07.04.2022 - 18:57 | Son Güncellenme:
İHA
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda, Rusya'nın İnsan Hakları Konseyi üyeliğinin askıya alınması için oylama yapıldı. Oylamada, 175 ülkeden 93’ünün “evet” oyu kullanması ile Rusya’nın İnsan Hakları Konseyi’ndeki üyeliği askıya alındı. Oylamada 24 ülke “hayır”, 58 ülke ise “çekimser” oy kullandı.
UKRAYNA TİTANİK'E BENZETTİ
Ukrayna’nın BM Daimi Temsilcisi Sergey Kislitsa, BM Genel Kurulu'nda Rusya’nın İnsan Hakları Konseyi üyeliği hakkında yapılacak oylama öncesi konuştu. Kislitsa, Rusya’nın dünya güvenliğini tehdit ettiğini ve insanlık suçu işlediğini ifade ederek, Rusya tarafından insanların ölmesinin normalmiş gibi karşılandığını belirtti. Kislitsa, “2005 yılının eylül ayında liderlerimiz görüştü ve Birleşmiş Milletlerin üç önemli görevi belirlendi. Birincisi de dünyanın güvenliği ve insan haklarıydı. Bunlar birbirleriyle bağlantılı konular. Şimdi dünya karar verme aşamasında. Bizim dünyamız buzdağları arasında tehlikeli şekilde ilerliyor ve dünyamızı bir Titanic sayabiliriz. Buzdağlarına çarpıp batmamak için dikkatli olmalıyız. Bir devlet korkunç şekilde insan haklarını çiğniyor ve insanlığa karşı savaş suçları işliyor” dedi.
Bucha şehri ve diğer birçok şehirde Rus ordusu tarafından binlerce Ukraynalı sivilin öldürüldüğünü belirten Kislitsa, “Putin rejimi, Sovyetler Birliği düşüncesine, agresifliğe ve nefrete dönüştü. Birleşmiş Milletler'de Rusya temsilcilerinden farklı şeyler duyuyoruz. Ukrayna’da savaş olduğunu ve insanların öldüğünü soğukkanlılıkla normalmiş gibi söylediler. İnsanların öldürülmesini doğru olarak kabul edebilir miyiz? Tabii ki hayır. Rusya’yı insan hakları konusunda sorumluluk almaya çağırıyoruz. Eğer Rusya kendi kendine üyelikten vazgeçecekse kimseyi suçlamasın. Rusya’nın üyeliğinin durdurulması seçenek değil zorunluluktur. Rusya sadece insan haklarını çiğnemiyor, dünya güvenliğini tehdit ediyor. Ukrayna’da trajedi hepimizin gözleri önünde oluyor” ifadelerini kullandı.
ABD KONUYU BM GÜVENLİK KONSEYİ’NDE DİLE GETİRMİŞTi
BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya'nın Ukrayna'da sivil ölümlere yol açtığı yönündeki iddialara karşı önceki gün gerçekleşen oturumda konuşan ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Rusya'nın BM İnsan Hakları Konseyi'nden çıkarılması çağrısı yapmış, “Rusya, amacı insan haklarına saygıyı geliştirmek olan bir organda yetkili bir konuma sahip olmamalıdır. Bu sadece ikiyüzlülük değil, aynı zamanda tehlikelidir" demişti.
Thomas-Greenfield ayrıca, “Rusya'nın insan haklarına ne kadar az saygı gösterdiğini her gün daha fazla görüyoruz. Rusya'nın İnsan Hakları Konseyi'nde yer alması Konseyin güvenilirliğini zedeliyor. Tüm BM'yi baltalıyor ve bu tamamen yanlış" ifadelerini kullanmıştı.
AYNI KARAR LİBYA İÇİN ALINMIŞTI
2006 yılında oluşturulan, İnsan Hakları Konseyi, BM Genel Kurulu tarafından seçilen 47 üye ülkeden oluşuyor. Konseyin görevi ise insan haklarını desteklemek ve BM üyesi ülkelerdeki durumlarını düzenli olarak gözden geçirmektir. Öte yandan 2011 yılında Muammer Kaddafi döneminde Libya, İnsan Hakları Konseyi üyeliği askıya alınmıştı.
Bu savaş haftalarca, aylarca ve muhtemelen yıllarca sürebilir. Bu nedenle çok daha fazlasına hazırlanmamız gerekiyor. Savaş devam ederse her şeyden önce Ukrayna halkı daha fazla zarar görecek.
BM KARARI OYLARKEN NATO'DA KRİTİK TOPLANTI
Günün bir başka kritik toplantısı ise Brüksel'de gerçekleştirildi. Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg basın toplantısı düzenledi. NATO'nun Rusya'nın işlediği savaş suçlarını kınadığını ve Ukrayna'ya desteği arttırma konusunda anlaştığını aktaran Stoltenberg, Rus ordusunun son günlerde Ukrayna'da işlediği savaş suçlarına değinerek, "Müttefikler, yakın zamanda Rusya'nın kontrolünden kurtarılan Bucha'da ve diğer yerlerde gördüğü korkunç savaş suçlarını kınıyor" dedi.
Stoltenberg, "Bu vahşetlerin sorumlularının adalete teslim edilmesi gerekir. NATO müttefikleri uluslararası soruşturma çabalarını destekliyor" dedi.
NATO müttefiklerinin Ukrayna'ya desteği güçlendirmek konusunda anlaştığını belirten Stoltenberg, "Müttefikler çok şey yapıyor ve daha fazlasını yapmaya kararlılar. Cesur Ukraynalıların evlerini ve ülkelerini savunmasına ve işgalci güçleri geri püskürtmesine yardımcı olmak için müttefiklerimiz insani yardım ve mali desteği artırıyor" dedi.
Stoltenberg, NATO'nun siber güvenlik yardımı da dahil olmak üzere Ukrayna'nın kimyasal ve biyolojik tehditlere karşı korunmasına yardımcı olacak ekipman sağlanacağını da sözlerine ekledi.
"BU SAVAŞIN NATO İLE RUSYA ARASINDA BİR SAVAŞA DÖNÜŞMESİNİ ÖNLEYECEĞİZ"
Stoltenberg, NATO müttefikleri ve ortakları tarafından getirilen yaptırımların "Putin'in savaş makinesine zarar verdiğini" belirterek, NATO'nun savaşın büyümesini önlemeyi amaçladığını açıkladı. Stoltenberg, "Önemli olan, NATO müttefiklerimizin Ukrayna'ya askeri desteğinin yanı sıra insani, mali ve savunma desteği sağlamasıdır. Aynı zamanda NATO'nun ana sorumluluğu müttefiklerimizi korumak ve savunmak ancak bu çatışmanın NATO ile Rusya arasında tam teşekküllü bir savaşa dönüşmesini önlemektir" dedi.
"SAVAŞIN UKRAYNA'NIN ÖTESİNE TIRMANMA RİSKİ VAR"
Savaşın uzun sürebileceği ve kayıpların devam edeceğine dair uyarıda bulunan Stoltenberg, "Bu savaş haftalarca, aylarca ve muhtemelen yıllarca sürebilir. Bu nedenle çok daha fazlasına hazırlanmamız gerekiyor. Savaş devam ederse her şeyden önce Ukrayna halkı daha fazla zarar görecek. Dolayısıyla bu her şeyden önce bir trajedidir. Savaşın Ukrayna'nın ötesine tırmanma riski de var" ifadelerini kullanarak, “NATO'nun tam olarak odaklandığı şey, bu tırmanmayı önlemektir" dedi.