13.09.2020 - 12:06 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlık nedeniyle Türkiye'ye tehditler savuran Fransa Cumhubaşkanı Emmanuel Macron’a yönelik sert uyarıları, dış gündemi sarsmaya devam ediyor.
"TÜRK MİLLETİNİ KARŞINIZA ALMAYIN"
Macron’un, "Biz, Avrupalılar olarak, Erdoğan'a karşı katı ve güçlü olmalıyız. Bizim sorunumuz Türk halkıyla değil Erdoğan'la" sözlerini misliyle iade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü yaptığı açıklamalarda Macron’u Türk milletiyle uğraşmaması yönünde uyardı.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda yaptığı açıklamalarda Yunanistan’ın Ege Denizi’nde devam ettiği provokatif hareketlere de değinen Erdoğan, Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’de devam ettiği yanlış ve düşmanca girişimlere son vermesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan’ın sert uyarı niteliğindeki bu sözleri ise, Fransız ve Yunan medyasında oldukça ses getirdi.
FRANSIZ MEDYASI: ERDOĞAN MACRON'U TEHDİT ETTİ
Fransız medyası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadelerini şu sözlerle ana sayfaya taşıdı:
Le Monde: Erdoğan, Macron'u tehdit etti: "Türkiye ile kavga aramayın"
Le Figaro: Akdeniz'de gerginlik, Erdoğan, Macron’u “senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak” diye uyardı.
Bfm Tv: Erdoğan Macron’u Türkiye ile kavga etmemeye çağırdı.
YUNANİSTAN MANŞETLERDE FRANSA'DAN GERİ KALMADI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fransa’ya yaptığı uyarılarla yakından ilgilenen Yunan medyası ise, Macron’un uyarılmasını gündeme getirirken, Erdoğan’ın Ege Denizi’ndeki adalara ilişkin ifadelerine de geniş yer verdi.
Capital: Erdoğan, Macron'u tehdit etti: "Türkiye'ye karışmayın yoksa benimle kişisel bir sorununuz olacak"
To Vima: Erdoğan Macron’a yönelik tehditlerde bulundu, Yunanistan’ın yanlış yolu izlediğini söyledi.
Protothema: Erdoğan Yunanistan'a meydan okudu... "Adalarda dolaşmayın"
BLOOMBERG'DEN ÇARPICI TÜRKİYE-FRANSA ANALİZİ
ABD merkezli Bloomberg'de yayınlanan analizde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye'ye karşı savurduğu boş tehditlerin artık bir anlam ifade etmediği bu saatten sonra Macron'un susmak ya da dozu arttırmaktan başka bir çaresinin olmadığı ifade edildi.Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Yunanistan ve Fransa'yla yaşadığı yaşadığı kriz dünya medyasının gündeminden düşmüyor. ABD merkezli Bloomberg'de Bobby Gosh imzasıyla yayınlanan makalede çarpıcı tespitler yer aldı.
"SÖZLERİ ERDOĞAN'IN GÜCÜNÜ KIRMAYA YETMEYECEK"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un sert biçimde eleştirildiği yazıda, "Macron, Doğu Akdeniz'deki kriz üzerinden bir kez daha sözleriyle Türk mevkidaşına saldırıyor. Ancak bu sözleri Erdoğan'ın gücünü kırmaya yetmeyecek. Sözlü saldırıları o kadar çok tekrarlandı ki etkisini kaybetti" denildi.
"MACRON'UN İKİ SEÇECEĞİ VAR"
Makalenin devamında öne çıkan kısımlar ise şöyle "Sadece birkaç hafta önce, Macron kırmızı çizgileri çoktan çizdiğini söylemiş, 'Türkiye'nin kelimelerden değil eylemlerden anladığını' savunmuştu. Bugüne kadar askeri tatbikatlara katılmak ya da zirveler organize etmek gibi eylemleri ise sadece Ankara tarafından daha da küçümsenmesine yol açtı. Macron'un önünde iki seçenek var. Çıtayı yükseltmek ya da susmak.
"ERDOĞAN'I HEDEFLERİNDEN VAZGEÇİREMEZ"
Fransa bölgeye daha fazla savaş gemisi gönderebilir. Ancak bir müttefike karşı diğer NATO müttefiklerinin desteğini bekleyemez. Böyle olası bir adım Erdoğan'ın hedeflerinden vazgeçerek sondaj ve savaş gemilerini geri çekmesiyle sonuçlanmaz. Trump'ın da Erdoğan'a karşı daha sert önlemler alması pek mümkün görünmüyor.
"MACRON'LA MERKEL'İN HAMLELERİ UYMUYOR"
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilime müzakereyle sonuç bulmaya çabalıyor. Her ne kadar AB, Türkiye'ye karşı yaptırımlar uygulanabileceği uyarısında bulunsa da, Merkel'in bunları uygulamaya sokması pek mümkün görünmüyor. Kendisi barışçıl çözüm için çabalarken Macron'un kılıç sallaması, Merkel'in pozisyonuna pek uymuyor.
"KONUŞMAYI MERKEL'E BIRAKMALI"
Macron'un ilgilenmesi gereken başka krizler de var. Ülkede koronavirüs vakaları endişe verici şekilde artıyor, pandemiyle etkili şekilde mücadele edemediği eleştirileri yapılıyor. Bu şartlar altında Macron, Doğu Akdeniz'deki anlaşmazlıklar konusundaki sözlü savaşına bir son vermeli ve konuşmayı Alman Başbakan'a bırakmalı."