04.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Can Çırnaz - Son dönemde dünyanın en güçlü insanları, genellikle teknoloji dünyasında büyük başarıya ulaşmış ve bu sayede çok büyük servetlere sahip olmuş kişiler arasından geliyor. Amazon kurucusu Jeff Bezos, Tesla ve SpaceX kurucusu Elon Musk, Microsoft kurucusu Bill Gates ve Facebook kurucusu Mark Zuckerberg bu kişiler arasında gösteriliyor. Bu isimler, her ne kadar tüm dünyanın her adımını takip ettiği ve söyledikleri sözlere büyük önem verilen kişiler olsa da, kendilerine karşı ciddi bir tepki de oluşmuş durumda.
Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un, kardeşi ile beraber havacılık ve uzay araştırma şirketi Blue Origin ile 20 Temmuz’da uzaya çıkacağını duyurmasının ardından, Bezos’un dünyaya dönmesini istemeyenlerin internette ‘Dünyaya dönmesin’ diyerek imza kampanyası başlatması bu duruma dikkat çekici bir örnek. Bezos’un geri gelmemesi için yaklaşık 150 bin imza toplanmış durumda ve kampanya hedefine ulaşmak üzere. Bezos’un şirketi Amazon’un küçük dükkanları bitirmesi uzun yıllardır tepkilere neden oluyor.
Eleştirilerin odağındalar
Elon Musk’ın, her attığı tweet ile kripto para dünyasında ciddi dalgalanmalara sebep olması nedeniyle, kendisine karşı özellikle küçük yatırımcıda oluşan ve gittikçe artan nefret, bu rahatsızlığa bir diğer örnek. Musk’ın piyasayı manipüle ettiğine dair iddialar son dönemde sıklıkla dile getiriliyor.
Bill Gates ise, özel hayatıyla ilgili sarsıcı iddiaların dışında Kovid döneminde aşı konusunda kendisine karşı ciddi bir antipati bulunuyor. Gates’in tarım alanındaki yatırımları da şüphecilerin dikkatini çekiyor.
Mark Zuckerberg’in sosyal medya devi Facebook ise yıllardır bilgi satışı ve veri gizliliği gibi konular nedeniyle eleştirilerin odağında. Özellikle ABD’de Donald Trump’ın kazandığı seçim sonrasında patlak veren skandallar, Facebook’un güvenilirliği konusunda tüm dünyada ciddi bir rahatsızlığa neden oldu. Facebook’un pandemide yalan haberlerin ve komplo teorilerinin yayılmasına aracılık etmesi de eleştiriliyor.
Ülkelerden bile zenginler
Kovid-19 salgını döneminde dünyanın ‘teknoloji baronları’ olarak adlandırılan isimlerin servetlerine yaklaşık 400 milyar dolar daha katması, milyonlarca kişinin ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşadığı bir dönemde bu isimlere karşı oluşan nefreti körüklüyor. Musk servetini dörde katlarken, Bezos ile aralarında ‘dünyanın en zengin ismi’ olma konusunda bir rekabet yaşanıyor. Bezos’un kişisel servetinin dünyadaki ülkelerin yüzde 75’inin milli hasılasından fazla olması inanması zor bir gerçeği ortaya koyuyor.
Dönemin ‘Roma İmparatorluğu’
Milyarderlere karşı oluşan nefretin yoğun olduğu sol bloğun ABD’de önemli temsilcilerinden Senatör Bernie Sanders, Washington Post’a yaptığı açıklamada, “Bence Bezos, Zuckerberg ve Musk gibi, daha önce yaşanmamış bir ekonomik zorluk döneminde bile, tiksindirici biçimde zenginleşen isimlere daha fazla tahammül edemeyiz” dedi. Pandemi döneminin ultra zenginler için bir fırsat sahnesine dönüşmesi özellikle ABD’de tartışma yaratıyor.
Teknoloji baronları hakkında “Kazanan her şeyi alır” isimli bir kitap yazan eski New York Times muhabiri Ananad Giridharadas, dünyanın artık yönetildiği yer olarak ifade edilen Silikon Vadisi hakkında şu ifadeleri kullanıyor: Silikon Vadisi bizim zamanımızın Roma İmparatorluğu. Dünya’da her nerede yaşıyorsanız, Roma’nın sizin geleceğiniz hakkında bir planı vardı. Şimdi de Silikon Vadisi için aynı şey geçerli. Doğrudan veya dolaylı olarak Silikon Vadisi’nde alınan kararlardan etkilenmemek mümkün değil”.
‘Kâr çetesi’
Dünyanın en zengin kişilerinden olan Fransız LVMH Grubunun patronu Bernard Arnault’ya yönelik Paris’te yeni bir protesto gerçekleştirildi. Fransa’nın en zengin kişisi olan Arnault dışında, pandemi döneminde zenginleşen ülkenin diğer iş insanlarını da hedefleyen protestocular, tepkilerini ‘Kâr çetesi’ sloganıyla ifade etti.