuçlanacaktı. Çünkü her ikisinin de şiddet ve suça eğilimi vardı.
Sık sık birlikte vakit geçiren ve kadınları fuhuşa zorlayarak para kazanmayı hedefleyen ikili, Angelo Buonor Jr.'ın arabasıyla Los Angeles sokaklarında gezinmeye başladı. Arabayla yaptıkları turlarda sık sık yol kenarındaki kadınlarla diyalog kurmaya başladılar. Angelo Buono Jr.'ın kadınlar tarafından ilgi gören bir adam olmasını fark ettiklerinde bir oyun oynamaya karar verdiler. İkisi de polis taklidi yapacaktı ve kendilerine inanmayan kadınları ikna etmek için sahte rozetler çıkartacaklar, arabalarını hayat kadınlarının şüphelenmeyeceği şekilde modifiye edeceklerdi. Kısa bir zaman içinde tüm eksikliklerini tamamlayan ikili artık oyuna hazırdı. Ancak bu oyun kısa
12 İLA 28 YAŞLARINDAKİ KIZLAR VE KADINLAR HEDEFTİ
Kendilerine yaklaşan kadınlar hiçbir tuhaflığı sezmeden arabaya atlıyor, onlar ise kurbanlarına hissettirmeden Angelo Buono Jr.'ın evine doğru 'ölüm yolculuğu' yapıyordu. Hedefleri 12 ile 28 yaş aralığındaki kadın ve kızlardı. 17 Ekim 1977'de ilk kurban Yolanda Washington'dı. Henüz 19 yaşındaki Washington'ın cansız bedeni bir yamaçta bulundu. Otopsi raporuna göre Washington öldürülmeden önce tecavüze uğramış ve bir ip ile boğularak öldürülmüştü. Kadının el ve ayak bileklerinde ip izleri görülebiliyordu.
31 Ekim 1977'de ikinci kurban Judith Lynn Miller'dı. Miller henüz 15 yaşındaydı. Genç kızın cansız bedeni çıplak bir halde bir park yolunda bulundu. Defalarca tecavüze uğrayan genç kız tıpkı ilk kurban Washington gibi yine boğularak öldürülmüştü. 5 Kasım 1977'de 21 yaşındaki Lissa Kastin'in cansız bedeni bir gece kulübünün yakınında çıplak bir halde bulundu. 9 Kasım 1977'de ölü bulunan 28 yaşındaki Jane Kral'ın vücudu işkenceden ötürü tanınmaz haldeydi. 13 Kasım 1977'de henüz 12 yaşında olan Dolly Cepeda ve 14 yaşındaki Sonja Johnson'ın cansız bedenleri bir çöp konteynerinde bulundu. Her ikisi de tecavüze uğramış ve boğularak öldürülmüştü.
SIVI TEMİZLİK ÜRÜNLERİNİ KOLUNA ENJEKTE ETTİ
20 Kasım 1977'de 20 yaşındaki Kristina Weckler'in cansız bedeni ormanlık arazide bulundu. Weckler'in kolundaki iğne izleri, iki cani kuzenin iple boğmak yerine daha vahşi yöntemler denemeye başladığını kanıtlıyordu. Weckler'in boynunu ve ayak bileklerini iple bağlayan katil kuzenler genç kadının koluna sıvı temizlik ürünlerini enjekte etmişti. Weckler'in vücudu morluklar içindeydi. 28 Kasım 1977'de 18 yaşındaki Lauren Wagner'ın cansız bedeni bulunduğunda vücudunda çok sayıda yanık izi vardı.
13 Aralık 1977'de bulunan 17 yaşındaki Kimberly Martin'in cesedindeki işkence ve tecavüz izleri görenleri dehşete düşürecek cinstendi. 16 Şubat 1978'te bulunan 20 yaşındaki Cindy Lee Hudspeth'in cesedi ise uçurumdan terk edilmiş arabasının bagajında bulundu. Hudspeth, kuzenler tarafından canice boğularak öldürüldü, cansız bedeni bir aracın bagajına konuldu ve araç uçurumdan aşağı itildi. 11 Ocak 1979'da ise 22 yaşındaki Karen Mandic ve 27 yaşındaki Diana Wilder, boğularak vahşice öldürüldü. Bu son iki cinayet Angelo Buono Jr.'ın yardımı olmadan tek başına Kenneth Bianchi tarafından işlendi.
YAPTIĞI HATA YÜZÜNDEN 24 SAATTE YAKALANDI
Ortada tam 12 cinayet vardı. 17 Ekim 1977'den 11 Ocak 1979'a kadar devam eden cinayetler yüzünden Los Angeles'ta yaşayan kadınlar büyük bir tedirginlik ve korku içindeydi. Aylarca cinayetlerin peşinde iz kovalayan ekipler, aradıkları ipucuna son iki cinayette ulaşabildi. Kuzeninin yardımı olmadan Karen Mandic ve Diana Wilder'ı öldüren Bianchi, bu cinayetleri işlediği sırada ardında birçok ipucu bıraktı. Polisin ipuçlarını çözerek onu ve kuzenini bulması yalnızca 24 saat sürecekti. Tutuklanan ikiliden Bianchi, önce deli numarası yaptı ancak mahkeme psikologları onun numara yaptığını tespit etti.
ABD'nin en korkunç ve dehşet verici seri katil vakalarından biri olan Bianchi, kriminolog ve yazar Christopher Berry-Dee tarafından ziyaret edildi. Ülke tarihinin en sarsıcı cinayet serisini araştıran Berry-Dee, Bianchi için şunları söyledi: "O çok karmaşık bir adam. Başka cinayetlerde de parmağı olduğunu düşünüyorum. Ölüm cezasının uygun olduğu bir dava varsa bence bu davadır."
Serbest kalma umudunu yitiren Bianchi, sorgulama esnasında ünlü aktör Peter Lorre'nin kızı Catharine Lorre'yi de aracına aldıkları ancak onun kim olduğunu fark ettikleri anda kadını serbest bıraktıklarını itiraf etti, dava sırasında gözyaşlarına boğuldu. İki cani kuzen ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Angelo Buono Jr. 2002 yılında hapishanedeyken kalp krizi geçirerek öldü. Walla Walla'daki Washington Eyalet Hapishanesi'nde cezasını çeken Bianchi ise mahkemenin kararına defalarca itiraz etti, hatta 2010 yılında şartlı tahliye başvurusunda bulundu. Başvurusu reddedilen Bianchi'nin şartlı tahliye için en erken 2025 yılında uygun olacağı açıklandı.