18.04.2024 - 14:36 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Belçika'da düzenlenen Avrupa Birliği (AB) zirvesinin sonuç bildirisinde Türkiye ile iş birliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki geliştirilmesinde stratejik çıkar bulunduğu belirtilerek, "AB, Türkiye iş birliğinin daha da geliştirilmesi amacıyla Kıbrıs çözüm müzakerelerinin yeniden başlatılmasına ve ilerleme sağlanmasına özel önem vermektedir" ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, "Bu çerçevede Avrupa Birliği, AB-Türkiye iş birliğinin daha da geliştirilmesi amacıyla Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlatılmasına ve ilerlemesine özel önem vermektedir. Avrupa Konseyi, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde ve BM Güvenlik Konseyi kararları ile birliğin kuruluş ilkeleri ve mevzuatına uygun olarak kapsayıcı bir çözüme kavuşturulmasına bağlılığını bütünüyle devam ettirmektedir” ifadelerini kullanıldı. Bildiride Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’ta BM öncülüğündeki sürecin tüm safhalarını uygun araçlarla destekleme konusunda aktif bir rol üstlenmeye de hazır olduğu ifade edildi.
AB'den yapılan bu açıklamalara ise Dışişleri Bakanlığı'ndan yanıt geldi. Söz konusu yanıt şöyle:
"17-18 Nisan 2024 tarihlerinde Brüksel’de gerçekleştirilen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Özel Zirvesi’nde ülkemize ilişkin kabul edilen kararlar, AB’nin ülkemize ve küresel gelişmelere dair stratejik vizyon eksikliğinin yeni bir örneğidir.
Zirve Sonuçlarında ülkemizle işbirliği ve karşılıklı fayda sağlamaya yönelik bir ilişki geliştirilmesinin AB’nin stratejik menfaatine olduğu vurgulanmaktadır. Buna karşın, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı/AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell ve AB Komisyonu tarafından hazırlanan AB-Türkiye ilişkilerine dair Ortak Bildirimde yer alan tavsiyelere ilişkin somut bir karar alınamaması ciddi bir tutarsızlıktır.
Türkiye-AB ilişkilerinde ilerleme sağlanmasıyla Kıbrıs sorununun ilintilendirilmesi tarafımızdan hiçbir zaman kabul görmeyecektir. Çok yönlü Türkiye-AB ilişkilerini Kıbrıs meselesine indirgeyen anlayıştan vazgeçilmesi gerekmektedir. Böylesi bir zihniyet, Kıbrıs sorununa veya diğer bölgesel ve küresel meselelere olumlu ve yapıcı bir katkı sunamaz.
Aday ülke Türkiye, AB üyeliği konusunda kararlılığını korumaktadır. Bununla beraber, işbirliğimizin seçici bir anlayışla, bazı alanlarla sınırlanmasını reddediyoruz. AB ile diyaloğumuzu, mütekabiliyet çerçevesinde, AB'nin önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yönelik adımlarının hızı, düzeyi ve kapsamına göre ele alacağız."