24.05.2022 - 13:03 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle alt üst olan küresel dengeler, on yıllardır tarafsızlığını koruyan İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurusu yapmasıyla yeni bir testten geçiyor.
Türkiye, terör örgütü PKK'ya destek veren iki İskandinav ülkesinin ittifaka kabul edilmesine 'evet' demeyeceğini açıkladı.
Buna karşın, İsveç ve Finlandiya geçen hafta NATO'ya üyelik için resmen başvuruda bulundu. ABD lideri Joe Biden, iki ülkenin liderlerini Beyaz Saray'da ağırlayıp üyelik kararına destek verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta içinde hem İsveç hem de Finlandiya liderleriyle Ankara'nın vetosunu konuştu.
İki ülkenin Ankara'ya göndereceği heyetler de yarın Türkiye'ye geliyor. Ankara'daki görüşmede Türkiye'yi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal başkanlığındaki heyet temsil edecek. İskandinav ülkeleri ise İsveç Başbakanlık Ofisi Devlet Sekreteri Oscar Stenström ve Finlandiya Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Jukka Salovaara başkanlığındaki heyetle masada olacak.
Türkiye'nin vetosu, NATO'nun halihazırda bir numaralı gündemi. Bugün konuşan Genel Sekreter Jens Stoltenberg, "Türkiye ile masaya oturmamız ve endişelerini gidermemiz gerekli, bunu başaracağımıza güveniyorum" dedi.
Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda kürsüye çıkan NATO Genel Sekreteri, Ukrayna'daki işgal girişimine de değindi. Stoltenberg, "Rusya Ukrayna'yı işgal ettiğinde NATO hazırdı. Putin, Ukrayna'da stratejik hedeflerine ulaşamadı. NATO'nun sınırlarına doğru genişlemesine neden oldu" ifadesini kullandı.
Gelecek ay NATO zirvesine ev sahipliği yapacak İspanya ise, İsveç ve Finlandiya'nın zirveye katılacağını bugün duyurdu.
Ankara'nın tavrını daha önce birçok kez dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazartesi günü yaptığı açıklamada İsveç ve Finlandiya'ya somut adım çağrısı yaptı.
Erdoğan, "İngiltere, İsveç, Hollanda, Finlandiya liderleriyle bu konuları konuştuk. Muhataplarımızın tamamına Türkiye'nin NATO'nun genişlemesi konusundaki yaklaşımını, terörle mücadele vurgusuyla açıkça paylaştık" deyip ekledi:
Â
"Her şeyden önce terör örgütlerinin, insanların güvenliği için ortada olan NATO'da yer almasını kabul edemeyiz dedik... Özellikle İsveç ve Finlandiya'da halen devam eden Türkiye karşıtı yaklaşımları kabul edilemez bulduğumuzu ifade ettik. Daha birkaç gün önce Stockholm sokaklarında PKK, YPG, DHKP-C terör örgütleri yürüyüş yaptılar.
Ben şimdi sesleniyorum, Sayın Andersson bana neler söyledin ama buyur, Stockholm'ün caddelerin teröristler bağırarak yürüyor ve polisin da onları koruma altına alıyor.
Almanya'da da bu tür gösterileri yapmıyorlar mı Alman polisinin koruması altında. Bütün bu olaylardan sonra bizden bazıları hala dostluk, hala barış…
Olmaz böyle dostluk, olmaz böyle barış. Siz ancak terör örgütleriyle el ele, kol kola yürüyorsunuz.
Biz işimizi biliyoruz. Atılması gereken adımları nasıl atacağımızı da biliyoruz. Bu ülkelerin terör örgütlerine fiili ve siyasi destek vermekle NATO üyeliğine evet dememizi beklemek arasında bir tercih yapmaları ve bunun da somut emarelerini ortaya koyması gerektiğini söyledik.
Somut uygulamalarıyla bu değişimi gördüğümüzde üzerimize düşenleri yerine getireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın."
Stockholm ve Helsinki, halihazırda Ankara'yı veto kararının kaldırılması için ikna etmeyi deniyor ancak Türkiye geri adım atmadı. Finlandiya'dan yapılan son açıklamada, terör örgütü PKK'nın yakından izleneceğine dair Türkiye'ye güvence verilebileceği aktarıldı.
Türkiye, 1952'den bu yana üye olduğu NATO'nun açık kapı politikasını destekleyen bir tutum izledi. Soğuk Savaş sonrası dönemde 1999 ve 2004'de eski Sovyet bloku ülkelerinin ittifaka katılmasını da destekledi.
Ancak, PKK ve Suriye'deki uzantısı YPG'ye açık şekilde kucak açan İsveç ve Finlandiya'nın katılımına itiraz ediyor.
Özellikle İsveç'in YPG'ye askeri ekipman ve mali destek sağladığını söyleyerek rahatsızlığını ifade eden Türkiye, bu ülkeden yargılamak için talep ettiği 21, Finlandiya'dan talep ettiği 12 kişinin iade edilmemesini de gündemde tutuyor.
Bir ülkenin NATO'ya kabul edilebilmesi için, 30 üyenin tümünün parlamentolarında başvuruların onaylanması gerekiyor.
Â