09.02.2024 - 12:54 | Son Güncellenme:
DW Türkçe
Almanya'nın saygın düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfı'nın (SWP), "Türkiye küresel bir silah ihracatçısı olma yolunda" başlıklı analizinde, Türk savunma sanayisinde yeni bir dönemin kapılarını aralayan değişim ve bunun Batılı hükümetleri karşı karşıya getirdiği yeni sınamalar mercek altına alındı. SWP analizinde, 'Türkiye'ye Eurofighter satışı fırsatlar doğurabilir' dedi. Analizde, Eurofighter satışının Türkiye’nin Batı sistemine entegrasyonunun devamını sağlayacağına ve Türkiye'den SİHA ithalatı gibi iş birliği imkanları doğurabileceğine işaret edildi.
SWP bünyesindeki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi (CATS) uzmanlarından Jens Bastian imzasıyla kaleme alınan analizin en dikkat çeken bölümünü ise Türkiye’nin 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı satın alma talebine ilişkin değerlendirmeler oldu.
JF-17 SAVAŞ UÇAKLARI ALTERNATİF
lmanya, İngiltere, İtalya ve İspanya'dan oluşan dörtlü konsorsiyum tarafından üretilen uçakların Türkiye’ye satışına Madrid ve Londra’nın yeşil ışık yakıldığını, Berlin ve Roma’nın ise henüz onay vermediğini hatırlatan Jens Bastian, Alman hükümetinin önemli bir kararın eşiğinde olduğu görüşünde. Eurofighter satışı ile ilgili olarak, "Alman hükümeti iç politika konuları ile NATO ittifakı içindeki taahhütlerini dengeleme gerekliliğinin yol açtığı sınamayla karşı karşıya" saptamasında bulundu.
Analizde ayrıca Türkiye’nin savunma ihracatı politikalarında NATO dışında ittifaklar oluşturmakta olduğu, Ankara’nın Eurofighter tedarik anlaşması gerçekleşmediği takdirde Çin-Pakistan ortak yapımı JF-17 Thunder savaş uçaklarını satın almayı değerlendirdiği belirtildi.
Türkiye'nin uluslararası savunma üretimi ve askeri hizmetler arenasında kalıcı bir aktör olacağına, dış politikada ağırlığının da artacağına dikkat çeken Jens Bastian, yaznının devamından şu ifadelere yer verdi:
"Eurofighter Typhoon'ların Türkiye'ye satışı ticari bir silah ihracatı anlaşmasından çok daha fazlası olacaktır. Bu, Türkiye'nin Batı'nın askeri-endüstriyel sistemlerine entegre olmasının devamı anlamına gelir."
Bastian, bu vesileyle insansız hava araçları gibi Türk savunma teçhizatlarının Alman ordusuna ihraç edilmesi gibi yeni iş birlikleri için de fırsatların doğabileceğinin altını çizdi.
"TÜRKİYE YENİ PAZARLARIN FETHEDİLMESİYLE SİLAH İHRACATINI ARTTIRIYOR"
ens Bastian tarafından kaleme alınan analizde yanı sıra, Türk hükümetinin Türkiye’nin silahlanma yetkinliğini güçlendirerek dışarıya bağımlılığını azaltma hedefi ve bu hedef doğrultusunda izlenen 'tekno-ulus' inşa etme stratejisi ile ilgili bilgiler de aktarıldı, teknolojik inovasyonda önemli atılımlar gerçekleştirildiği ise vurgulandı.
Türkiye’nin geçen yıl 5 milyar 500 milyon dolar ile yeni bir zirveye ulaşan silah ihracatındaki artışın 'yeni pazarların fethedilmesinin bir sonucu olduğu' belirtilen yazıda, 2023 yılında 185'ten fazla ülkenin Türkiye'den askeri ekipman satın aldığı bildirildi. Baykar, TAI, Roketsan, STM ve Aselsan gibi Türk savunma şirketlerinin portföylerindeki ürünlerin cazip olduğu ve bu sebeple de özellikle Afrika kıtasında, Tayvan dahil Asya’da ve son dönemde de Latin Amerika’da ilgi gördüğü kaydedildi.
Yazıda faaliyetleri uluslararası kamuoyunda büyük ilgiyle takip edilen silahlı insansız hava aracı (SİHA) üreticisi Baykar’a dikkat çekildi.Bayraktar TB-2 SİHA’larının Suriye’de, Kuzey Irak’ta ve Libya’da kullanıldığına işaret eden CATS uzmanı, bu hava araçlarının ihracatında da büyük artış olduğunu, hem Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı, hem de Ukrayna’nın Rusya’ya karşı bunları kullandığını hatırlattı.
BAYKAR'IN UKRAYNA HAMLESİ
Bayraktar’ın Ukrayna’ya desteği ve ülkede inşa edilmeye başlanan fabrikası NATO’da da yankı uyandırdı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Çarşamba günü düzenlediği ortak basın toplantısında, Ukrayna ordusunun modernizasyonunun önemine vurgu yaparak Türkiye’nin bu bağlamda önemli bir rol üstlendiğini söyledi.
Türkiye’nin, Bayraktar SİHA’ları ile Ukrayna’ya destek verdiğini hatırlatan Stoltenberg, "Şimdi de insansız hava araçları üretmek için Ukrayna'da yeni bir fabrika, yani bir Türk insansız hava aracı fabrikası kuruyorlar. Ve bu, NATO müttefiklerinin Ukrayna'yı doğrudan silah ve mühimmat teslimatıyla desteklemelerinin yanı sıra kendi silahlarını üretme kapasitelerine yatırım yaparak ve kapasitelerini artırarak desteklemelerine bir örnek teşkil ediyor" diye konuştu.
"BAYKAR SİHA'LARI DEĞİŞİMİN YALNIZCA GÖRÜNEN KISMI"
Öte yandan CATS uzmanı Bastian’a göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın ailesine ait olan Baykar, Türkiye’nin silahlanma politikasında yeni bir döneme girildiğinin yalnızca görünen kısmı. Analizde Türkiye’nin modernizasyon hamlelerinin özellikle askeri havacılık endüstrisine odaklandığına vurgu yapıldı. Yan sıra bu yönde gerçekleştirilen atılımlar ve yapılan yatırımlar hakkında detaylı bilgiler verildi.