26.01.2023 - 12:17 | Son Güncellenme:
Rusya, Almanya ve ABD'nin Ukrayna'ya tank göndereceğini duyurmasına arka arkaya yapılan açıklamalarla tepki gösterdi. Kremlin, "ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya tank dahil silah sevkiyatını çatışmaya doğrudan müdahil olma şeklinde değerlendiriyoruz" dedi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Washington ve diğer Avrupa başkentlerinden aksi yönde yapılan açıklamalara rağmen Moskova'nın bakış açısını dile getirdi.
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patrushev de, ABD ve NATO'nun Ukrayna'daki çatışmanın tarafları haline geldiğini söyledi. Rusya lideri Vladimir Putin, 24 Şubat 2022 sabahı Ukrayna'ya saldırı emri verdi. Geride kalan 11 ayı aşkın sürede Ukrayna birçok cephede Rus işgalcileri hezimete uğrattı.
Kiev yönetimini destekleyen Batılı ülkeler, bugüne kadar Ukrayna'ya on milyarlarca dolarlık silah yardımı yaptı. Silah yardımında başı, beklendiği gibi ABD çekiyor.
Leopard tanklarının Ukrayna'ya sevki için izni gereken Almanya, aylarca süren baskıya direndikten sonra 25 Ocak 2023 tarihinde kararını resmen duyurdu. Almanya'nın yanı sıra çok sayıda Avrupa ülkesi Ukrayna'ya Leopard tankları gönderecek.
ABD ise, dünyanın en güçlü muharebe tanklarından biri olan Abrams'ları Rus birliklerine karşı cepheye sürüyor.
Rus iç ve dış politikasının en önemli kararları, genellikle Güvenlik Konseyi toplantılarında alınıyor. Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patrushev, Putin'e en yakın isimlerin başında geliyor ve Moskova'daki en büyük şahin olarak tanımlanıyor.
Putin ve Patrushev, 1970'lerde Leningrad KGB'sinde birlikte çalıştılar. 1999 yılında Patrushev, Putin'in yerine FSB'nin başına geçti ve 2008 yılına kadar bu görevi sürdürdü. Putin'e en yakın kişilerden biri olduğu ve Putin'in kimseye vermediği ehemmiyeti ona verdiği söyleniyor.
Amerikan Politico dergisi ise, tank kararıyla depreme yol açan Batılı müttefiklerin bir sonraki hamlesini yazdı. Dergiye göre, ABD'nin başını çektiği Batılı ülkeler Ukrayna'ya savaş uçağı sevk edilmesini görüşüyor.
Politico, Baltık ülkelerinin Ukrayna'ya savaş uçağı verilmesinde itici güç rolü oynadığını bildiriyor.
Dergiye göre, müzakereyi yürütenler savaş uçağı tartışmasının tank sevkiyatından bile daha şiddetli olacağını öngörüyor.
Aynı zamanda Politico'ya konuşan kaynaklar, hükümetler gerilimin tırmanma riskine rağmen artık Ukrayna'ya hiçbir silahın gönderilmesini imkansız görmüyor.
Washington'dan ismini vermeyen bir diplomat, müttefiklerin çatışmayı tırmandırma tehdidi barındıran çok sayıda kırmızı çizgiyi çoktan geçtiğini söyledi.
Diplomata göre, bunlardan ilki Haziran ayında Ukrayna'ya ulaştırılan ve savaşın kaderini değiştiren HIMARS füzeleriydi. Arkasından tank kararı geldi.
Diplomat, "Bugün için savaş uçağı sevkiyatı ihtimali imkansız ancak bunu iki ya da üç hafta içinde görüşebiliriz" dedi.
Ukrayna, tankların yanı sıra Batılı müttefiklerinden Rus işgalcilere karşı kullanılmak üzere savaş uçağı gönderilmesi talebini haftalardır dile getiriyor.
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de ise Perşembe sabahı arka arkaya patlama sesleri duyuldu. Rus işgalciler bir kez daha Kiev'i füze yağmuruna tutarken, füzeler ayrıca Karadeniz kıyısındaki kilit liman kenti Odesa'yı da hedef aldı.
Saldırılar sonucu Kiev'de bir kişi hayatını kaybetti, Odesa'da ise kritik altyapı tesisleri hasar gördü.
Füzelerin yanı sıra kamikaze drone'ların da kullanıldığı Rus saldırısının ardından Kiev ve birçok bölgede elektrikler kesildi.
Ukrayna hava savunma sistemleri, Rusya'nın fırlattığı 55 füzeden 47'sini vurarak imha etti. General Valery Zaluzhny, Telegram hesabından Moskova'nın Kh-47 Kinzhal (Hançer) hipersonik füzesini saldırılarda kullandığını yazdı. Ukraynalı general, başkent Kiev çevresinde 20 füze imha ettiklerini de ekledi.
Ukrayna'ya füze ve kamikaze drone saldırısı sırasında Rus stratejik bombardıman uçaklarının alışılmadık bir rotada uçtuğu gözlemlendi. Askeri hareketlilik izleme adlı gönüllü grup, Telegram hesabından Rus ordusuna ait Tu-22M3 uzun menzilli bombardıman jetlerinin Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Sumi'ye yakın konumdaki Kursk semalarında uçtuğunu duyurdu.
BBC Rusça, Tu-22M3'lerin sıklıkla Hazar Denizi bölgesinde uçtuğunu ve çatışmaların şiddetli şekilde sürdüğü Donbas'a oldukça uzak noktadaki Kurs bölgesinde seyretmesinin aykırı olduğunu not ediyor.
Gözlemciler, uzun menzilli bombardıman jetinin KH-22 supersonik füzesi ateşlemiş olabileceğini söyledi.